23 Eylül pazartesi günü içinde Puskas yılın golü de bulunan Fifa ödülleri verilecek. Buffon'un sevgilisi ile Gullit'in sunacağı gecede erkek ve kadınlarda yılın en iyi futbolcusu, kalecisi, teknik direktörü, 11'i açıklanacak.

Yılın golünde üç finalist belli oldu. Messi'nin Betis'e yaptığı aşırtma birçok kriter açısından favori. Debrecen'li Zsori'nin rövaşatası ve Quinteros'un frikiği güzel olsalar da görülmemiş goller değil. On aday açıklandığında listede olan Fabio Quagliarella'nın havada ters stil golünün finalde olmaması üzücü.

Yılın topçusu ödülünü senede bir çalım yiyen Liverpool stoperi Virgil van Dijk alacağı için yılın golü konusunda da sürpriz beklemiyorum, Messi almalı.

Yılın kalecisi ve yılın 11'i konusunda Liverpool ağırlığı olacağı açık. Yılın teknik direktöründe de Klopp bekleniyor lâkin Kloppçu bendenizin bile yüreği sızlıyor Guardiola'nın yenildiği maçları bile düşündüğümüzde. Yenildiklerinde bile muhteşem oynuyor City. 

Bu yıl herkesin gönülden umduğunu ben de umuyorum, ileriki yıllardaki belgesellerde şöyle diyecekler: Herkesin dileği bu defa Liverpool'un ligi, Guardiola'nın şampiyonlar ligini almasıydı. Ve öyle oldu...

Liverpool'da Matip bile gazdayken nasıl duracaklar ki? Diyene cevabım: Van Dijk ve Firmino uzun süreli sakatlık yaşarsa halleri ne olur?! City öyle mi? De Bruyne geçen yıl yoktu, bu yıl Sane yok. Yenildikleri maçtan sonra bile teşekkür etmek zorunda kalıyor topçulara hoca. 

Yalnız futbol yine de mucizeler yaratıyor diye düşünmeyin. Bu mucizeler giderek azalıyor. Yalnızca topla oynama yüzdesi istatistiğinden hareketle bile gerçeğe uyananlar oluyor. Premier ligde % 70 dominasyon oranı çok arttı.

Yalnızca Klopp - Guardiola seviyesi değil ulaşılmaz olan... 11 kalitesi itibariyle kusursuz diyebileceğiniz takımlar da çok. Örneğin Atletico Madrid - Juventus maçını izlerken ağzım açık kaldı... Açtılar arayı çok!