DEM Parti, 'Kürt Sorunu' için çözümün adresini açıkladı

DEM Parti, 'Kürt Sorunu' için çözümün adresini açıkladı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'ndan dikkat çeken bir 'Kürt Sorunu' çıkışı geldi.

DEM Parti'nin TBMM'deki grup toplantısında Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, Kürt sorunu hakkında konuştu.

"SEN KENDİNİ SEÇEMEZSİN, YÖNETEMEZSİN DEMEKTİR KAYYIM"

Hatimoğulları şu ifadeleri kullandı:

"İktidar çok temel hakkımız olan seçme ve seçilme hakkımızı kayyım atayarak elimizden almaya kalkışıyor. Kayyım anayasaya aykırıdır. Yurttaşın seçme ve seçilme hakkının gasbı demektir. Yargı-polis eliyle yapılmış siyasi darbedir kayyım. Başta Kürt halkı olmaz üzere sen kedini seçemezsin yönetemezsin demektir kayyım. Kayyım, Kürt düşmanıdır, kadın düşmanıdır, muhalif olan her kesimin düşmanıdır. Kayyım eş başkanlık sistemimize saldırıdır. Eş başkanlıkla eşit temsiliyet sistemimizle belediyelerimizde kadın kenti olarak atmak istediğimiz adımları ortadan kaldırmak istiyorlar.

Kayyımların bugüne kadar ilk icraatları kadın merkezlerimizi daire başkanlıklarımızı ve müdürlüklerimizi kapatmak oldu. Bütün belediyelerimiz kadınların ücretsiz ulaşım hakkı için 'Jın kart' uygulamasını yürürlüğe koydu. Mardin'deki kayyım bu kart girişlerinin tamamını durdurdu. 25 Kasım için belediyenin hazırlamış olduğu bütün programları iptal etti.

En son yoksullaştığımız zamanlarda bir bütçe görüşmesine daha tanıklık ediyor bu parlamento. İktidar merkezi bütçede toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretiyor. Bütçe halktan, emekçiden, kadınlardan, gençlerden emekçiden onları görmeyen bir şekilde bir bütçe hazırlığına girmiş durumdalar."

"5 ÇOCUĞUN YANARAK ÖLMESİNİ MAGAZİN GİBİ DEĞERLENDİRDİLER"

Hatimoğulları, İzmir'de 5 çocuğun yanarak hayatını kaybettiği olaya ilişkin de "Bunu magazin haberi gibi değerlendirdiler. His ve duygu kalmamış bu iktidarda. Bunu kalkıp iktidarın grup başkanvekili 'kadının yaşam tarzı' diyebilecek kadar ileriye gidebiliyor. Hangi ana, hangi insan bunu kabul edilebilir ama onlar bu ekonomiyle, yoksullukla açıklanamaz. Neyle açıklanabilirmiş kadının yaşam tarzıyla... Yuh size, binlerce kez yuh size" diye konuştu.

"BARIŞIN SESİNİ YÜKSELTMEZSEK SAVAŞ DAHA GENİŞ BİR COĞRAFYAYA YAYILACAK"

Hatimoğulları söylerine şöyle devam etti:

"Bölge yangın yeri olmuş durumda. Savaş ve çatışmalar Türkiye'nin ve bölgenin dört bir yanını sarmış. Barışın sesini yükseltmezsek savaş daha geniş bir coğrafyaya yayılacak. Taciz tecavüz ve gözyaşı, kadın için savaşın özeti budur.

"İMRALI TECRİDİ DERHAL KALKMALIDIR, ÖCALAN ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMALIDIR"

Bu ülkede Kürt sorunu vardır, tekrar ediyorum altını çiziyorum. 'Kürt sorunu yoktur' diyenlere bu ülkede ve bölgede Kürt sorunu vardır. Biz DEM Parti olarak demokratik zeminde onurlu bir barıştan yanayız bunun için de İmralı tecridi derhal kalkmalıdır, sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşmalıdır. Hem ülkemiz hem bölgemizin barışı için yapacak çok şey olduğunu altını ısrarla çizdik. Bunu bugün söylemedik on yıllardır söylüyoruz son 4 yıldır devam eden ağırlaştırılmış tecride karşı biz bunun mücadelesini her yerde verdik vermeye de devam edeceğiz.

"DEM PARTİ'NİN ÇÖZÜMDEN YANA OLMADIĞINI SÖYLEYENLER DOĞRU DEĞİL, YALAN VE İFTİRADIR"

Sarayda kulağına üfürüleni mürekkebiyle yazan, sayın Öcalan'ın çözüm gücü ve iradesine dair fitne üretmeye çalışan kalemler var. Bu fitne siyaseti yıllardır deneniyor ama beyhudedir, başaramazlar. DEM Parti'nin 'çözümden yana olmadığını' söyleyenler doğru değil, yalandır bu. Bu bize atılmış bir iftiradır. Bu fitne çabasıyla neyi amaçlıyorsunuz. Kimin adına konuşuyorsunuz, kimin kelimelerini yazıyorsunuz? Bu dil nefret dilidir. Bu dil çözümsüzlüğün dilidir. Kimse çözümsüzlüğün faturasını bize DEM Parti'ye kesemez. Buna Türkiye halklarının karnı toktur. Onurlu bir barış ve demokratik çözüm mücadelemizi dün nasıl kararlılıkla yürütüyorsak bugün de aynı kararlılıkla yürütmeye devam edeceğiz."

"ÇÖZÜMÜ İÇERİDE, TÜRKİYE'DE ARIYORUZ. ANKARA'DA AMED'DE GÖRÜYORUZ ÇÖZÜMÜ"

Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar" sözlerine de şu yanıtı verdi:

"Kürtler de bizler de Washington'da, Moskova'da askeri operasyon için vize aramaya çıkmadık. Halkın iradesine kayyım atamadık. Dilini, kültürünü yasaklamadık hiçbir yurttaşımızın. Çözümsüzlük peşinde koşmadık. Tam tersi bunları şu an bu kalemşorlar ve kimi siyasetçiler yapmaktadır. Biz çözümü içeride, Türkiye'de arıyoruz. Ankara'da, Amed'de görüyoruz çözümü. Özgür ve demokratik bir ortamda Türkiye'de ortak yaşamda görüyoruz çözümü. Demokratik diyalog ve müzakerede görüyoruz çözümü, müzakerenin yeri de parlamento diyoruz. Onurlu barış mücadelemize hiç kimse çamur atmaya kalkmasın o çamur döner size bulaşır" dedi.