Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

​Siyaset değil rezalet

Yaklaşık iki ay önce Suriye ordusu IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri gruplardan kurtulmak üzere Lübnan sınırında operasyon hazırlığı yaparken bu grupların komutanları İstanbul'da toplanarak ortak operasyon kararı aldılar.
Suriye ordusu Lübnan, Ürdün ve İsrail cephelerinde yoğunlaşırken AKP  destekli binlerce terörist İdlib ve Cisr Elşuğur'u işgal etti.
Bu iki şehri geri almak için orta bölgelerden  asker sevkiyatı yapan Suriye ordusunun Lübnan ve Türkiye cephelerinde meşgul olduğunu gören IŞİD aniden tarihi Palmira kasabasına saldırdı.
Türkiye ve Lübnan  cephelerindeki yoğun çatışmalara rağmen IŞİD'in Palmira saldırısını püskürten Suriye ordusu bu kez IŞİD ve Nusra'nın Ürdün cephesindeki saldırıları ile meşgul edildi.
Özetle şimdiye kadar 60 bin askerini kaybeden ve 300 bin kişilik ordusu olan Suriye 5  yıldır 5 cephede yani Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak e İsrail cephelerinde savaşıyor.
Hem de onlarca emperyalist ülkenin  desteklediği en az 100 bin profesyonel katil, ruh hastası, manyak ve sapığa karşı.
ABD dahil dğnyanın hiç bir ülkesi ve ordusu buna dayanamaz.
Çünkü adamların öldürmekten başta hiç bir düşünce ve ideali yok.
Dünyanın dört bir yanından gelmiş ve  birileri onlara 'Gelin kafir Şii ve Alevileri yok edin ve kendi İslam devletinizi kurun' demiş.
Onlar da bu amaçla kafa kesiyor.
Dönelim cephelere.
Lübnan cephesinde IŞİD ve Nusra'cıları tamamen temizleyen Suriye ordusu bir kez daha Türkiye cephesine yoğunlaşmak isterken IŞİD'çiler yeniden iki bin yıllık antik kent Palmira ve çevresine saldırarak işgal etti.
Hem de bu kez Ramadi'den elde ettikleri Irak ordusunun en modern silahları ile.
Adamlar yüzlerce tank, zırhlı araç ve toplarla Ramadi'ye saldırıyor sonra da buradaki silahları alıp Palmira'ya yöneliyor  ama tepede dolaşan Koalisyon uçakları onlara dokunmuyor.
Oysa aynı Koalisyon uçakları  küçük kasaba Kobani'yi kuşatan IŞİD'çilere nefes aldırmamıştı.
Musul'da olduğu gibi Ramadi'de Irak ordusunun bazı Sünni komutan ve aşiret liderlerinin IŞİD ile işbirliği yapması yani ihaneti ayrı bir konu.
Özetle dolaylı- dolaysız Türkiye, Ürdün, İsrail ve Lübnan ile Irak'ın 'Şii düşmanı' güçleri,
IŞİD, NUSRA, ÖSO ve benzeri onlarca terör örgütü ele ele vermiş Suriye ve Irak'ı yok etmeye o da olmazsa parçalamaya uğraşıyorlar.
Hepsinin arkasında Suudi Arabistan, Katar ve Körfez'in çağ dışı, ilkel ve rezil yönetimleri var.
Hepsinin üstün siyaset yetenekleri var!
Yani ihanet ve rezalet.
Peki diyelim başardılar.
Suriye üçe bölündü : Kürdistan, Sünni'stan ve Alevi'stan.
Irak ise : Kürdistan, Şii'stan ve Sünni'stan yani IŞİD'istan.
Peki Türkiye rahat mı bırakılacak.
15 milyon Kürt ve bir o kadar Alevi.
Ya İran?
30 milyon Azeri, Araplar ve Beluçiler.
Lübnan'da Şii-Sünni-Hıristiyan ve Dürzi dengesi çok hassas.
Yemen'de Şii'ler, Sünniler, Solcular ve Kaide.
Suudi Arabistan ve Körfezin diğer ülkelerinde farklı oranlarda Şii azınlıklar var.
Bahreyn'de Şiiler çoğunluk.
Dağılan Libya, gergin Mısır ve tetikteki Tunus.
Çok net söylüyorum : Son beş yılda yani 'Arap Baharı' tezgahından bu yana bu coğrafyada ne olduysa ve ne olacaksa hemen hemen hepsinin sorumlusu AKP yönetiminde Ankara.
Farklı bir ifade ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun hayal ürünü Osmanlı özlemi kabarmamış olsaydı coğrafyamız çok daha sakin olacaktı.
Yani bu coğrafyada IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri yüzlerce örgütün on binlerce ruh hastası katili olmayacaktı.
Ama artık varlar.
Hem de en ağır silahları ile.
Bir milyon askeri ve köy korucusu ile Türkiye 8-10 bin PKK militanı ile 30 yıl uğraştı.
Üstelik PKK'lılar bu toprağın insanı.
Ama Suriye ve Irak'takilerin ezici çoğunluğu yabancı ve geri kalanlar ihanet içinde.
Hepsi öldürmeye programlanmış.
Siz hiç onlardan ve onlara destek verenlerden  demokrasi, özgürlük ve insan hakları ile ilgili bir tek kelime duydunuz mu ?
Duyamazsınız çünkü hepsinin beslendiği Müslüman Kardeşler ocağında bu sözcüklere yer yok.
Duyamazsınız çünkü hepsi Vahabi Suud 'terbiye ve talimi' almıştır.
Bu 'terbiye ve talimde' hiç kimsenin hayal edemeyeceği kadar ihanet, rezalet ve pislik var.

Önceki ve Sonraki Yazılar