Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

'Kalabilir'!

Önce ABD Dışişleri Bakanı Kerry peşinden Fransız meslektaşı Fabius 'Esad kalabilir' dedi.

İki gün sonra Alman Başbakan Merkel ve dün İngiliz Dışişleri Bakanı Hammond 'Tabii tabii kalmalı' dedi.

Dört 'BÜYÜKLER' öyle buyurunca ' küçükler' sıraya girdi.

AB ' Esad'sız olmaz' açıklamasını yaptı.

Sırada Arap Birliği Örgütü var.

Obama'dan talimat bekliyor.

Obama da Putin'i bekliyor.

Pazartesi New York'ta buluşacaklar.

On yıl aradan sonra ilk kez BM Genel Kurulu'nda konuşacak olan Putin'den herkes 'sert, kararlı ve çözümden yana' bir konuşma bekliyor.
Bu beklenti batıda herkesin tavrını değiştirmesine yetti.

Mart 2011'den bu yana 'Esad meşruluğunu yitirdi' ya da ' Esad mutlaka gitmeli' diyenler şimdi artık 'Esad'sız olmaz' demeye başladı.

Peki olacak olan ne ?

IŞİD'ten kurtulmak.

Adamlar Esad ile savaşsın diye  IŞİD'i yarattılar  şimdi IŞİD'i yok etmek için Esad'e yardıma hazırlanıyorlar.

Buna süper zeka ya da tam aptallık denir.

'IŞİD Esad'ın adamları' diyenlere ne oldu ?

Hani 'IŞİD; devrimci Sünni gençliğin öfkesini temsil ediyordu'!

Peki kime karşı?

Alevi Esad ve yandaşı tüm Alevi ve Şiiler’e karşı.

Çok ne söylüyorum : IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri ruh hastası grupların ve onlara destek veren örgüt ve ülkelerin bir tek amacı vardı :

'Suriye'de Aleviler’in kökünü kazımak'.

Bunu da binlerce kez söylediler.

Suriye'de Aleviler’in kökü kazıldıktan sonra İsrail'in korkulu rüyası Lübnan Hizbullah ortadan kaldırılacaktı.

Sonra sıra Irak ve İran Şiilerine gelecekti.

Ruh hastası ve katil bir ideoloji, karakter ve davranış.

Türkiye Alevileri için de hesapları vardı.

Ama hesap tutmadı.

'Alevi' Esad ve yüzde yetmişi 'Sünni' Suriye halkı ve ordusu direndi ve herkesi yendiler.

Daha önce söylemiştim : Esad bu coğrafyanın onurlu insanları için savaştı ve kazandı.

Suriye direnmeseydi başta Türkiye olmak üzere bu coğrafya çok karanlık olurdu.

Bedeli çok ağır oldu ama şimdi yaklaşan zaferin tadı çok daha anlamlı.
Bir düşünün Esad'a demediğini  bırakmayan ‘düveli kübra' yani büyük devletlerin o 'çoook böyük' liderleri şimdi 'Yahu bu Esad da fena adam değil' demeye başladı.

Onlar deyince müttefik Türkiye de der gibi oldu.

Esed, Esad olur mu bilinmez ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Esed ile çözüm olabilir' söylemi çok şey ifade ediyor.

Çünkü Suriye sorununda en önemli ülke Türkiye.
Türkiye olmazsaydı hiç bir ülke yaptıklarına cesaret edemezdi.
Türkiye olmazsaydı terör örgütlerinin hiç biri kurulanazdı.
Türkiye olmazsaydı on binlerce ruh hastası katil dünyanın her tarafından gelerek Suriye'ye giremezdi.

Türkiye olmazsaydı 300 bin insan ölmeyecek, 500 bin ev yıkılmayacak, ülkenin tüm tarihi talan edilmeyecek, milyonlarca insanı göç etmeyecek ve Suriye eskisi gibi dost ve kardeş bir ülke olarak kalacaktı.

Türkiye yani AKP olmazsaydı bu coğrafyada bu kadar kan akmaz ve bu kadar acı yaşanmazdı.

Vebal çok ağır olunca cezası her iki dünyada daha da ağır olur.

Herşeye rağmen geç kalınmış değil.

Esed ya da Esad'ın kalacağını kabul ediyorsak yapılacak iş çok kolay.

Suriye ile olan kara sınırı tamamen kontrol altına alınır, ruh hastası terör örgütleri ile olan tüm ilişkiler kesilir ve gerekirse onlara karşı mücadele edilir.

Sonrası çok kolay.

Esad'a 'yeniden ama samimi dostluk' mesajları gönderecek  bir Türkiye hızla  Irak, İran, Mısır, Lübnan, Tunus ve bölgenin diğer ülkeleri ile yeniden dost olabilir.

Suudi Arabistan, Katar ve Körfez'in karanlık yönetimleri  önemli değil.

Obama onları sopası ile yola getirir.

O da olmazsa köşede Putin bekliyor.

'Allahsız Komünist'.

Adamın hiç şakası yok.

'Rus ayısı Akdeniz'in ılık sularına çok meraklı'

Arap Esed'i de ona 'Misafirim olarak istediğin kadar kalabilirsin' diyor.

...

Esed Arapça'da aslan demek.

Önceki ve Sonraki Yazılar