
Mursi'den kahraman çıkar mı?
Mısır'da Muhammed Mursi'nin büyük bir halk isyanı sonucu devrilmesi sadece bu ülkede değil, Türkiye ve dünyada da önemli bir tartışma başlattı; seçilmiş hükümetler seçim dışı müdahalelerle iktidardan indirilir mi indirilemez mi?
Öncelikle belirtelim ki bu soru ya da tartışma ikilemi en azından Mısır ve Mursi örnekleri için doğru değil. Birincisi bu değerlendirme on milyonlarca Mısırlının başkaldırısını yok sayıyor. İkincisi Mısır Ordusu'nun aldığı son tutum nedeniyle eğer Mursi'nin devrilmesine "darbe" denecekse, iktidara getirilişine de darbe denilmelidir.
Dünyanın önde gelen Ortadoğu uzmanlarından, Suriye kökenli gazeteci dostumuz Hüsnü Mahalli'nin dün Yurt Gazetesi için özel olarak kaleme aldığı yazsında da işaret ettiği gibi, Mursi diğer parti ve grupların boykot ettiği ve bu nedenle halkın yüzde 50'den azının katıldığı bir seçimle iktidara geldi. Mursi buna karşılık kendi dar dinci siyasal programını bütün ülkeye zorla dayatmaya kalkıştı. O, dinci bir diktatörlük heveslisiydi.
Mursi'nin demokrasiden anladığı şey, kutsal bir görev saydığı toplumu dinselleştirerek kendi taraftarlarının çıkarlarını savunmaktı.
Ordu desteğiyle devlet başkanı seçilmesine karşı, Tahrir'de toplanarak Hüsnü Mübarek'in devrilmesini sağlayan kitleler Mursi'ye bir şans verdiler. Ancak Mursi, toplam seçmen sayısının yüzde 19'una tekabül eden bir oyla bütün topluma şeriat anayasasını dayatmaya kalktı. H. Mahalli önemli bilgiler içeren inceleme yazısında şunları belirtiyor;
"Mursi, Mısır halkını unutarak devlet kurumlarını ele geçirme ve toplumu İslamlaştırmanın derdine düşmüştü. Oysa vatandaşların % 42’sinin oy kullandığı bir seçimi kazanmış ve ancak halkın % 19’unun sandığa gittiği bir referandumla kendi şeriat anayasasını onaylatmıştı."
Tablo budur ve Mursi'den bir demokrasi kahramanı çıkarmaya çalışanlar fena halde yanılmaktadır.
Öncelikle tespit edilmeli ki, demokratik yollardan iktidarı bırakmanın önünü kapatan Mursi, on milyonlarca Mısırlının katıldığı bir isyanla devrildi. İkinci Tahrir başkaldırısının bir halk devrimine dönüşmesinden ve kendi imtiyazlarını yitirmekten korkan ordu, tıpkı Mübarek'e yaptığı gibi Mursi'yi de terk etti.
Olay bundan ibarettir.