
Ben de sizin yüreğinizden öperim!
Yaşlarını bilmediğim için öyle söyledim. Yaşları uygunsa ellerinden de öperim. Onlar, kırk yıllık çile pahasına vücuda gelmesini sağladığım ve ‘Kur’an mümini nesil’ diye andığım ‘altın nesil’in seçkin idrakleri. Mektuplarını okuyunca siz de o kanıya varacaksınız.
Miraç Cem Yardımedici yazıyor:
“Cumhuriyetin Fikrî Tarihi içinde ilahiyat bağlamında tartışılan hangi konu varsa, hepsinde genel çerçeve sizin ortaya koyduğunuz isnadı sağlam tezlerle, size karşı konan hissî reddiye-lerin çatışması şeklinde özetlenebilir. Bu sebeple sizin yeriniz tarih, Tanrı ve toplum indinde hep müstesna olacaktır.”
“Allah katındaki mevkiinizi siz ve Allah bilebilirsiniz. Toplumdaki durumunuz ise kitapları-nıza olan ilgiden ve aydınlattığınız insanların teveccüh ve şükranlarından anlaşılıyor. Yüz yıllardır değişmeyen bir paradigma üzerine kurulu geleneksel din anlayışına, Kur’an’ı ve aklı, yerine göre bir babanın şefkat tokadı, yerine göre de zalime indirilen bir balyoz gibi vurma-nız, daha şimdiden tarihteki seçkin yerinizi almanızı sağlamıştır.”
“İnsanlık varoldukça birileri sizi hayırla yadedecek ve fikirleriniz yüz yıllar sonra bile tazeli-ğini koruyacaktır. Çünkü dayanağınız akıl ve Kur’an'dır. Atıflarınız hep bu iki kaynağadır.”
“Dua ederim ki, eserleriniz tarihi ve insanlığı hep aydınlatsın ve aynı zamanda eleştirilebilirli-ğini de korusun. Çünkü eğer ‘la yüs'el’ (sorgulanamaz) bir konuma getirilir, sizden önceki âlimlere yapılanlar sizin fikirlerinize de yapılır da dinin bir rüknü halini alırsanız bu size yapı-labilecek en büyük ihanet olur. İmamı Âzam ne kadar Hanefî'dir, Mevlana Mevlevîliğin nere-sindedir? Marks bir Marksist midir? Atatürk'ün Kemalistliğinden söz edilebilir mi? Hepsi de akılla billurlaşmış insan idiler ama fikrî durulukları, takip edenlerce döküldükleri kalıplarda bulandı. Bunun olmaması için size ayrıca dua ediyorum. Hürmetle ellerinizi öperim.”
Numan Ergun yazıyor:
“34 yaşında bir takipçinizim. TV. programınızı hep izledim, evimizde cilt cilt bulunan kitapla-rınızı küçüklüğümden beri okudum. Sayenizde dinimizi öğrendik. Namazımızı Türkçe okuya-rak kılıyoruz. Günümüzdeki soytarıların neler yaptığını da sizin sayenizde öğreniyoruz ve ib-retlik dersler çıkarıyoruz. Yüce Rabbim size uzun ömürler versin! Ellerinizden öperim.”
Hülya Korkmaz yazıyor:
“Kötülük Toplumu’ başlıklı yazınızda bahsettiğiniz ‘kozmik vicdan’ sözünden sizi ve kozmik yolculuklarınızda konuştuğunuz büyük ruhları anlıyorum. Bu ruhlar artık Türkiye için dua et-miyorlarsa bu ülke gerçekten kaybetmiş demektir. Tüylerim diken diken oldu.”
Ahmet Demir yazıyor:
“Karanlık dünyamızı aydınlatmak için var gücüyle çalışıp çabalayan, Peygamberimiz Hz. Muhammed ve Atatürk'ten sonra gelen hak adamı Yaşar Nuri Öztürk! Dünyada hiç bir hazine sizin kadar değerli olamaz.”