Milyonlar asgari ücret ve emekli maaşını beklerken... Erdoğan'dan 'yeni anayasa' çağrısı

Milyonlar asgari ücret ve emekli maaşını beklerken... Erdoğan'dan 'yeni anayasa' çağrısı

Asgari ücret ve 12 bin 500 TL gibi skandal bir en düşük emekli maaşı ile geçinmeye çalışan milyonlar varken iktidar bir kez daha halkın gündeminde olmayan 'yeni anayasa'nın peşine düştü.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "yeni anayasa" çağrısını tekrarladı.

Milyonlarca yurttaş asgari ücretin ne olacağını beklerken, yüksek fiyatlarla mücadele ederken, alım gücü düşerken ve emekli maaşına yapılacak zammı beklerken Erdoğan, "Yeni anayasa, Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır" açıklaması yaptı.

"İNSANLARIN FİŞLENDİĞİ OLAĞANÜSTÜ DÖNEMLER YAŞANDI"

Erdoğan şunları söyledi:

"Milli iradeye darbe vuruldu. Gençlerimizi sokak olaylarında kurban verdik. 40 yıllık terörle mücadelemizde nice koç yiğit ömrünün baharındayken toprağa düştü. Maraş ve Çorum olaylarında insanımızı birbirine kırdırdılar. Sermayenin renklere ayrıldığı, baskıların, tehditlerin, zorbalıkların ayyuka çıktığı, insanların fişlendiği olağanüstü dönemler yaşandı. Kürt kardeşlerimiz, bir tarafta terör örgütünün, diğer tarafta dikta heveslisi bir avuç kibir abidesinin olduğu bir cendereye sıkıştırıldı. Kılık kıyafetinden, şivesinden, dış görünüşünden dolayı insanlarımız hakarete maruz kaldı, itildi, ötelendi.

"TOPLUMUN KAHİR EKSERİYETİ YASAKLARLA YA DA YOKSULLUKLA BOĞUŞUYORDU"

Alevi, Bektaşi vatandaşlarımız asırlardan süzülüp gelen kültürlerini tam yaşayamıyor, kimliklerini korkusuzca dile getiremiyordu. Başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, çalışma hakları, iş hayatına katılma hakları keyfi sebeplerle gasp edilmiş, kısıtlanmıştı. Kerameti kendinden menkul seçkinler mutlu müreffeh bir hayat sürerken toplumun kahir ekseriyeti ya yasaklarla ya da yokluk ve yoksullukla boğuşuyordu. Daha bunun gibi sayısız zorlukla, sınamayla karşılaştık. Allah'a hamdolsun, bunların neredeyse tamamını artık geride bıraktık."

"NİCE HAK VE ÖZGÜRLÜK HAMLESİNİ SABIRLA, AZİMLE VE KARARLILIKLA HAYATA GEÇİRDİK"

Erdoğan, Türkiye'yi son 22 yılda tekrar ayağa kaldırdıklarını savunarak, "2002'de 230 milyar dolar ekonomik büyüklüğü olan ülkemizi geçen sene 1 trilyon 130 milyar dolarlık büyüklüğe kavuşturduk. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini şu anda bekliyoruz" şeklinde konuştu. Türkiye'de 36 milyar dolar seviyesinde devraldıkları ihracat rakamlarını 261 milyar doların üzerine çıkardıklarını aktaran Erdoğan, "Bizden önce hayal dahi edilemeyen nice önemli reformu, nice hak ve özgürlük hamlesini sabırla, azimle ve kararlılıkla hayata geçirdik. Türkiye'yi güven ve istikrarla uyum içinde en önemlisi de birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde hamdolsun bugünlere getirdik" ifadesini kullandı.

"DÜNYA DEĞİŞTİKÇE İNSANIN AYNI KALMASI FITRATA AYKIRI BİR DURUMDUR"

Erdoğan, geçmişin Türkiye'siyle bugünün Türkiye'si arasındaki "devasa" fark olduğunu öne sürerek, "Yapılanları objektif olarak değerlendiren her bir insanımız, ülkemizin 22 yılda kat ettiği büyük mesafeyi tasdik ve takdir ediyor. Ekonomide, diplomaside, ticarette, turizmde, savunmada, sağlıkta hasılı aklınıza gelebilecek her alanda gerçekten hiç umulmadık başarılara imza attık" değerlendirmesinde bulundu. Hayatın dinamizmi içerisinde beklentiler ve taleplerin de dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Dünya değiştikçe insanın aynı kalması fıtrata aykırı bir durumdur. Siyasetin görevi sorulara ve sorunlara makul cevaplar üretmek, halktaki değişim iradesini doğru enstrümanlarla yönetmektir. Bunun kolay bir vazife olmadığını hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN DARBE ANAYASASI KAMBURUNDAN KURTULMASI ŞART"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye gibi demokrasisi 42 yıl önce yapılmış darbe anayasasıyla malul olan ülkelerde değişimi yönetmenin çok daha çetrefilli olduğunun" altını çizerek, şöyle devam etti:

"Bunun için Türkiye'nin darbe anayasası kamburundan kurtulmasının şart olduğunu uzun bir süredir ısrarla dile getiriyoruz. Bu çağrıyı da muhalefetin iddia ettiği gibi, gündem kaygımızdan değil, tam aksine ülkemizin yeni anayasa ihtiyacını gördüğümüz için yapıyoruz. Ama bizim öyle bir muhalefetimiz var ki, bırakın çözümün parçası olmayı, sorunun katlanarak büyümesi için elinden geleni ardına koymuyor. Anayasa dahil ülkenin herhangi bir meselesinde önerileri var mı, yok. 'İstemezük'ten başka lügatlerinde kelime var mı, o da yok. Böyle gelmiş, böyle gitsin. 'Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın' modunda son derece konforlu bir alanda siyasetçilik oynuyorlar.

"YENİ YASA LÜKS DEĞİL, GEÇ KALMIŞ BİR İHTİYAÇTIR"

Allah aşkına böyle siyaset olur mu? Mızıkçılık yaparak, kaçarak, saklanarak, işi yokuşa sürerek bu ülkeye hizmet edilir mi? Muhalefet demek her şeye karşı çıkmak, her şeye itiraz etmek midir? Şu hakikati açık ve net ifade etmek durumundayım; muhalefet samimi çağrılarımıza kulak tıkasa da siviller eliyle yapılmış demokratik, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacımız var. Yeni anayasa, Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır. Bu yönde atılacak bir adım Türkiye Yüzyılı hedefimize daha kolay, daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır."

MECLİS'E 'YENİ ANAYASA' İÇİN ÇAĞRI YAPTI

Yeni anayasa konusunda, Meclis'teki partilerin çoğunun ilk dört madde başta olmak üzere pek çok hususta hemfikir olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın da yeni anayasa iradesi zaten güçlüdür, diridir, dinamiktir. Son yılların en çoğunlukçu aritmetiğine sahip 28'inci Dönem'de Meclis'in kendisinden bekleneni özellikle yerine getirmesini ümitle arzu ediyoruz. İnşallah böylece evlatlarımıza daha özgür, daha müreffeh ve güçlü bir ülke bırakma ülkümüze biraz daha yaklaşmış olacağız."