
AKP, Olof Palme'den ne istiyor?
İsveç’te yaşayan ozan Ali Çağan ve Osman Özkanat’tan mektup var…
Konya’nın Kulu İlçesi’ndeki öldürülen İsveç Başbakanı Olof Palme Parkı’nın ismi değiştiriliyor.
“Sevgili Seyman,
Bildiğin gibi İsveç’teki Türklerin büyük bölümü Kulu’dan gelmedir. İlk geldiklerinde Olof Palme onlara çok destek oluyor. 28 Şubat 1986 günü öldürülünce; Kulu'daki parka ismi veriliyor. Ve dünyada ilk Olof Palme ismi verilen yer olduğu söyleniyor.
İki dönemdir belediyeyi AKP alıyor. Yabancı isimleri değiştirme politikası Kulu'da da kendisini gösteriyor. Palme ismini ortadan kaldırmak için parkı, Sağlık Bakanlığı’na devrediyorlar.
İsveç’te yaşayan Kululular çok üzgün, bunu durdurmak için harekete geçtiler. Sizden destek istiyorlar. Ali Çağan”
İkinci mektup gönderen, yıllarca Türk İşçi Dernekleri Federasyonu başkanlığı yapmış olan Osman Özkanat ise isyanını dile getiriyor:
''YAPMAYIN ABİLER!
Kulu’da 60’lı yılların ortasında oluşturulmaya başlanan ve öldürülüşünün haftasında o dönemdeki belediye başkanı ve yönetimince Olof Palme’nin ismi verilen park bizce yalnızca bir park değil, aslında bir bahçe görünümünde olan Kulu’nun güzel bir yeridir. Edindiğimiz bilgiye göre; Kulu Belediyesi’nce, parkın bitişiğinde olan hastane kapasitesini artırmak için kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir.
Bu kararı enine boyuna düşünmeden alan arkadaşlarımız, Olof Palme Parkı’nın İsveç ve Türkiye ilişkilerinde ne anlam taşıdığını, park yok edildiğinde; İsveç’deki Türkleri, İsveçlilerin hangi gözle görebileceğini irdelememişler. Sadece; parkın fazla çay, yemek müşterisi olmadığı ve belediyenin sırtında bir yük olarak düşünülmüş, kanaatimce…
Bugün İsveç’te 40 bin kadar Kululu yaşamaktadır. Doğal olarak, Kulu’ya gelen politikacılar ve İsveçli bürokratların ilk konuk edildiği yer Olof Palme Parkı olmuştur. En son da ziyaretçisi İsveç Başbakanı Sn. Fredrik Rainfeltdi..
Olof Palme Parkı neden önemlidir: (aslında burası bir park değil, bir bahçedir. Park sözcüğü, burası için yanlış bir tanımlamadır.)
Olof Palme sadece; Sosyal Demokrasinin ünlü kişiliği değil, katledilen bir İsveç Başbakanı’dır ve artık İsveç’in uluslararası değeridir.
Bu anlamda; parkın yok edilmesi, İsveçliler açısından, bir değerlerinin yok edilmesi anlamına gelir ki; İsveç-Türkiye ilişkilerinde sıkça gündeme getirilecektir.
Kulu’nun doğaya ve çevreye uygun çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılabileceği tek bahçesidir. Bahçenin içindeki ağaçlar yılların bir birikimidir…
Kulu- İsveç arasındaki gözle görülen somut bir bağ ve yazları iznini Kulu’da geçiren ailelerin de bir buluşma yeridir.
Olaya neresinden bakarsanız bakın, en son dokunulacak yeridir. Ne var ki; yıllarca burası kendi haline terk edilip, içerik verilmemiş, sadece çay, kahve içilecek bir ticari mekan olarak görülmüş. Bu bakış açısının sonucu olarak da bir yük olarak görüldüğü için; tüm Belediye Meclisi’nin kararıyla Bakanlığa devredilmiş. Çok yazık…
Bu karardan bir an önce geri dönülmeli.. İsveç’te yaşayan binlerce Türk ve Türkiyeli zor durumda bırakılmamalı ve onlarca yıldır yetiştirilen bu yeşillik alan katledilmemeli…”
İki güzel insandan iki isyan türküsü…
Düşündüm de Olof Palme bahçesi bir kültür bahçesi olsa ne güzel olurdu.
Almanya’nın Duisburg kentindeki parktan Fakir Baykurt adını alsalar ne yaparız?
AKP’nin isimleri silmesi yurtiçi değerlerden yurtdışı değerlere kaydı?