Günümüzden yaklaşık dört bin yıl önce Babil Kralı Hammurabi, kendi kanunlarını yapıp taş tabletlere yazdırdı!

Ve o taş tabletlere yazdırdığı kanunları, hiç değiştirmeden istikrarla uyguladı!

Mesela Hammurabi kanunlarında, “Bir adam bir başkasının gözünü çıkarırsa, onun da gözü çıkarılır” diye yazıyordu!

Ama Hammurabi’nin bir yakını bir adamın gözünü çıkardı diye, Hammurabi hiçbir zaman o yakınını kurtarmak için o kanun maddesini değiştirmeye kalkmadı!

Aynen uyguladı!

Dört bin yıl önce!

Şimdi bizim Özel Yetkili Mahkemeler, AKP’li “Adalet” Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın deyimiyle kendilerini summe haşa “Allah” zannetmeye başlayınca kaldırıldılar ama kaldırılmadılar!

Bu mahkemeler, ne suç işlediğini bilmeyen pek çok insanı yıllardır içeride tutarken, kendilerini “Allah” sandıklarının farkına varılmadı da, ne zaman MİT Müsteşarı’nı ifadeye çağırdılar, arkadaşlar hemen “şirk”e düştüklerine uyandı!

Mahkemelerin adını mahkeme kararıyla, pardon bir gecede Meclis kararıyla değiştiriverdiler!

Ama mahkemeler yıllardır içeride tutulanların davalarını aynen görüp mesela 30 senede bitirinceye kadar Özel Yetkili Mahkemeler olarak var da, AKP’nin işine gelmeyenleri yargılamamak için yok!

Yani don lastiği demokrasimizin ilerlemiş haliyle, işe gelmeyene eski mahkeme, işe gelene yeni mahkeme!

Düşünün ki, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Didem Aslan Yılmaz’a ekranda derdini yanıyor:

“Yasa teklifini okumak için istedik, basına sızar bahanesiyle vermediler!”

Siz Meclis’te oylama zamanına kadar oy vereceği kanunun içeriğini bilmeyen “milletin” vekili düşünebiliyor musunuz?

Bizde var ve buna nasıl olsa “Evet” oyu verecek AKP vekilleri de dahil!

İşe geldiği şekilde uzayıp kısalan don lastiği demokrasimizde!

Netice şudur..

Özel Yetkili Mahkemeler, isim tashihi yapılarak, AKP’ye zarar veremez hale getirildi!

Hanı demiş çocuk:
“Anamı beceren kadı, derdimi kime yanayım!”

Dört bin yıl önceki Hammurabi kanunlarının bir başka maddesinde şöyle diyordu:
“Bir köle efendisine isyan ederse, efendi onun kulağını keser!”

Eski davaları aynen devam ettirecek mahkemeler, efendiye isyan edenin kulağını keserken, yeniler efendinin sevdiklerini affedecek!

Yaşasın adalet!