Hiç aklından çıkmıyor ki

Yıllar önce bir reklam vardı, ışıklar içinde yatsın, usta oyuncu  Mete İnselel’in oynadığı… Çoğunuz anımsarsınız..

Doktor, hastasına (Mete İnselel’e) bir şekil gösterip soruyordu:

“Bu ne?”

Hasta: “Dido” diyordu.

Doktor bir başka şekil gösterip yine soruyordu:

“Peki bu ne?” diye.

Hastanın yanıtı aynı oluyordu:

“Dido”

Gösterdiği tüm şekillere aynı cevabı alan doktor sinirlenip her soruya neden “Dido” yanıtı verdiğini sorduğunda, hasta :

“Hiç aklımdan çıkmıyor ki” diyordu…

AKP Genel Başkanı ve Başbakan  R.T. Erdoğan da tıpkı reklam filmindeki hasta gibi… Ne sorarsanız aynı yanıtı veriyor.

“Anayasa bir an önce değişmelidir. “

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan'ın amacı, “anti demokratik” diye nitelenen 12 Eylül'ün anayasasının değiştirilmesi, yerine sivil bir anayasanın  gelmesi değil. Amacı yeni Anayasada “Başkanlık sistemi”nin yer alması , “HSYK”, “Yargıtay” ve “Anayasa Mahkemesi” üyelerinin seçiminde ağırlıklarının artması.

AKP'nin amacı demokrasi olsa, 12 Eylül Anayasasının anti demokratik hükümler taşıyan, siyasi partiler yasası ile seçim yasasını değiştirmek için çaba harcamaz, çalışma yaptırmaz mıydı? YÖK gibi kurumları kaldırmaz mıydı?

Amaç, demokratik maddeler getirmek değil, güçlü bir başkanlık sistemi kurup, Çankaya'ya çıkabilmek...

Erdoğan, Başbakanlığı bırakıp Başkan olmak istiyor... İstiyor ama Cumhurbaşkanının yetkilerini yeterli görmüyor. Her şeyi  başkanlık sistemine göre planlıyor.

Turgut Özal’ın durumuna düşerek, O’nun gibi etkisiz kalmayı içine sindiremiyor ve tam yetkili başkan olma sevdası peşinde.  Bu nedenle de hem sinirli hem de kararlı…

Tam yetkili başkan olurken, yargıyı kontrolü altına almayı da amaçlıyor. Bunun için de geçen hafta, Anayasa Uzlaş-ma Komisyonu’na yeni bir teklifle geldiler. Teklife göre; Yargıtay ortadan kalkıyor, temyiz mahkemesi kuruluyor, Anayasa Mahkemesi'nin ve HSYK'nun seçimi değişiyor. AKP'liler, bunu neden getirdiklerini anlatırken de, “millet adına “ karar veren mahkeme üyelerinin, milletin seçtikleri tarafından saptanması gerektiğini ileri sürüyorlar. Bu kurul ve mahkemelerin üyeleri, Başkan ve TBMM tarafından seçilecek... Yani AKP, en çok yakındığı mahkemelerin siyasallaşmasını resmileştirmeyi amaçlıyor.

 

Tabii, bütün bunlar AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkma hayali için yapılmak isteniyor.

İyi de, bu milletin ne zaman kime oy vereceğinin belli olmadığı akıllarının ucundan hiç mi geçmiyor?

Bir de, AKP,  TBMM'de Anayasa değişikliğini referanduma götürebilecek  sayıyı sağlayabilecek mi?

Bu sorular yanıt beklerken, “ başkanlık sistemi” ve “ adalet sistemini” ele geçirme, akıllarından hiç çıkmıyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar