Mevzubahis Terim ise, işte teferruatlar!..

Türkiye'nin en kariyerli futbol teknik adamı kimdir?
Fatih Terim!
Şampiyonluklar, kupalar, hatta UEFA Kupası, üstüne Fiorentina ve Milan!..
Susun, yok öyle, rakamlar böyle!..

*

Adana'da tek oda bir evde, 'aşlama' satarak ailesine bakan Kıbrıs göçmeni bir babanın oğlundan,
Dünya gündemindeki 'Commendatore Fatih Terim'e!..
Kıvırcık saçlarına fön çekip düzletmek için gizlice kapattığı kuaför salonundan,
Her maçta ayrı 10-15 bin Avro'luk kostümlerle tüm dünyanın huzuruna...
Harçlık için kendisinden yaşça iki misli büyük abileri, amcalarıyla penaltı atışlarından,
Asgari aylık ücretin 791 misli aylığa!..
(KAP'a bildirildiğine göre: Yıllık 3 milyon Avro=8 milyon, 240 bin TL, bölü 12 ay=687 bin 375 TL aylık, bölü aylık 868,27 TL asgari ücret=791,66 misli)
Bir Türk dünyaya,
Bir Fatih Terim 311 asgari ücretli eleman Türk'e bedel!..
Özetle 4 Eylül 1953 doğumlu Terim, her zaman uçlarda gider.

*

Kulüp maceralarına bakıcaz şimdi...
Yıl 2000... Galatasaray tarih yazdı, üst üste dört yıl Türkiye Lig şampiyonluğunu, UEFA Kupası'yla taçlandırdı.
Yani Fatih Terim önderliğinde.
Ama hemen ardından Başkan Faruk Süren, Terim ile Galatasaray'ın yollarını ayırdı.
Süren'e göre Terim kulübün anahtarını da istedi!

*

Associazione Calcio Firenze Fiorentina SpA veya kısaca ACF Fiorentina, İtalya'nın Toscana bölgesinin önemli şehirlerinden Floransa'da kurulmuş futbol kulübü.
Fatih Terim, Adana'dan sonra ilk gurbetine İstanbul'a gitmişti, yurt dışına ise Floransa'ya...
Barok mimarinin doğup yayıldığı topraklara.
Mimari ve sanat bu şehrin içine işlemişti ama, öyle bir başkanı vardı ki;
Şehrin sanatsal inceliğini değil, ne kadar eski olduğunu anımsatıyordu.
Vittorio Cecchi Gori!..
Seri A'da 18 maç haftası, 6 aylık süre içinde Milan, Juventus ve Roma'ya karşı başarılı sonuçlar alındı, İtalya Kupası'nda Milan'ı eleyerek finale bile çıkıldı.
Hatta kupa bile Parma yenilerek alındı.
Ama takımın başında Terim değil, Roberto Mancini vardı takımın başında.
Cechi Gori ile anlaşamayan Fatih Terim finalden önce istifa etmişti.
Çünkü Cechi Gori amca kendine ait Canale 10'a çıkıp, “Terim gibi dışarıdan gelen bir adamın bana hakaret etmesine izin vermem. Parayı veren benim” diyerek Terim'in özür dilemesini istemişti!..

*

Ve Milan'ın başına geçti Fatih Terim.
Berlusconi'nin sahibi, Galliani'nin başkan olduğu dünya devinin başında bir Türk.
Yok böyle bir onur, artık her Türk, Terim'le duyar gurur!..
Daha üç ay tamamlanmadan ise Milan'da kaynar kazan.
Başkan Galliani futbolcularla bir toplantı yapar.
Gattuso hariç takımın tamamı Terim'e kin kusar.
İstanbul'da yapılan bir “Liderlik” panelinde konuşurken gelir haber;
“Zahmet etme Sinyor Terim, sen artık İstanbul'da kal”

*

Tekrar döner yuvaya Fatih Terim.
Başkanı bu defa rahmetli Özhan Canaydın!
Gelişi çok konuşulur.
Çünkü Terim için, takımı şampiyon yapan Lucescu gönderilir.
Terim giderken de Canaydın dostlarına bakın nasıl yakınır:
“Tam 39 futbolcu aldık, banka kredileri canımıza okudu, 60 milyon dolar borç yaptık”

*

Son bölümü herkes çok iyi hatırlıyor. Fazla uzatmayacağım.
Şampiyonluk ve kupalar Terim'le Galatasaray'a geldi.
Aysal ile ters düştü, herkesin bildiği ama hiç de tasvip etmediği gibi gitti.
Patron, eleman kavgası hiç bitmedi.
Beşiktaş derbisini kazandığı hafta yönetim ipini çekti.
Terim'in Galatasaray'daki son macerası ise işte böyle bitti.

*

Şimdiiiii;
Bakın biz bile bir ton yazı yazdık,
Türkiye konuştu, konuşuyor.
Peki ama o neden susuyor?
Normal mi?
Mevzubahis Terim'se...
O bilir işini, hep yüksek uçlarda gezinir.
Kim bilir, yoksa kulağına fısıldamış mıdır birileri, aşağıdaki sözleri?
“Sakın milli takımla sözleşme imzalama, biz geleceğiz başa... O zaman hem milli takımı hem de Galatasaray'ı rahatça çalıştır”
Hadi bakalım, şimdi kaç tane senaryo yazılır!..

Önceki ve Sonraki Yazılar