Demokrasi Meydanı’ndan her sabah evlerimize konuk olan gazeteci İsmail Küçükkaya’ya yaptığı açıklamalar çok anlam barındırıyor satır aralarında:
CHP’nin milletvekili fedakârlığından sonra toplumda “ortak akıl”la karar alınır beklentisi oluştu. Ancak Meral Akşener’in söylemleri değişmedi. İlla “100 bin imza ile aday olacağım” diyor... Sistem buna izin verir mi bilemem.
Çatı adaylığının iyi bir formül olmadığını ve bu durumun Erdoğan’ın işine geldiğini de vurguluyor Akşener. Tecrübeli bir siyasetçi olduğunu varsayarak söylemleri deşifre etmek gerekir.

Skandal!

Yer Mersin.
Bir ortaokulda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanıyor.
Rengârenk kıyafetleriyle dans gösterisi yapıyor pırıl pırıl kızlarımız.
Daha üçüncü sınıf öğrencileri.
Dünyanın keşmekeşi ile henüz tanışmamışlar. Büyük bir gayretle hazırlandıkları gösterilerini öğretmenlerine ve ailelerine beğendirmek onların gayretleri.
Mustafa Kemal’in onlara armağan ettiği bayramın coşkusuyla tüm hünerlerini sergilemek istiyorlar...
Gösteri öncesi o minik kalpleri ağızlarından çıkacakmış kadar kuvvetli atıyor.
O da ne!...
Müzik kesiliyor...
Çocuklar ne olduğunu anlamakta zorlanıyor ve etraflarına bakınıyorlar. O bakışlar arasında bir görevli beliriyor ve çocukları sahneden indiriyor...
Neden?
Çünkü dans kıyafetleri müstehcen?!
Hangi zihniyet bunlar, eğitimi emanet ettiğimiz!
Bu çocuklara neler yaptıklarının farkındalar mı!
Heyecanını yok ediyorlar!
Hayallerini alıyorlar!
Umutlarını siyaha boyuyorlar!
Çabalarını çöpe atıyorlar!

Hata rekortmeni MEB!

Hataları minimize etmek gibi bir kaygımız mı var?
Yok tabii.
Tüm kaygımız Erdoğan’ı başkan yapmak!...
Eğitim ve öğretim kimin umurunda...
Okul kitaplarında binlerce hata çıkmış, ne olmuş yani; düzeltilir... Bizler neleri unutmadık ki...
Önümüze bakalım. Ortalığı karıştırmayalım şimdi. Seçim kapıda. Ona odaklanalım, değil mi ama!...
Milli Eğitim’e de...
“Ne olmuş, alt tarafı hata rekortmeni... E bravo!...”
Deyip geçelim mi?!

Kafamda “DELİ” Sorular

* Türkiye büyüyor!... Holiganlık meclise de sıçradı... (Bkz. 23 Nisan)
* Birileri Aykut Kocaman’a “kan” göstersin de sustursun artık!...
Baharın güzel enerjisiyle yaşamınızda da çiçekler açsın.
Hoş kalın!...