Yeni futbol sezonu başlamadan yani transfer dönemi devam ederken, futbol kulüplerinin yaptığı harcamaları ve borçlarını analiz eden bir yazı kaleme almış ve böyle giderse kulüplerin iflas edeceğini belirtmiştim.

Bu saptamayı doğrulayan bilgi dün yapılan bir toplantıda, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili Hüsnü Güreli’den geldi. Kamuoyunda iyi bir mali müşavir olarak bilinen Hüsnü Güreli, Spor Toto Süper Lig’deki 18 kulübün borçlar toplamının 3 milyar 948 milyon lira, net borçlarının da 3 milyar 469 milyon lira olduğunu açıkladı. Bu rakam, kulüplerin borç batağı içinde olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Güreli, “Dükkanı açtığınız anda kafadan zarardasınız, brüt kar bile yok. 309 milyon lira zararınız var. Nasıl faaliyet yapıyor 18 kulüp? Yani zararla faaliyet yapılır mı?” sorusunu da sordu. Burada TFF’ye yabancı futbolcu kuralını değiştirip kulüpleri daha çok borçlanmaya neden ittiklerini de sormak lazım…

TFF, çözüm olarak bir varlık yapılandırma şirketi kuracak, tepesine de Süper Lig AŞ adlı bir şirket oturtacak. Daha sonraki yazılarımızda bunun bir çözüm olup olmadığını tartışacağız.

Futbolcuya en çok parayı biz veriyoruz
Kulüpler Birliği Vakfı Başkan Yardımcısı Mesut Hoşcan, yine herkesin bildiği bir başka gerçeği yineledi. Hoşcan, Türk futbolunun dünyada futbolcu ödemeleri en yüksek olan ülke konumunda bulunduğunu belirtirek “Avrupa'da bizim transfer politikalarımızın yarısından aşağıya iniyorlar ve vergileri de kendileri ödüyorlar. Buna dikkat etmek zorundayız” dedi. Sözün özü kulüplerin en ciddi harcamaları maalesef futbolculara ve menajerlerine ödeden paralardan oluşuyor. Bırakın altyapı ya da amatör dalları desteklemek, basketbol ve voleybol gibi branşlara bile yatırım yapılmıyor.

Toplantı bittikten sonra haber portallarını incelerken, bir gazetenin ana sayfasında Fenerbahçeli futbolcu Caner Erkin’in eşi Asena Erkin’e barışma hediyesi olarak 2 milyon dolara villa aldığını, ünlü bir mimarlık şirketiyle anlaşıp villanın iç tasarımını yeniden yaptırmaya başladıklarını okudum.

Asena Erkin, daha önce de sık sık eşinin aldığı 2 milyon liralık yeşil Lamborghini’siyle sık sık haberlere konu olmuştu. 2014 yılında Türkiye’de sadece iki adet Lamborghini satıldı. Birini Caner Erkin, diğerini de Galatasaraylı futbolcu Sabri Sarıoğlu almıştı. Sabri Sarıoğlu’nun eşine aldığı 890 bin euro’luk hediye, yurtdışında geniş yankı bulmuştu. Eurosport.uk sitesi, sezonda 1 milyon euro kazanan Sabri’nin eşine bu değerde bir araç satın almasını okurlarına duyurmuş, uzun süre kadro dışında kalan Sabri'nin, sarı-kırmızılı takımın en az kazanan isimlerinden biri olduğuna da dikkat çekmişti.

Kimsenin özel hayatı, yaptığı harcama başkasını ilgilendirmez. Umarız daha çok kazanırlar, çok daha fazla harcarlar. Ancak milyonlarca işsizin olduğu, çalışan kesimin üçte ikisinin asgari ücretle hayatını geçirdiği bir ülkeden söz ediyoruz. Yılda milyonlarca euro, dolar kazanan futbolcular keşke karşılığını da verseler… Oynadıkları takımlar Şampiyonlar Ligi’ne ön elemede veda etmese, Avrupa’da 16 resmi maçın en azından birini kazansalar… Kıt bütçeleriyle forma alan, bilet alan, yayın parası ödeyen taraftarlarına da “helal olsun” dedirtseler…