
Aldatan erkek söylemez, 'sinyal' verir!
Biliyorum sizin kocanız ya da sevgiliniz aldatmaz, aldatanlar hep konu komşununkilerdir. Yine de evdeki erkeğinizin kimi davranışları aldatma sinyalleri veriyor olabilir. İsterseniz okumadan karar vermeyin.
Aşağıdaki erkeklerin aldatma sinyalleri internetteki kimi araştırmalardan ya da konu komşudan alınmıştır. Benimki de aldatmaz da o bakımdan. Aldatılmak için çirkin ya da aciz olmak gerekmez. Aldatılma dünyaca ünlü güzel, seksi ve güçlü kadınların da başına gelmiştir. Örnek isterseniz, öyle çok ki; Hillary Clinton, Jackie Kennedy ve hatta Prenses Diana’yı sayabiliriz. Hatta Türkiye’nin en güzel kadını olduğunu iddia eden Hülya Avşar bile aldatılmıştır. Ama bizim kocamız yapmaz, yapamaz. Neyse... Öyle olsun!
Biz gelelim sinyallere...
Günümüzde cep telefonları, bu sinyallerin kolayca anlaşılmasının başında gelen araçları. Sizin yanınızda her gelen telefona yanıt vermiyor ya da mesaj geldiğinde sonra bakarım diyorsa aman dikkat! Kaza geliyorum demez.
Fiziksel görünümde ve davranışlarda bazı değişimler göze çarpar aldatan ya da aldatmaya meyletmiş bir erkekte. Kendisine dikkat etmeye başlamasından, bakımlı olma çabalarından söz etmiyorum. Bildiğiniz bedendeki morluk izlerinden, gömlekteki ruj izine kadar bir dizi "basit" işarete dikkat çekiyorum. Bu tür izler aldatma işindeki “öteki” kadının eseridir genellikle ve şaşmaz şekilde doğrudur.
Kredi kartı ekstreleri de başka bir kanıttır. Nerde ne yemiş içmiş ya da almış, ortaya çıkar. Bunlar yerine, yalnızca nakit çekimler varsa bu durum da tehlikelidir. Eğer öyleyse, o erkeğin aldatma konusunda deneyimli olduğunu anlayabiliriz.
Aldatan erkek, kendini biraz olsun aklamak için birlikte olduğu kadına çeşitli suçlamalarda bulunur. Bakımsızlıkla suçlayıp başka kadınlarla kıyaslamaya gidiyorsa vay halinize. Hemen yukarıda yazdığım sinyallere göz atın.
Durduk yerde alışveriş yapmaya başlayan erkekten de çekinmek gerekir. Yeni, moda giysiler almaya başladı mı yine dikkat, özellikle de iç çamaşırı alışverişi başladıysa ateş bacayı çoktan sarmış demektir. Değişen saç modelleri, kumaş pantolonlardan bluejeanlere geçişlerle sürer durum. Ta ki, yakalanana kadar... Çünkü, yakalanmayan erkek neredeyse yoktur.
Karısı evde oturmayıp dışarı çıkalım dediğinde erkek önceleri bunu sorun etmezken söz konusu aldatma durumu varsa artık her türlü istek sorun olur. Böylece kavgalar artarken, erkek de karısının onu anlamadığından yakınır. Zaten karısı hep sorun çıkarıyordur. Kendini rahatlatmak için erkeğin de yapmayacağı şey yoktur.
Erkeklerin ilginç ve pek akla gelmeyen bir aldatma sinyali de, artık yaşlanıyor olmasıdır. Her yaşlanan erkek için geçerli değil elbette. Yaşlandığını düşünen bir erkek, kendisinden ve tabi ki karısından genç bir kadın bulmaya çalışır. Yaşına pek de uymayan giysiler ve stil bu durumu hemen ele verir. Hele de saçlara jöle sürülmüşse hızlı adımlarla uzaklaşmakta yarar var.
Saydığım sinyallerden hiçbiri kocanızda ya da sevgilinizde yoksa sevinmeden önce bir durun. Neden mi? Kimi zaman da hiçbir işaret göstermemek en büyük sinyal ve/veya kanıt olabiliyormuş.
Bu yüzden 'o sinyal galiba bu sinyal' demek yerine, seviyorsanız güvenin, güvenmiyorsanız da sevmeyin derim.