MHP 'HDP kapatılsın' derken AKP kulislerinde neler oluyor?

MHP 'HDP kapatılsın' derken AKP kulislerinde neler oluyor?

AKP kulislerinde, parti kapatmaların çözüm olmadığı, yerine kurulan partilerin daha da güçlenmiş bir biçimde parlamentoya girdiği görüşü ağırlıkta görünüyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, PKK'nın eylemlerinden sorumlu tuttuğu HDP'nin kapatılması çağrısı, iktidar partisi AKP'de karşılık bulmadı. Buna karşı, hakkında "terör" suçlamasıyla fezleke hazırlanmış HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargı yolu açılması görüşü ağırlık kazanmakta. Daha uzun vadeli olarak ise terör suçlarından dokunulmazlığın kaldırılması hedefleniyor. AKP'nin parti kapatmaya karşı duran tutumunun altında, bunun "çözüm olmayacağı" anlayışının yanı sıra, Kürt seçmenini kaybetme endişesi yatmakta.


Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesinde yürütülen askeri operasyonda, PKK'nın alıkoyduğu 13 Türk vatandaşının cansız bedenine ulaşılması ve operasyonda 3 askerin de yaşamını yitirmesinin ardından, iktidar bloğu, "terörü kınamadıkları" gerekçesiyle HDP'ye sert eleştiriler yöneltti.

MHP Lideri Devlet Bahçeli ise geçen Salı günkü grup toplantısında "Gara'dan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını" belirterek, "Bu itibarla HDP'nin kapatılması elzemdir, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı inanıyorum ki gereğini yapacaktır" diyerek bir kez daha kapatma davası çağrısı yaptı. Bahçeli, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın resen dava açmaması halinde, Siyasi Partiler Yasası'ndan kaynaklanan haklarını kullanıp, HDP hakkında kapatma davası talebinde bulunacaklarını da yineledi.


2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile siyasi parti kapatmayı zorlaştıran AKP ise bu tutumunu değiştirmiş değil. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı "Kapatma davası açılması" çağrısı da iktidar partisinde karşılık bulmadı. BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; AKP kulislerinde, parti kapatmaların çözüm olmadığı, yerine kurulan partilerin daha da güçlenerek parlamentoya girdiği görüşü ağırlıkta.
 
Geçmişte kapatma davalarına muhatap olmuş, bu nedenle parti kapatmayı zorlaştırmış bir iktidar partisi olarak, "kapatma davasını" savunmanın çelişki oluşturacağı düşünülüyor.

HDP kapatılsa bile, yeni parti kurulabileceği ya da bileşeni olan mevcut partilerden birisine geçebileceklerine işaret ediliyor. AKP'li üst düzey bir yönetici bu konudaki tutumlarını, "HDP'nin kapatılması konusunda biz de kararlıyız. Ancak biz, sandıkta kapatılması taraftarıyız. 2010 yılında yaptığımız anayasa reformunda, parti kapatmayı zorlaştıran düzenleme doğruydu. Türkiye'nin geçmişte tecrübe ettiği hususlarda yol alması lazım " diye aktarıyor.


AKP'nin parti kapatmaya mesafeli yaklaşmasının en önemli nedenlerinden birisini de Kürt seçmeni kaybetme kaygısı oluşturuyor. HDP'nin kapatılması halinde "mağduriyet" algısının oluşacağı ve bu harekete desteğin artabileceğine işaret edilirken, Doğu ve Güneydoğu'da muhafazakar Kürt seçmenin, DEVA Partisi veya Gelecek Partisi'ne yönelebileceğinden de endişe ediliyor. Ayrıca mağduriyet algısının, HDP çizgisindeki siyasi hareketi daha da güçlendirebileceğine işaret ediliyor.


AKP kulislerinde bu konuda şu değerlendirme yapılıyor:

"Bazı vatandaşlar bize 'neden bu teröristleri Meclis'te tutuyorsunuz?' diye soruyor. Vatandaşlarımız, bunların Meclis'e girmesinin engellenmesini ister ama diğer yandan da toplumsal taban kazanmasını arzu etmez. Bizim bu ikisini bir arada yapmamız; toplumsal taban kazanmasını engellememiz lazım."


HDP'yi "terörle arasına mesafe koymamak" hatta "ilişkili" olmakla suçlayan AKP'de, eğilim, dokunulmazlık dosyalarının, TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu gündemine alınarak, kaldırılması ve bu milletvekillerinin yargı önüne çıkarılmaları yönünde. 1990'lı yıllarda kapatılan Demokrasi Partisi (DEP) milletvekillerinin TBMM'den polis zoruyla götürülmesi gibi bir sürecin artık Türkiye'de yaşanmayacağı belirtilerek, "Ama terör propagandası yapanlardan tek tek hesap sorularak, parlamento dışına çıkarılmaları mümkün" görüşü dile getiriliyor.


Parti kapatma yerine, MHP'nin de talebi olan, hakkında terör suçlarından fezleke bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması seçeneği üzerinde duruluyor. Bu çerçevede, hakkında terör suçundan fezleke bulunan HDP milletvekillerinin dosyalarının TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'nda öne çekilebileceği ve dokunulmazlıklarının kaldırılabileceği ifade ediliyor. Parlamentoda şu anda 1300 dolayında dokunulmazlık fezlekesi bulunuyor ve bunların yaklaşık 900'ü HDP'lilere ait. HDP'lilerin fezlekelerinin büyük bölümünü de terör suçları oluşturuyor.


Dosya sayısının yüksek olması nedeniyle, TBMM'de dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanması ancak uzun ve tartışmalı bir süreçte mümkün olabilecek. Bu nedenle de dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği de ileriye dönük planlar arasında konuşuluyor. Fakat parlamentodaki sandalye sayıları dikkate alındığında, anayasa değişikliği için için muhalefet partilerinin desteği gerekiyor. Muhalefet desteğini sağlamak için, 2016 yılında dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin geçici anayasa değişikliği sürecinde "referandum" kozu kullanılarak CHP'nin desteğinin sağlandığı anımsatılarak, benzer taktiğin bu kez İYİ Parti'ye yönelik uygulanabileceği ifade ediliyor.

Anayasa değişikliği ile terör suçlarından dokunulmazlığın kaldırılabileceğine işaret eden bir parti yöneticisi, muhalefet bloğuna karşı izleyecekleri taktiği şöyle anlatıyor:

"Biz böyle bir değişikliği getirdiğimizde CHP buna karşı çıkabilir. Ama terör suçlarından dokunulmazlığın kaldırılmasına İYİ Parti karşı mı çıkacak? Bu konudaki hassasiyeti biliyoruz. İşte böyle bir değişikliği getirdiğimizde CHP ile İYİ Parti'yi birbirlerine çan gibi vurdururuz."