CHP’li gençler ilçe örgüt binasına İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ve büyük bir de Türk Bayrağı asıldı.  CHP’li gençler İstiklal Marşı’na da Türk Bayrağı’na da sonuna kadar sahip çıkacaklarını ifade ettiler.

CHP Çukurova Gençlik Örgütü şu açıklamayı yaptı:

İstiklal Marşı’mızın şiiri, Mehmet Akif Ersoy tarafından 20 Şubat 1921’de yazılmış ve 12 Mart 1921’de TBMM’nin çoğunluk kararıyla kabul edilmiştir.

Marş için yapılan yarışmaya “milletin başarılarına övgü, para karşılığında yapılamaz” düşüncesiyle katılmayan Ersoy; yarışmanın olağan süresinde başvuran katılımcıların eserleri yeterli bulunmayınca ve şiddetle karşı olduğu “ödül” de iptal edilince, Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin mektupla yaptığı daveti geri çevirmemiştir.

Marşın bestelenmesi de, benzer zorluklarla gerçekleşmiştir. İstiklal Marşı, 1924’e kadar çeşitli şehirlerde farklı farklı bestelerle okunmuş; 1930 yılına kadar tüm yurtta Ali Rıfat Çağatay’ın bestesiyle okunmuş; nihayet 1930 yılından sonra, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör tarafından bestelenen mevcut haliyle, günümüze dek okuna gelmiştir.

Yani İstiklal Marşı’mızın hem şiiri ve hem de bestesi, zaman içinde çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni daha iyi temsil edebilecek hale gelmesi için gösterilen çabalar neticesinde, bugünkü halini almıştır.

Bugünlerde yine İstiklal Marşı üzerinden bir tartışma yapılıyor. Ancak bu tartışmanın çağdaşlıkla, ilericilikle hiçbir bağı yok. Tersine, bugünkü tartışma, bize göre çok çirkin ve karanlık bir amaca hizmet ediyor. AKP Genel Başkanı’nın sözleriyle başlatılan İstiklal Marşı’nın bestesi tartışması, yine AKP eliyle bir kışkırtmaya doğru götürülüyor:

İstiklal Marşı bir ilahi formunda okunarak, ulusal bir değerin karşısına dini bir değer konumlandırılmaya ve insanlarımız bu ikilik üzerinden kamplaştırılmaya çalışılıyor. Bu, çok tehlikeli bir politikadır. Görüyoruz ki, AKP’yi böyle bir politika izlemeye iten temel neden, iktidarlarını korumanın tek yolunun gerilim ve toplumun kamplaştırılması olduğuna inanmalarıdır.

AKP yöneticileri de çok iyi biliyorlar ki, AKP yönetme kabiliyetini yitirmiştir!

Kalkınma ve refah konularında, başarısız olmuşlardır!

Dış politika, dış ticaret, turizm konularında, başarısız olmuşlardır!

Eğitim ve sağlık konularında, başarısız olmuşlardır!

Toplumsal eşitlik, insan hakları, kadın hakları, inanç ve ifade özgürlüğü konularında, başarısız olmuşlardır!

Güvenli seçim ortamı konusunda, başarısız olmuşlardır!

Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetme ve yurttaşlarına mutlu, güvenli bir gelecek sunma konusunda, AKP başarısız olmuştur!

AKP artık sadece gerilim, kışkırtma ve hukuksuzlukla iktidarını sürdürebilmektedir. Hükümet edebilmek için, kamplara ayırdığı toplumu daha da düşmanlaştırarak, tabanını bir arada tutmaya çalışmaktadır. Bugün İstiklal Marşı’mız üzerinden yapmaya çalıştığı da, maalesef budur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yurtseverleri olarak bizler, bu kışkırtmayı boşa çıkarmaya kararlıyız. İstiklal Marşı’mız, şiiri ve bestesiyle memlekete mal olmuştur. Bu konuda yapılabilecek olan hiçbir tartışmanın, memleketimize en küçük bir katkısı dahi yoktur. Mehmet Akif Ersoy’un neredeyse bir asır önceden söylediği “Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!” sözleri; bizim de bu konuda kurabileceğimiz tek cümledir.

Alçakça emperyalist planlara, dahili ve harici bedhahlara ve bin bir türlü terörist saldırılara karşı direnen, güzel memleketimizin yurtseverlerine, İstiklal Marşı’mızın bir güzel dörtlüğüyle seslenelim:

                    Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;

                    Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

                    Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…

                    Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.

                                                                 Mehmet Akif ERSOY