Rabia Naz Vatan’ın ölümünün ardındaki sır perdesi aydınlanmayı beklerken baba Şaban Vatan sorularımızı yanıtladı. Müge Anlı ve Turkuvaz Medya ekibinin gazetemize 50 bin lira ve Şaban Vatan’a 1 liralık dava açtığını duyurması üzerine Şaban Vatan “Ben Müge Anlı’ya 50 bin liralık dava açacağım hatta 100 bin lira açacağım. Şüpheli ölüm dosyasına “intihar dosyasıydı” diyerek iftira atıyorlar. O zaman Palu ailesini neden araştırmışlar?” dedi.

Röportaj: Muzaffer Susamış

Röportajımızdan sonra Sabah Gazetesi’nde çıkan habere göre Müge Anlı ve ATV tarafından kurumumuza dava açıldığını öğrendik. Siz ilk röportajda “Kameraman Murat vardı, abi bu olayı çözdük, her şey anlattığınız gibiymiş dedi” dediniz. Bu konuşma nerede yaşandı, kimler vardı, saat kaçta oldu tekrar anlatır mısınız?

Müge Anlı ekibi, 13 Eylül 2018 tarihinde Eynesil’e geldi. Cuma akşamıydı. Cuma günü Çavuşlu Gayasis Otel’de yerlerini ayarladık, orada kaldılar. Kayıtlara bakılabilir. 3 kişi. Bir tanesi Gizem Hanım, diğeri Samsun’dan şoför diğeri de Kameraman Murat Bey. Murat Bey kilolu bir yapıya sahipti. 6 aydır Müge Anlı’nın ekibinde çalışıyormuş hatta 22 gün sonra da askere gideceğini söylemişti. Ekip gelmeden önce iletişimde olduğumuz kişinin ismi ise, Nihal. Nihal Hanım, bizden her türlü bilgiyi aldı. Otopsi raporunu, yer fotoğrafını, diğer tanık ifadelerini, mevkii fotoğrafları her yerin fotoğrafını aldı, incelemeyi yaptı. Ve Nihal Hanım telefonda bana şunu söyledi. “ Biz adli tıpçı ve fizikçi profesörlerle burada araştırma yaptık. Evet abi. Senin çocuğunun hasar boyutu böyle gözüküyor hatta doblodan da az yüksek tipli bir aracın arkadan çarptığını belirledik”

Burası çok kritik…

Evet, benim telefonum dinleniyorsa Nihal Hanımla olan telefon görüşmesini çıkarsınlar.

MÜJDE ABİ YIKAMACI KONUŞTU

Ayın kaçında oldu?

13 Eylül’den önceydi yani ekip gelmeden önce 1 haftalık bir görüşme sürecimiz oldu. Kayıtlarda çıkar. Ve 13 Eylül’de Müge Anlı ekibi akşam saatlerinde bizim eve geldi, röportaj yaptılar. Evden telefon açıp, Çavuşlu Gayasis Otel’de yerlerini ayırttım. Ve diğer gün Cumartesi günü saat 10’dan itibaren Rabia Naz’ın okulundan, marketten, kırtasiyeden, eczaneden en son Mehmet Ali Somuncuoğlu’nun gördüm dediği yere kadar aynı zamanda metruk evin oraya kadar da çekimler yapıldı. Ve öğleden sonra bana dediler ki, saat 14.00 civarıydı sanırsam. Sen belgelerin bir fotokopisini çıkart biz de Oto Yıkamacı Alper Nalbant’la görüşeceğiz. Onlar o tarafa gitti, ben fotokopi için kırtasiyeye gittim. O ara Muhammet Vatan görüşelim dedi. Arabanın içinde bana “Bunlar neden geldi, niye geldi, Mehmet Somuncuoğlu diyorlar, bu ne rezillik?” diye bağırdı. Sen ne diyorsun ya? Ben kızımın olayını aydınlatmaya çalışıyorum, kimin ismi varsa oraya giderim dedim, orada tersleştik. Ben evimizin olduğu üst girişe gittim. O arada ekibin arabası rampada iki üç kere çıktı indi. Bir süre sonra geldiler. Gizem Hanım telefonla görüşüyordu. Murat Bey geldi, “Abi bu iş tamam. Olayı çözdük. Bu olay cinayetmiş, yıkamacı konuştu abi” dedi. “Normalde pazartesi ve Salı sizi yayına çağırıp, olayı inceleyecektik ama olay çözüldü, iki gün içinde hallediyoruz öyle gidiyoruz, ben 22 gün sonra askere gidecektim, izne çıkmam lazımdı, çıkmıyorum. Bu işi halledip öyle gidiyorum. Şimdi Gizem Hanım sana anlatır” dedi. Sonra Gizem Hanımın telefon görüşmesi bitti, eşim de orada. “Gözün aydın abi” dedi. “Bu olay tamam her şey ortaya çıktı, yıkamacı konuştu” dedi. Görele’de Deniz Pide var. O zaman dedim gelin sizi yemeğe götüreyim.

Saat kaçta?

Saat 16:00 civarıydı. 14 Eylül Cumartesi günü. Biz oraya vardık. O arada bana telefon geldi. Gülay Hanım isminde birisi. Bundan sonra Nihal Hanımla değil benimle görüşeceksin dedi. Tamam dedim. Sonra o ara biz tam siparişi verdik, Gizem Hanıma telefon geldi. Aşağı arabaya indi. Arabada konuşma yaptı, geldi. Rengi falan değişmiş, morali bozuk halde “Bizim Kars’a gitmemiz gerekiyor” dedi. Sizin Kars’ta hani başka ekibiniz vardı? dedim. “Ya size açıklama yaparlar, Akçaabat’ta bir ekibimiz daha var onlar gelir sonra” dediler. Sonra Gülay Hanımı aradım, bana cevap veremiyorlar. “Dosyada karışık durumlar var, biraz zaman geçsin, intihar gibi durumlar var, bizim bunu netleştirmemiz lazım” diyerek böyle, böyle günler geçti. Daha sonra Müge Anlı’nın yardımcısı, soyadı Satır olan kişi Twitter’dan canlı yayın yapıp “Olay intihar dosyasıydı biz incelemeyi bıraktık” dedi. Palu ailesi ne peki?

Bilmece…

Palu ailesi… İntihar, taciz, tecavüz her türlü çirkinlik var değil mi? Peki, onları neden incelemiş beyefendiler, hanımefendiler… Ve yılbaşı akşamı…

SAVCI: MÜGE ANLI VE EKİBİYLE GÖRÜŞMEDİM

Evet… Kritik nokta.

Müge Anlı’ya binlerce şikâyet gitti. Sen bunu neden yayından kestin, neden davayı bıraktın diye. CİMER’e bile şikâyet ettiler. Müge Anlı beni arasın, yıkamacıyla olan röportajı ortaya çıkarsın. O ekibin 2 3 kere inip çıktığı rampada neler çekildi onları da göstersinler. Konumlarından belli. Yıkamacıya hangi saatte gittikleri konumlardan belli... Kimse bunu inkâr edemez. Ben Müge Anlı’ya ve ekibine dava açacağım. Neden? Olay intihar dediler. Bugün dosya “düştü veya düşürüldü” diye kayıtlarda, yalan söylüyorlar. O yardımcısı Twitter’da “dosya intihar dosyası” deyince direkt savcı hanıma gittim. “Sayın savcım, Müge Anlı ve ekibiyle herhangi bir görüşme yapıldı mı?” diye sordum. “Hayır, biz kimseyle görüşme yapmadık. Savcı olarak hiç kimseyle görüşmedik” dedi. Zaten bir olay varsa Görele Baş Savcısı Emine Üveyk hanım açıklama yapar. Bana da sayın savcımız “Dosya şüpheli ölüm” dedi.

‘DAVA AÇIYORUM’

Fakat dün Sabah Gazetesinde çıkan ve bizi de hedef alan habere göre “dosya intihar dosyasıydı” dendi.

Açıklandı ya. Bunlar uyuyor mu? Bu nasıl basın ya? Tüm her şey açık… Sabah gazetesi böyle bir yayın yapmasın. Üzerine gitsinler. Ben kimseyi suçlamadan, tarih, tarih saat, saat yaşananları anlatıyorum. Anlattıklarıma göre bana cevap verilsin ama bu saatten sonra ben suçlayacağım. İntihar dediler bu iftiraydı bu saatten sonra davayı ben açıyorum.

Size 1 liralık dava açıldı…

Ben 50 bin liralık açacağım, gerekirse 100 binlik açacağım ve Şaban Vatan’ı herkes tanıyor alırım o parayı fakire fukaraya dağıtırım, elimi de sürmem. Siz de şahit olursunuz. Ben o parayı tek tek yardım fonlarına dağıtırım. Beni iflas ettirdiler. Ben buna rağmen adaletle devam etmeye çalışıyorum. Benim rızkımı veren rabbimdir. Ama ben tekrar söylüyorum. Ben davayı açacağım. Müge Anlı bizim değerlerimizle dalga geçmiştir, madem korkuyordu gelmeseydi. Ondan sonra çıkıp, “Bu dosya intihar dosyasıydı” demesi ayıptır. Yıkamacının röportajı… Yıkamacının röportajını ortaya çıkarmak zorundadır. Başından, sonuna kadar… Getirmediği sürece suçludur.

‘TUTUŞTULAR’

Peki, Müge Anlı tam olarak ne dedi?

Benim İstanbul’da adamlarım var. Rabia Naz’ın zaten bir sürü takipçisi var. Bizzat Müge Anlı’yla Yılbaşı akşamı görüşüldü. Bizzat soruldu. Dediği cümle “ATV’nin üstünden gelen bir telefonla birlikte ekibi çekmek zorunda kaldım, binlerce kişinin tepkisi olduğu halde bir şey yapamıyoruz”. Bu ne demektir? Siz bunu soruyorsunuz ben cevaplıyorum. Siz Müge Anlı suçludur dediniz mi?

Demedik…

Benim söylediğim neyse bunu yayınladınız ve doğru olan budur.

Operasyon yapıyor diyorlar ama bu gazeteciliktir.

Bu gazeteciliktir. Gündem zaten Müge Anlı değildi, ben burada konuşunca oldu. TV5’de de söyledim, birkaç yerde de söyledim. Bunu bilmiyorlar mıydı? Şimdi ne oldu? Tutuştular. Çünkü gerçekler geliyor. Çünkü Şaban Vatan bu cinayete “intihar” dedikleri için dava açacak.