
Musahhih
Şimdi artık ortada adam gibi Türkçe kalmadığı için, pek ihtiyaç yok ama eskiden gazetelerin “Tashih” servisleri vardı.. Bu serviste çalışan arkadaşlar, Türkçeyi çok iyi bilir, bizlerin çalakalem yazarken yaptığımız hataları düzeltirlerdi.. Zaten tashih “Düzeltmek”, musahhih de “Düzelten” demek.. Ama artık, bir de “Vezir-i Âzamlık Musahhihi” var.. Musahhih Hüseyin bey.. Başbakan Erdoğan “Tek din” mi dedi? AKP Genel Başkan Yardımcısı ve de Parti Sözcüsü Musahhih Hüseyin Çelik bey ekrana çıkıyor ve başlıyor tashihe: “Başbakanımızın dili sürçtü” Erdoğan, “28 Şubat dalgaları toplumun huzurunu kaçırıyor… Dalgalarda ülke boğulur…” mu dedi? Musahhih Hüseyin bey yine ekranda: “Başbakanımız, bu açıklamayla aslında yargıya müdahale etmek istemedi… Piyonlar dahil, gerçek faillerin hepsine kadar gidilmesini istedi… Bundan daha açık ifade olur mu?” Siz hiç, dünyanın başka bir ülkesinde, başbakanın yaptığı konuşmaların ardından, bir başka yetkilinin ekrana çıkıp “Aslında şunu demek istedi” dediğini duydunuz mu? Ya da Muhteşem Yüzyıl’da, Eski Osmanlı’nın merhum Padişahı Kanuni’nin ardından, Pargalı İbrahim Paşa’nın durumu kurtardığını? Yeni Osmanlı’da, bu iş başladı ve alışacağız.. Keşke bu musahhihlik müessesesini daha önce çalıştırsalardı da, mesela Başbakan Mersin’deki çiftçiye “Ananı da al git!” diye fırça attığında, Musahhih Hüseyin bey “Anneni de al, sinemaya git, demek istedi” diye düzeltseydi.. Veya Hopa hadiselerine karışan bir hanım için “Kız mıdır, kadın mıdır?” dediğinde, “Başbakanımız, o an hanımefendinin bekâretinin bozulup bozulmadığını bilemediği için, öyle söyledi” tashihini yapsaydı! Veya Kılıçdaroğlu için, “Sen ne yapacaksın benim boyumu? Sen soyunu söyle!” dediğinde, “Sayın Başbakanımız, Kılıçdaroğlu’nun Ermeni olup olmadığını merak etmiştir… İyi niyetle onu öğrenmek istemiştir” diyerek, açıklasaydı! Musahhih Hüseyin beyin tashih etmesi gereken şeyler de var.. Piyonlar dâhil, üzerine gidilecek gerçek failler ne demek? Piyonlar kim? Bu iş böyle dalga dalga olacağına, eşikte beşikte kim varsa, alayının bir günde mi içeri alınmasını öneriyor? “Yargıya müdahale etmek istemiyor” diyor da, MİT meselesindeki ani yasa değişikliği nedendi? Vezir-i Âzamlık Musahhihi Hüseyin bey, bunları da izah ederse, bizim gibi kafasızlar belki çakarız durumu!