Zeytin mi elektrik mi?

“Dağ taş zeytin oldu, birkaç bin zeytin ağacı elektrik üretimi için kesilse ne olur” düşüncesi yayılmak isteniyor. Son yıllarda gerçekten zeytin dikili alanlar hızlı arttı. Ne yazık ki çoğu eğimli arazilerdeki bu yeni dikimler için iş makineleri ile önce makiler kazındı. Bu alanlar şiddetli erozyona açık. Maki de bir çeşit orman. Yani orman yok edilip seyrek seyrek zeytin ağaçları dikildi diyebiliriz. Bu yanlış yöntem nerede ise hiç tartışılmadı. Diğer yandan termik santral veya başka amaçlarla kesilen zeytinliklerin verim veren olgun zeytinlikler olduğunu görüyoruz. Dikilen ile kesilen bir değil. Aklım ve duygularım bir tek zeytin ağacının bile kesilmesine isyan ediyor. Neden mi? Bir kere zeytin ve zeytinyağı sağlık için çok önemli. Zeytinyağı içerdiği özellikler nedeniyle bir besin olma ötesinde koruyucu bir madde hatta ilaç olarak bile kabul edilebilir. Türkiye’de kişi başına zeytinyağı tüketimi İtalya’nın sekizde biri, Yunanistan’ın ise on beşte biri dolaylarında. Zeytinyağı üretimini arttırmak ve herkesin bundan yararlanmasını sağlamak çok önemli. Zeytinyağı adeta mucizevî bir ürün. Bu nedenlerle aslında tüm zeytinyağını ülke içinde tüketmek ve hiç ihraç etmemek çok iyi bir hedef olarak benimsenebilir. Şüphesiz bunu iç tüketimi teşvik ederek yapmak gerekir, ihracatı yasaklayarak değil.

Zeytinimizi, ormanlarımızı, insanımızı termik santrallerden korumak için önce niye kömür ve termik santral delisi bir ülke olduk sorusu cevaplandırılmalı. Ülkede üretilen elektrik aslında yeterli. Amaç elektrik ihracı. İthal edilen kömürle elektrik üretmek ve Avrupa’ya ihraç etmek için santraller denize yakın ve Avrupa’ya yakın Marmara, Karadeniz kıyılarına yapılıyor. Kül, duman çevreye yayılıyor. Bu işten ülke doğru dürüst bir gelir elde edemeyecek. İnsanlar, doğa zehirle boğulacak. İşte onun için zeytincilikle ilgili yasalar değiştiriliyor. TBMM bir yasa çıkarmak üzere. Yasanın adı: ‘’Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’’. Kısaca Zeytincilik Kanunu dediğimiz önceki yasamız zeytinlik alanların yok olması ve zarar görmesini ciddi bir şekilde engelliyordu. Yasa tasarısı ile zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol, doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri yapılabilecek. Eğer biz ülkemizin birçok yerinde bu yatırımlar için doğanın nasıl katledildiğini biliyorsak, zeytinliklerin de nasıl yok edilebileceğini tahmin edebiliriz. Bu taslak korumayı devam ettiriyor gibi görünse de bir maddesi ile zeytinlik alanı tanımlıyor ve 25 dekarın altındakileri tanımın dışında bırakıyor.

Kömür, doğalgaz vb. fosil yakıtlar küresel iklim değişikliğinin en önemli nedeni. Türkiye’nin bu yolda hızla yol almaya çalışması adeta içinde bulunduğumuz kayığın dibine delik açmaya çalışmaktır. Elektrik şüphesiz gerekli. Ama elektrik ihraç etmek için kömür ithal etmek ne derece akılcı bir yoldur? Elektrik üretimi için yenilenebilir yöntemler vardır ve gelecekte önde gelmeyi düşünen ülkeler bu alana yatırım yapıyor.

Bir tane zeytin ağacının bile kesilmesine karşı çıkmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar