Türkiye’nin en eski ve en yeni üniversitesi

Üniversite sınavları gerçekleştirildi. Sırada tercihler var.

Geçen akşam Hasan Tuğcu’nun başkanlığını yaptığı İstanbul Teknik Üniversitesi Mezunlar Derneği Bursa Şubesi’nin toplantısındaydım.

Bursa’da başarılı öğrenci avına çıkan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kumral İTÜ’yü anlattıkça Bursa üniversiteleri adına kıskandım.

 

*****

 

Geçtiğimiz yıl üniversite sınavına giren en başarılı bin öğrencinin 98’i İTÜ’yü tercih etmiş…

Bu yıl hedefleri en başarılı bin öğrencinin 250’sini bünyelerine katmakmış…

İTÜ 59 milyon lirayı öğrencisine burs olarak veriyormuş…

Bu yıl 3 bin 200 kişilik yurt temeli atıyorlarmış, böylece yurt kapasitesini 9 bin kişiye ulaştırıyorlarmış…

Düşünün eyyy Bursalılar, utanın en siyasiler, bu kentin toplam yurt kapasitesi İTÜ kadar…

 

*****

 

Prof. Dr. Mustafa Kumral, bilimsel ölçütlerde dünya sıralamasında giderek daha üst basamaklara yükseldiklerini belirtirken, artık dünyanın ilk 500 üniversite arasında İTÜ’nün yerini aldığını söyledi.

İTÜ-Der Yönetim Kurulu Üyesi Feryal Biçkici’nin sunduğu programda Mudanya Üniversitesi’nden Dr. Murat Şener, Bursa Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Beyhan Bayhan ile Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zekeriya Arı’ya söz verildi.

Üçünün söyledikleri fındık kabuğunu dolduracak cinsten değildi. Kendi üniversitelerini anlatmak yerine “Kem-küm, bana söz verileceğini bilmiyordum” kılıfı altında hiçbir şey söylemediler.

 

VE SÖZ SIRASI MUDANYA ÜNİVERSİTESİNDE

 

Sabah Türkiye’nin en genç üniversitesindeydik. Mütevelli Heyet Başkanı Gıyasettin Bingöl ile Rektör Prof. Dr. Hasan Tosun bir basın ordusuna ayrı ayrı sunum yaptılar.

Bingöl, kitapçılıkla başlayan, dershanecilikle devam eden, kolejlerle zirveye ulaşan, eğitimcilik yaşamının baş yapıtı saydığı Mudanya Üniversitesi ile son bulan süreci anlattı.

Gıyasettin Bingöl, arada öyle bir cümle söyledi ki, Sınav Okullarının temel stratejisini ve de halkçı bakış açısını ortaya koydu:

35 yıllık eğitim yaşamımda 350 bin öğrenci yetiştirdim. Lordların çocukları değil Anadolu çocukları okusun diye uğraştım, fiyatı uygun tuttum.”

 

BİLİM İNSANI KONUŞTU

 

Söz sırası Rektör Prof. Dr. Hasan Tosun’a geldi. Ufuk açıcı bir konuşma yaptı. Mudanya Üniversitesi’ni dördüncü nesil bir üniversite olarak nitelendirdi.

Peki nedir dördüncü nesil üniversite?

Prof. Dr. Tosun bunu da tek tek anlattı, özetlersem:

 “Birinci nesil üniversite, sadece eğitim-öğretim yapan kuruluşlardır. İkinci nesil üniversiteler, eğitim-öğretimin yanı sıra bilimsel araştırma da yapan kuruluşlardır. Üçüncü nesil üniversite ise eğitim-öğretim, bilimsel araştırmanın yanı sıra bilginin kullanılmasını sağlayan üniversitelerdir. Ve nihayet dördüncü nesil üniversite, bütün bunların yanında yenilikçilik, girişimcilik, pro-aktif ekonomik kazanç sağlayacak kuruluş olarak yapılanmışlardır.”

71 öğretim üyesi, bin 200 öğrencisiyle Mudanya Üniversitesi’nin hedefinin de bu olduğunu söyledi Hasan Hoca…

 

***

 

Bu yazının dipnotu: Türkiye’nin en eski, 250 yaşındaki İTÜ ile ülkemizdeki en genç, son kurulan Mudanya Üniversitesi’ni anlatmaya çalıştım. Karşılaştırmayı, kıyaslamayı siz yapın!

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar