DEM Parti'den 'Esenyurt' ve 'çözüm süreci' açıklaması: "Mesajımızı aldık"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Esenyurt Belediyesi'ne kayyum atanması ve yeni çözüm süreci tartışmaları hakkında konuştu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 13. Kadın Konferansı'na katıldı. Konferansta konuşan Hatimoğulları, yeni 'çözüm süreci' ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
"BU İKTİDARIN İÇ BARIŞTAN NEYİ KASTETTİĞİNİN ALTINI BİR KEZ DAHA ÇİZİYORUZ"
Hatimoğulları bu konuda şunları söyledi:
"Esenyurt’a geldik önceki gün, biliyorsunuz kayyum atandı. Esenyurt, kent uzlaşasıyla, ortak iradesiyle belediye başkanını seçmişti. Belediye başkanı iki oydan birini almış bir insan. Buna rağmen halkın iradesi bir kez daha tanınmadı. HDP belediyelerine, Kürdistan’taki belediyelere geçmiş dönemde kayyum atayan bu iktidar, CHP belediyelerine kayyum atamış oldu. Esenyurt halkı yalnız değildir. Kent uzlaşısıyla, toplum uzlaşısıyla, esasen toplumun kendi iç barışıyla elde ettiği bu başarıya tahammül etmeyen, kayyum atayarak halkın iradesini yok sayan, seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almaya kalkan bu iktidarın iç barıştan neyi kastettiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Ahmet Özer derhal serbest bırakılmalıdır ve kayyum da eski görevine gönderilmelidir. Halkı seçilmişler yönetmelidir, atanmışlar değil. Bu, demokrasinin asgari koşuludur."
"ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA, CANIMIZI VERMEYE HAZIR OLDUĞUMUZU İFADE ETTİK"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Parti'li milletvekilleri ile tokalaşmasının ardından başlayan yeni 'çözüm süreci' tartışmaları hakkında da konuşan şu değerlendirmede bulundu:
"Çok konuştuğumuz bir süreç var. Aslında biz bu sürece 'süreç' demiyoruz, dememeliyiz de. Gelişmeler var. Devlet Bahçeli’nin gelip Eş Genel Başkanımızla tokalaşmasıyla iktidar bir sürecin başladığını iddia etti. Biz ise ‘buna bir süreç diyemeyiz’ dedik. Elbette barışın parıltısının oluştuğu her yerde bizler barış için mücadele etmeliyiz. Barışı talep eden bir kongreyiz, bir partiyiz. Onurlu bir barış için mücadele ediyoruz. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir yöntemlerle çözülmesi için değil elimizi taşın altına koymayı, canımızı vermeye hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ettik.
"BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Ama buradan muhalefete, muhalif kesimlere boyun eğdirmeyi hedefliyorlarsa yanılırlar. Bunun mesajını da biz her daim verdik. Esenyurt’a atanan kayyumla aslında nasıl bir pratik izlemiş olduklarını göstermiş oldular. Bizler de mesajımızı bu anlamıyla almış olduk. Ne olursa olsun, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun, Türkiye’de çatışmasızlık sürecinin başlaması ve onurlu bir barışın inşa edilmesi için mücadele etmekten asla geri durmayacağız. Ne olursa olsun, Orta Doğu'da her yeri ateş sarmalına çevirmiş olan emperyalist güçlere karşı halklar adına barışı savunmaya devam edeceğiz."
"DEMOKRATİK CUMHURİYETİ BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ"
Hatimoğulları konuşmasını şöyle tamamladı:
"İki bloktan da bu ülkeye fayda yok. Üçüncü yolun yolcuları olarak bizler, Demokratik Cumhuriyeti hep birlikte inşa edeceğimiz günlerin yakın olduğunu düşünüyoruz. Nesnel koşullar bu anlamıyla kesinlikle olgunlaşmıştır ve çalışmalarımızı bu anlamıyla sürdürmeliyiz. Bedenimize, emeğimize, kimliğimize saldıranlara karşı biz kadınlar birlikte güçlüyüz."