Tolga Kaan Ateşli

Küçükçekmece Atakent'te bulunan 425 Ada isimli sitenin arka kısmında bulunan yeşil alanda Süleyman Bahat'ın patronu olduğu, Özel Batı Bahat hastanesinin inşaatı için, mevcut ağaçların talan edilmesi ve çocuk parkının yıkılması üzerine, site ve mahalle sakinleri tepkilerini dile getirdi. Daha önce AKP'li Belediye Başkanı Aziz Yeniay döneminde yasal düzlemde 'spor tesisi' olarak geçmesine rağmen bölge; imar değişikliğiyle site ve mahalle sakinlerinden habersiz 'ticari alan' olarak kayıtlara geçirildi. 

'CHP'li belediyeden beklediğimiz ilgi ve desteği göremiyoruz'
Belediyenin son yerel seçimlerle beraber CHP'ye geçmesinin ardından da bekledikleri destek ve dayanışmayı göremediklerini ifade eden mahalle sakinleri, mevcut başkan Kemal Çebi tarafından bölgeye gönderilen özel kalem Mahmut Sedat Özkan'ın da mahalleliden değil, inşaatın sahibi Süleyman Bahat'tan yana olduğunu öne sürdü. YURT'a konuşan site sakini Özge Aydın, imar değişikliği kararı alınırken, Özkan'ın da belediye meclisinde söz konusu değişikliğe imza veren kişiler arasında yer aldığını öğrendiklerini ifade etti. 

(Uydu görüntülerinde tahribat açıkça görülüyor.)

'Buranın yeşil alan olduğuna kimseyi inandıramıyoruz'
"Mevcut belediye yönetiminden önceki dönemde, bizim hemen sitemizin arkasında bulunan alan normalde spor tesisi olarak gösterilen bir alandı. Aziz Yeniay döneminde burası 'ticari alan' olarak değiştirilerek satışa sunuluyor. Bu AKP döneminde oluyor ancak biz şuan oldukça üzülüyoruz açıkçası. Çünkü şu an CHP'li belediye var, biz kendilerinden destek görmek istiyoruz ancak gereken desteği ve ilgili göstermiyorlar. Sanıyorum bu bölge satıldıktan sonra bizim burada yeşil alan, çocuk parkı olarak kullandığımız ağaçlık bölgeleri de kapsayan alana sahaya inmeden masa başından bakarak, buradan yol geçebileceğini düşünüyorlar. Peşine buna dair imar değişikliğine gidiliyor. O dönemki site yönetimi de bizi konu hakkında bilgilendirmedi. Sonuç olarak şuan bizim yeşil alan olan bölgemiz tapuda 'yol' olarak gösteriliyor. Hastane patronu da bundan faydalanarak bize 'Orası zaten yol' diye açıklama yapıyor" diyen mahalleli Özge Aydın, En başta parkımız yıkılırken bu duruma karşı çıkıldı site sakinleri tarafından. Ancak bize parkı yıkıp, sadece ambulans için ring geçişi gerçekleştireceklerini söylediler. Hatta bizzat hastane sahibi Süleyman Bahat, bize yeniden park yapılacağına dair söz vermişti. O dönem bu şekilde çocuk parkının da yıkılmasına göz yumuldu yalnızca söze güvenerek ve elimizde imzalı bir belge olmadan... Haliyle ağaçlar talan edildi, çocuk parkı yıkıldı; şimdi gelen yetkililer de buranın gerçekten yeşil alan olup olmadığına dair sorular soruyor. Artık kimseye buranın yeşil alan olduğunu gösteremiyoruz" diyerek, mağduriyetlerini dile getirdi. 

(Mahalle sakinleri tarafından tekrar inşa edilen çocuk parkı)

YURT'a konuşan Aydın şunları söyledi: 

İŞ GÜVENLİĞİ KANUNLARINA AYKIRI

Biz en baştan beri zaten mevcut süreci durdurmaya çalışıyoruz ancak eski dönemden de hukuki alt yapılarını aslında 'hukuksuz' bir biçimde sağlamış durumdalardı. Oraya site sakinleri çocuklara oyun oynayabilmeleri adına küçük plastik oyuncaklardan oluşan bir park kurdu. Böylelikle tepkimizi de göstermek istedik. Ancak park gittikçe inşaat ile iç içe geçti ve çocukların orada güvenle oynayabilecekleri bir alan kalmadı. İnşaatın etrafının çevrili olması gerekirken, iş güvenliği kanunlarına da uymayan bir biçimde, inşaatın etrafı çevrilmemiş durumda. 

(Belediye tarafından 'ticari alan' olarak belirlenen bölge)

ÖZEL KALEMİN İMZASI VAR

Geçtiğimiz günlerde biz artık sınır çekmeye karar verdik. Ancak orada bulunan yetkili olduğunu düşündüğümüz kişiler bunu yapmamıza izin vermemeye yönelik adımlar attı. Durumun üzerine zabıta ve polis ekipleri bölgeye geldi. Bize sınırımızı çizip, çit çekebileceğimizi söylediler ancak artık nereden nasıl bir emir geldiyse, pazartesi gününe kadar(bugün) iki tarafın da bir şey yapamayacağını söylediler. Ama biz uzun uğraşlar sonucu diretince, çitimizi dikmemize müsaade etmek durumunda kaldılar. İnşaatın iş güvenliğine uymasına bile biz katkı koymuş olduk. Belediye başkanı şehir dışındaymış, onun gelmesini beklememiz söyledi. Kendisinin özel kalemi buraya geldi. Burada bizlerle görüştü ve hastane patronunu savundu. Kendisi sanırım aynı zamanda CHP Meclis üyesi de... Ben babamla beraber kararın alındığı meclis tutanaklarını araştırdım. Aziz Yeniay döneminde satış ilanına izin verilen kararın altında kendisinin de imzası var. 

(Dönemin AKP'li Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay tarafından imzalanan satış sözleşmesi)

Ayrıca site sakinleri tarafından 'hukuksuz' imar değişikliğine karşı yapılan açıklama şöyle:  

Batı BAHAT Hastanesi usulsüz bir biçimde dere yatağında yer alan, aslında yeşil alanımızın da dahil olduğu alana binasını dikmiş, zemin elverişsizliği nedeni ile ucube gibi 16 kat yükselmiş, imar affına da sığınarak plan projesini kendi çıkarları doğrultusunda uygulamıştır. Bizler kat malikleri olarak şerefiye bedellerini ödeyerek, sitemizin sosyal olanakları, yeşil alan yeterliliği olması nedeni ile bu bölgeyi tercih ettik. Sermayenin bizden bu alanları almak istemesine karşı çıkıyoruz. Hastane adını taşıyan bu ticarethanenin; otopark ve yol açmak niyeti ile huzurumuzu bozmasına, radyasyon ünitelerinin yanlış konumlanması nedeni ile kanser olmamıza sebep olmasına, okullar bölgesinde trafik yaratmasına ve deprem toplanma alanlarımızı gasp etmesine izin vermiyoruz!

2000 yılındaki Toki projesinde spor tesisine ayrılmış olarak gösterilen alan, 2013 yılında site sakinlerinin ruhu bile duymadan yapılan anlaşmalarla imar değişikliği yapılarak spor tesisi olmaktan çıkartılıp dönemin Küçükçekmece Belediye Başkanlığı tarafından ticarethane olarak satışa sunulmuştur. Bu şekilde, hakkımızla aldığımız yeşil alanlarımızın yeri planlarda yol olarak değiştirilmiş ve masa başında yapılan anlaşmalarla, saha durumu hiçe sayılıp büyük oyuna hazırlık sağlanmıştır. 2018 sonbaharında parkımızı ve ağaçlarımızı bölgeden yok etmek için yapılan ilk girişimde, site sakinleri olarak karşı çıkmamıza rağmen o dönemin site yönetiminin konu hakkında bizleri bilgilendirmemesi ve Süleyman Bahat’ın verdiği sözlere güvenmemiz üzerine alandan ağaçlarımız ve çocuk parkımız kaldırılmıştır. Böylece bu vicdansız işletme, arkasındaki ‘bilinmeyen’ siyasi güçle bölgeye dair hukuki üstünlük sağlamıştır.

“Bize yol lazım değil yalnızca ambulans ringi lazım, TEDAŞ’tan elektrik çekmek için alanı temizlemeliyiz sonrasında sınırınızı çekersiniz ve ben parkınızı, çardağınızı yeniden yaparım” şeklinde sözler veren hastane sahibi Süleyman Bahat, komşuları ile huzur içinde olmak istediğini vurgulasa da yıkımın sonrasında yalanları gün yüzüne çıkmıştır. Şimdi alanın yukarısında kalan kullanılmayan misafir otoparkımızda hak talep ederek, park alanını hepten ortadan kaldırarak otopark ile birleştirip kendisine yol açmak istemektedir. Bahçemizin, hatta neredeyse evlerimizin içinden yol geçirebileceğine olan cüretkar arzusu gülünçtür. Bu onların düşüncesi, düşü olur! Çünkü biz başta 425 Ada olmak üzere bütün Atakent’li dostlarımızla bu alana sahip çıkacağız. Kendi gücümüzle, haklılığımızla, sesimizi ve yüreğimizi duyurmak için, Atakent’imizi rantçılara teslim etmemek adına direniyoruz. Burdayız ve dimdik ayaktayız. Ne kadar çok olursak, o kadar zor yıkılırız.

Halkalı Atakent Mahallesi 425 Ada Sakinleri

İnşaatın bulunduğu alandan görüntüler: Bizi buradan göndermek istiyorlar!