Sosyal medyada dolanırken karşıma yine çıka çıka “Erkekleri nasıl mutlu ederiz?” konusu çıktı. İşimizi gücümüzü bıraktık, en önemli ve acil görevimiz bu oldu. Annesinden şımartılmaya alışmış erkekler karsından da aynı şeyi bekliyor. Sonra bunlara “öküz” deyince ben suçlu oluyorum.

Kimse kimseyi mutlu etmeye mecbur değil oysa. Herkes kendi mutluluğundan sorumlu olsa, karşısındaki için de en büyük mutluluk, bu olacak.

Uzmanlar erkeği mutlu etmenin çok zor bir olay gibi gözükmesine karşın, aslında çok kolay olduğunu belirtiyor. Bunun için acaba araştırma yapmaya gerek var mıydı? Ayrıca hangi kadın erkekleri mutlu etmenin zor olduğunu düşünür ki! Ben böyle bir duruma hiç rastlamadım.

Uzmanlar böyle bir açıklamadan sonra biz kadınlara öneriler getirmişler. Bu uzmanlar kesin erkektir.

-Şikâyet etmeyin, özellikle de annesini.

Çünkü biz de günün birinde kayınvalide olacakmışız. Tabi erkekler “çocuk yapma korkusu” nu yenerse. Ne de olsa önce anne olmak gerekiyor.

-Kesinlikle kocanızı ya da sevgilinizi onlardan daha iyi olan erkeklerle kıyaslamayın.

Çünkü gururları kırılır beyefendilerin. Daha iyi olmak için uğraşmak yerine, küser bu “öküz”ler. “Daha iyi”nin ne demek olduğu açıklanmamış ama siz kocanızın ya da sevgilinizin geliştirilmesi gereken yanlarını iyi bilirsiniz. Tamamlanmış erkek yoktur. Bir kadın tarafından “tamamlanmasını bekleyen erkek” vardır.

-Adam eve gelir gelmez sorunları sıralamaya başlamayın.

Tabi canım adama ne, ampul yanmış, musluk su damlatırmış, dolap kapıları tamir edilmemiş. Böyle basit işlerle uğraşmaz onlar. Onların hayatta daha yüce amaçları vardır. Süslenip püslenip yemek hazırlayın ki adamların dibi düşsün. Daha ne istiyoruz, değil mi?

-Her doğum gününüzde, evlenme yıldönümünüzde, Anneler Günü’nde, Sevgililer Günü’nde, yılbaşında; eşinizden illa ki bir hediye beklemeyin.

Ne zaman hediye bekleyelim peki? Acaba bu adamların durduk yerde aklına hediye almak gelir mi? Yanıt veriyorum; hayır.

-Sürpriz yapın: Zaman zaman eşinize sürprizler hazırlayın. Bu konuda biraz kafa yorun.

Evet, bu fikre bayıldım. Uzmanlar benim bayıldığım yanını kastetmiyorlardır ama ben yine de bir iki örnek vereyim; örneğin, habersiz kocanızın işyerine uğrayın. İlla bir şey yakalayacaksınız diye değil. Yüzündeki ifadeye bakıp eğlenebilirsiniz. Ya da sevgilinizin evine gece yarısı, onu çok özlediğinizi söyleyerek habersiz gidiverin.  Eminim burada daha çok eğleneceksiniz.

Bu eğlenceler biraz riskli tabi ki, kendinize ya da adama pek güvenmiyorsanız sürpriz yapmak zorunda değilsiniz hanımlar. Sürpriz yapamadığın adamla da birlikte olmanın pek anlamı yok ya, bu da başka bir yazı konusu olsun.

Erkeklerin birçoğu, fiziksel hazların peşinde yaşamını sürdürürken, onları mutlu etmek çok kolay. Tabi ki bu duruma “mutluluk” diyebiliyorsak.

Öneriler bu kadar değil elbette, çünkü erkeklerin istekleri bitmek bilmiyor. Bu konuya devam ederken eğleneceğiz de.