İktidarın başının yalakaları, dalkavukları her geçen gün artıyor. İşadamından gazetecisine, bakanından milletvekiline kadar; her meslekten, her yaştan dalkavuk... Birbirleri ile yarışıyorlar. Hepsinin amacı farklı… Sloganları aynı:
“Yağcılıkta sınır yoktur.”
O ne derse, ne yaparsa; sallıyorlar başlarını ve işlerini yürütüyorlar.
O “Kızlı-erkekli yurtta kalınmaz!” deyince, bu sözleri düzeltmeye çalışan birkaç kişi dışında “Kalınmaz, hatta okullarını bile ayıralım” diyorlar.
O “Dershaneler kaldırılacak!” diye buyurduğunda, koro halinde haykırıyorlar:
“Çok haklısınız efendim”
Herkesin bildiği bir öykü belki ama yine de anlatayım.
Padişah, dalkavuğuna “Hünkarbeğendiyi çok seviyorum, sen ne düşünüyorsun patlıcan hakkında” diye sormuş.
Dalkavuk, “Sultanım; patlıcan ağzınıza layık muhteşem bir sebzedir, hele hünkarbeğendi. Kulunuz, bendeniz de bayılırım hünkarbeğendiye” karşılığını vermiş.
Padişah, “Patlıcan musakkayı da çok seviyorum” diye sürdürmüş sohbeti.
Dalkavuk dalkavukluğunu gösterecek elbette:
“Sultanım; hakkı aliniz var, Allah’ın bir lütfudur patlıcan”.
Padişah bu kez “Patlıcan oturtma ile patlıcanlı kebap da fena değildir” demiş.
Dalkavuk biraz düşünüp şunları söylemiş:
“Hâk-i payiniz kulunuz, bendeniz de; patlıcanlı bir yemek söylendiğinde, biraz tereddüde düşerim, hele patlıcan oturtma ile patlıcan kebapsa”.
Padişah düşünmüş biraz ve “Karnıyarıktan hiç hoşlanmam” demiş.
Dalkavuk “Hünkarım; alt tarafı patlıcan işte, nesinden hoşlanacaksınız” diye konuşmuş.
Padişah tam “İmambayıldıdan ise nefret ederim” derken, dalkavuk cesaretlenmiş:
“Tam bir rezalet sultanım, tam bir rezalet bu patlıcan”.
Padişahın kızsın mı gülsün mü bilememiş, sonra sinirlenmiş ve bağırmış:
“Bre utanmaz, sen ne melunsun; demin patlıcanı öve öve bitiremiyor, yere göğe koyamıyordun; şimdi de yerin dibine batırıyorsun”.
Dalkavuk, padişahın ayaklarını öpmeye başlamış ve “Hâk-i payiniz bendeniz kulunuz, patlıcanın dalkavuğu değilim ki, ben sultanımın dalkavuğuyum” deyivermiş.
Evet, son günlerde herkes dalkavukluk yaparken, bir AKP milletvekili çıkıverdi ortaya; İdris Bal...
İdris Bal önce çözüm sürecine karşı çıktı. Sonra, Mısır politikasına. İktidarın Gezi Parkı’nda takındığı tutumu eleştirdi. Öğrenci evleri ve en son olarak dershaneler konusunda partisi ile ters düştü, İdris Bal.
Dershaneler konusunda da tüm AKP'lilere şöyle seslendi:
“Dershanelerin kapatılmasını destekleyenler, yarın çocuklarının kaydını dershanelerden silsinler”
Şimdilerde tedbirli olarak ‘disiplin kurulu’nda. İhraç edilecek. Dik durabilen, belki birkaç milletvekili daha...
Dalkavukluk bugün işe yarar belki... Ama, insan onurunu yitirdi mi, bir daha onu geri getiremez.