Yurt Haber Merkezi

Eski THK Başkanı Kürşat Atılgan, THK'da yolsuzluk yapıldığına dair iddialarda bulunmuş, YURT'a açıklamalarda bulunmuştu. Açıklamanın üzerine söz konusu ihalede kiracı olan Keskin Holding, gazetemize bir cevap metni göndermişti. Konu üzerine ilgililerle görüşen YURT Genel Yayın Yönetmeni Ali Avcu, meseleyi köşesine taşımış, Haluk Pekşen'in beyanlarını da aktarmıştı.

İLGİLİ - THK’da neler oluyor - Kimin eline kelepçe vurulacak? 

Söz konusu yazıya eski THK Başkanı Kürşat Atılgan'dan yanıt geldi.

Atılgan şu ifadeleri kullandı:

Dün adli makamlardan avukatım sordu, hakkımda herhangi suç duyurusu yok. Söylediğiniz helikopterle ilgili konu, 28 Kasım 2014 tarihinde o zamanki Genel Müdür Volkan Yılmazer ile Japonlar tarafından benden 8 ay önce yapıldı. Benim vakıf başkanı olmam Mayıs 2015... Benden önce yapılmış ve devreye sokulmuş bir uluslararası sözleşme bu. Bunun geri alınabilmesi hukuki olarak mümkün değil dedi avukatlar. Çünkü yetkili merci İngiliz mahkemeleri. Bunun üzerine ben, kirayı fazla bulduğumu iddia ederek Japonların aşağı yukarı 4 milyon lira kirasını ödemedim. Dolayısıyla bu THK yönetimi samimiyse, tahsil edebileceklerse ederler. Aynı sorumluluk onların da üzerindedir.

Avukatlığını yapan Hepşen Hukuk Bürosu bunu tahsil etmek için gayret sarfetsin, sağa sola çamur atmak için değil. Sözleşme için hukukçuların dediği, uluslararası hukuk kurallarına uygun olarak yapılmış, geri alınması mümkün olmayan bir kiralama tekniği olarak bildirdiler. Benim dönemimle hiçbir alakası yoktur bunun. 

Emlak satışıyla ilgili olan hususlar, bunların tamamı bankalara yapılmış olan daha önceden alınan kredilere, banka borçlarına gitmiştir. Tamamı 24 taneden 55 milyon liradır. Tamamı borçlara gitmiştir. Benim zamanımda tek bir kredi bile alınmamıştır. Sadece Odea Bank'tan bir kredi alınmıştır, o da kapatılmak üzeredir. Osman Yıldırım zamanında alınan kredidir. 

Dolayısıyla benimle alakası olmayan yazıları yazarken, böyle iddialar var ne düşünüyorsunuz diye sorun. Pekşen Hukuk Bürosu, Haluk Pekşen'in kızıdır. Kızı üzerine sözleşme yapmıştır kurumla. 

Hakkımda açılmış tek bir dava yok. Helikopter ihalesinin benimle ilgisi yok, benden 8 ay önce devreye sokulmuştur. Odea Bank'tan alınan kredinin de benimle bir alakası yoktur. Helikopter alımı için Osman Yıldırım tarafından 50 milyon civarı alınan kredidir. Karşılığında otel ipotek edilmiştir. Buradan gelen kiralar da direkt Odea Bank'a gider. Ben 3 yıl bu kredilerle uğraştım. Sadece yapılandırılmalarına yönelik işlem yaptım. 

Akın Öztürk benim referansım değildir. Ben Hava Kuvvetleri'nin delegesi olarak girdim ve o yıl zaten kaybettim. Kimsenin referansıyla girmedim. Ben mevut savunma bakanımızın da onayıyla aday oldum. Orası kimsenin referansıyla seçim yapılabilecek bir yer değil.