
Listede 'cemaat' mi, başbakan mı kazandı!..
Kimler geldi kimler seçti…
“1 ay içinde endişe etmeye gerek olmadığını anlayacaksınız”
Bu cümle Fenerbahçe’nin resmi görevi bırakan, ama ömür boyu Fenerbahçelilik görevini sürdürmekten vazgeçmeyecek olan Ali Koç’a ait.
3 Temmuz’dan bu yana sınırsız desteğini çoğu yerde işi, canı, sağlığı pahasına ortaya koyan Sarı-Lacivertli taraftarlar CAS davasının çekilmesinden bu yana tedirginler. Bu tedirginliğe bir de yeni yönetim listesi eklenmiş görünüyor. Taraftarın sosyal medyaya yansıyan tavrı bu yönde…
Özellikle 11 aydır tevazuu, cesareti ve her koşulda taraftarın yanında olduğunu göstermesi ile bir “rock star” ve “kahraman” haline gelen Ali Koç’un gidişi hafif çaplı bir travma yaratmış gibi…
Bu gidişi çok farklı yorumlayanlar, Ali Koç’a “kaçtı” deyip isyan edenler olsa da genel görüş “gelecekteki Fenerbahçe başkanlığı” için yıpranmaması açısından bir süre kenara çekildiği yönünde... Akşamdan sabaha dünyanın alt üst olduğu ülkemizde uzun vadeli hayallere bel bağlamak mümkün olmasa da, bu olasılık kenarda saklı gibi duruyor.
Diğer taraftan Ali Koç’un yanında Nihat Özdemir, Vedat Olcay, Serhat Çeçen, Cihan Kamer, Murat Özaydınlı gibi yönetimin olmazsa olmazı diye düşünülen isimler de artık yok. Tepkilere bakarsak eski yönetimden devam edenlerden biri olan ve seçimle bir anda ismi ön plana çıkan İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın oğlu Hüseyin Topbaş’ın eski yönetimde olduğunun kimse farkında değilmiş anlaşılan.
Yeni isimlerinse büyük bir bölümü memnuniyet yaratmazken, dikkat çekici olan 11 aydır Özel Yetkili Mahkeme’de yargılanan ve halen tutukluluk hali devam eden Başkan Aziz Yıldırım’ın listesinde bulunan Başbakan’a yakın isimler. Bu da son günlerin iyice hararetlenen başka iki tartışmasını akla getiriyor. “Cemaat Fenerbahçe’yi ele geçirmeye mi çalışıyor?” ve “Başbakan kanadı ile “hizmet” kanadı arasında iktidar mücadelesi mi var?” gibi sorular Fenerbahçe’nin yeni yönetiminde yansımasını mı buluyor, ilerleyen günlerde daha iyi anlayacağız.
Fenerbahçe taraftarının değişimi ve yönetim…
Her şey bir tarafa yeni yönetimi son derece yoğun bir çalışma gündemi bekliyor. 11 aylık süreç gösterdi ki dünya kulübüyüz demek yetmiyor. Uluslar arası ilişkileri de söylemle paralel inşa edip dünya ile entegre olmak, sportif, ekonomik ve sosyal atılımların, çalışmaların sınırlarını 814.578 km2’nin dışına çıkarmak gerekiyor. Yoksa rakiplerin lobi faaliyetlerinin yurtdışındaki yansımalarını yaşamaktan kaçınmak mümkün değil.
Bunun yanında yeni yönetim genel kuruldan özellikle ekonomik alanda önemli hamleler için yetki aldı ve GYO konusu yakın gündemi meşgul edecek konulardan biri. Konut ve tesis yatırımlarının yanında stadın tapusunun alınması ile ilgili bir çalışma olup olmayacağı merak konusu.
Ve gelelim asıl meselelerden birine. Yeni yönetimin en hassas konularından biri taraftar… Her türlü korku ve kaygıdan arınan, her platformda kulübün, renklerinin arkasında duran, mücadeleci, bağlı ama soran, sorgulayan, sahip olmayı değil sahip çıkmayı tercih eden taraftar…
Eskiden olsa 3 bomba transferin etkisinde kalacak ve her şeyi unutacak, kazanırken sevinip, kaybedince belki bir süre sırtını dönecek taraftar profili artık çok gerilerde kaldı. O yüzden bu yeni profil yönetimin atacağı her adımın takipçisi olacak ve memnuniyetini olduğu gibi, memnuniyetsizliğini de açıkça dile getirmekten çekinmeyecek.
Aynen kongre konuşmalarında olduğu gibi gözü kara, gerektiğinde eleştiri, gerektiğinde özeleştiri yapan, cesaret timsali, topluma ayna bu taraftara rağmen bazı şeyleri yapmak asla ve asla mümkün olmayacak… Fenerbahçe’ye ve spor dünyasına hayırlı olması umuduyla…
Masa tenisinde Avrupa Şampiyonluğu ve kürekte Gençlik Kupası kutlu olsun Fenerbahçe…