Evlilik Vizesi

AKP'li Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin Mart 2010’da başlattığı evlilik seminerleri akla zarar önerilerden oluşuyor. Amaç ilçedeki boşanma oranlarını azaltmak.
Seminerleri veren Evlilik ve İletişim Uzmanı İnci Yeşilyurt aynı zamanda Aile Yaşamını Koruma Derneği Başkanlığını da sürdürüyormuş. Yedi yıldır Evlilik ve İletişim Uzmanlığı yapan bu hanım kaç evliliği kurtardı bilmiyorum ama kadınların onurunu ayaklar altına aldığı kesin.

Yeşilyurt’un hazırladığı “Evlilik Vizesi” adlı bir kitapçığın da Gaziosmanpaşa Belediyesi Evlendirme Dairesi’ndeki nikah törenlerinde dağıtılması ilginç. Ama daha ilginç olan, bu kitapçıkta yer alan öneriler. Kadınları bir eş ya da hayat arkadaşı olmaktan öte, bir hizmetçi/köle olarak tanımlamış. Egemen erkek ideolojisince hazırlanmış önerilere bizim karnımız tok. İşte öneriler ve onlara karşılık yorumlarım:
 ”Çalışmayan bir kadının özel durumlar haricinde (hastalık, gece çocuk bakmak vb) sabah eşinden önce kalkıp eşinin ihtiyaçlarını (kahvaltı, kıyafet vb) hazırlamaması, işe güleryüzle uğurlamaması durumunda bir süre sonra eşi tarafından ‘sürekli uyuyan, tembel, hiçbir işe yaramayan, para yiyici’ olarak algılanabilmektedir.”

Eş değil, zaten köle olmak için imza atmıştınız. Çalışan bir kadınsanız, sanki farklı şeyler bekleniyor sizden.

”Problemin çözümünde konuşmak ama asla vıdı  vıdı yapmamak gerekir. Yaşadığınız  problem o anda çözülecek diye bir kural yoktur.”
Acaba İnci Hanım “vıdı vıdı” nın tanımını yapıyor mu? “Vıdı vıdı”lık nerede konuşmadan ayrılıyor? Yani sorunlarınızla yaşamayı öğrenin diyor.


”Dengeli anlayış sergileyen, istikrarlı, sevecen, çekici, gizemli bir kadının erkekler peşinder koşar. ‘Ben buyum. İşine gelirse‘ diyen kadını, her erkek eninde sonunda aldatır. Çünkü ilişkinizi restleşme düzeyine indirmişsiniz demektir. Rest  çekmek  pokerde olur. Poker ise kumar oyunudur.”

Kendiniz olmayın, erkeklere rol yapın, oyun oyanayın diyerek nasıl gerçek bir ilişki yaşanır; akıl alır gibi değil.

”Başarılı bir iletişimle çözülmeyecek aldatılma problemi yoktur. Yeter ki eşimizin algıladığı dilden konuşalım.”

“Hırsızın hiç mi suçu yok?” derler bu duruma. Sanırım burada aldatan kişi olarak kadın kastedilmiyor ki, bu erkek egemen ideolojisinde aldatan kadının affedilme olasılığı yoktur.
 
”Bilinmesi gereken en önemli gerçek , mükemmel  kadın mutsuz kadındır. Evli olan ve hayatında mükemmel olmayı seçen kadın, iş hayatının dışında iyi bir anne, iyi bir iş hedefi ile adeta kendi ile savaşır bir duruma gelmektedir.”

Çalışıp bir yandan da iyi biri eş ve anne olmaya yani mükemmel olmaya çalışmamıza gerek yokmuş. Birini mi seçmeliyiz ya da çalışmayıp evde mi oturmalıyız, ne demek istendiğini anlamak çok güç.
 
Evliliğin, kadın ve erkeğin yaşamı eşit bir biçimde  paylaşması, birbirlerine destek olması gibi eşitlikçi boyutları unutturulmaya çalışılıyor. Kadının ikinci sınıf  varlık olduğu içselleştirilmesi isteniyor.
Bu önerilerin bir kadından geldiğine inanmak çok zor.

Önceki ve Sonraki Yazılar