Gazetenin bir gün kapalı kalması.. Üstelik bunun, kapatmaların sıradan olaylar haline geldiği 12 Eylül gibi dönemlerde değil de bugün yaşanması.. Ameliyatta masada kalıp da son anda hayata döndürülen hastanın durumuna benziyor. Hasta ölümden dönmüştür.. Ama..

İşte, Yurt için de bir AMA var.

Ama zor durumu devam etmektedir.
Ama kendisini okuyucuya duyuramamaktadır.
Ama hâlâ ilan alamamaktadır.
Peki bu durumda ne yapmalı? Hastanın fişini mi çekmeli?

Elbette hayır. O hastanın bir metafor değil de gerçek ve hatta bir yakınınız olduğunu düşünün. Fişi çekemezsiniz.

Yurt da, başta Merdan Yanardağ olmak üzere, pek çok kişi için –benim için- böyle.

Çalışanların ücretlerini alabilmesi koşuluyla her türlü sıkıntıya razı oluyorsunuz. Yeter ki Yurt nefes almaya devam etsin. Yeter ki yaşamaya devam etsin.

***

Bugün bambaşka bir konuda yazmayı kurmuştum.

Ancak, Yurt’un bir günlüğüne de olsa bayilerden uzak kalması, benim için herşeyin önüne geçti.

Zaten, bu satırları da gazetede, Merdan Yanardağ’ın F klavye bilgisayarında yazıyorum.

O, içerde.. Deyim yerindeyse REANİMASYON SERVİSİ’nde, günün kimbilir kaçıncı toplantısında.

Bakalım, neler olacak!

Gazete reanimasyon servisinden normal koğuşa çıkartılabilecek mi? Yurt yaşayabilecek mi?

Bu soruların yanıtları biraz da sizlere bağlı ey okurlar.. Biliyorsunuz değil mi!

RTE ve Oyuncakları

Memleketçe bir kişinin elinde rehin tutuluyoruz. O bir kişi de bizimle, oyuncaklarıyla oynar gibi oynuyor.

İşlerin yolunda gitmemesi, giderse de yolundan çıkartılması için ne mümkünse yapıyor. Yüreklere korku salıp, ahalinin “YETİŞ BABA” demesi için plastik tanklar vın vın vın ortaya çıkartılıyor. Arkasından kurmalı oyuncak bebekler, bize ÖCÜ MASALLARI anlatıyor.

Sevgilisi için hıristiyan olup, istikbal ve ikbali için Müslümanlığa “kesin dönüş” yapan Tuğçe Kazaz hanım kızımız Saray’da “kabul” ediliyor. Bu vesileyle magazin ekleri de protokolden nasiplenme şansına kavuşuyor.

Bu arada kurşun askerler televizyonlarda, gazete manşetlerinde “koalisyon ihtimallerinin ne kadar zayıf olduğunu” anlatıp, “başkanlık lazım” diye rap rap rap üzerimize yürüyor.

Öyle bir gün.. Öyle bir gündem ki.. Kusura bakmayın, üzerine iki laf etmek gelmiyor içimden.

RTE’yi oyuncak dükkanından çıkartmadan.. Daha net ifadeyle, RTE’den kurtulmadan ne söylesek boş. Ankara ne kadar tur atsa nafile.


Mecburi iftar

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi, İzmit'te açık alanda personeli için düzenlediği iftar yemeğine katılımı mecburi tuttu. Personelin cep telefonlarına gönderilen mesajlarda, 'katılımın mecburi' olduğu vurgulanırken, katılamayacakların mutlaka mazeretlerini ilgili birime bildirmeleri istendi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi dün akşam personeline yönelik iftar yemeği düzenledi. Belediyeye ait Antikkapı Restaurant'ın önündeki açık alanda gerçekleştirilecek iftar yemeğine katılımının sağlanması için yaklaşık bir hafta önce personelin cep telefonlarına mesaj atıldı.

Mesajda, bu iftar yemeğine katılımın 'mecburi' olduğu belirtilirken, mazereti olanların geçtiğimiz perşembe (25 Haziran) akşamına kadar personel dairesinden bir ilgiliye bildirmeleri gerektiğine dikkat çekildi.