Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

O Gece Yanan Işıklar


Aslında bugün devlet bürokrasisine iyice yerleştiği iddia edilen tarikat ve cemaatlerden söz edecektim. Ancak son anda siyasi gündeme bir bomba düştü. Özetlemek gerekirse eski CHP milletvekili Enis Berberoğlu’yla ilgili mahkumiyet kararını hak ihlali gerekçesiyle bozan Anayasa Mahkemesi’ne alt mahkemenin (14. Ağır Ceza Mahkemesi) kafa tutması ve AYM’nin kararını yok var sayması üstüne AYM üyesi Engin Yıldırım bir tweet attı. Yıldırım tweet’inde AYM binasının fotoğrafını paylaşarak şöyle diyordu:

“Işıklar yanıyor.” Bu tweet’in ardından Yıldırım başka bir açıklama yapıyordu:

“Işıklar yanıyor derken hukukun ışığını kast ettim, başka ışıkları değil.”
Ancak İçişleri Bakanlığı’ndan bu paylaşımlara cevap gelmekte gecikmedi:”Işıklarımız hiç sönmüyor.”
Adalet Bakanı Abdülhamir Gül de sert bir çıkış yaptı:”Işıkları millet açar, millet kapar.


Bu üçlü polemik televizyon kanallarında başka hatırlatmalara neden oldu. AYM üyesi Engin Yıldırım’ın ışıklı tweet’i  rahmetli gazeteci ağabeyimiz Kurtul Altuğ’un yıllar önce yazdığı, askeri darbeleri anımsatan “Genelkurmay’ın Işıkları Yanıyordu” isimli kitabında yer alan bazı ifadelere benzetildi.


Bütün bunlar olurken MHP Lideri, erken seçim nöbetçisi Devlet Bahçeli de boş durmuyor,”AYM’nin yapısı yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle uyumlu hale getirilecek şekilde değiştirilmelidir. Bunu da TBMM yapmalıdır,” gibi tuhaf bir açıklamada bulunuyordu. Sayın Bahçeli, hatırlatırım, aynı zamanda çoklu baro sistemi ve Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) kapatılması girişiminin baş mimarıdır.


Daha önce de kimi kararları siyasi otorite tarafından yok var sayılan AYM bugün saat 14’te olağanüstü toplandı. Anlaşılan bıçak kemiğe dayanmıştı. Derken, AYM’den, “Mahkememizin bir üyesinin şahsi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar Anayasa Mahkemesi’nin kurumsal görüşünü yansıtmaz, açıklaması geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da beklenen tutumuyla topa sert girdi: “Talihsiz bir paylaşımdı. Çok arzu ediyorsa siyasete girsin. AYM Başkanı ve üyeleri aynı düşüncede değilse gereğini yapmalı.”
Benim garibime giden bir durum var.  14. Ağır Ceza Mahkemesi ve Başkanı hangi davalara bakıyor, ona bir göz atalım dedim:


Sözcü gazetesi davası, Çağdaş Hukukçular davası, Canan Kaftancıoğlu davası, Selahattin Demirtaş davası, Sırrı Süreyya Önder davası, Enis Berberoğlu davası. Her halde bizim 14. Ağır Ceza reisi son derece hiper aktif, bütün dava dosyalarına hakim bir hukukçu. Hani o televizyon kanalı benim bu televizyon kanalı senin gezgin kanaat önderlerimiz gibi bütün davalara yetişiyor. Maşallah, Tanrı güç versin.


Yıllar önce Ergenekon ve Balyoz gibi davalar için kurulan Özel Yetkili Mahkemeler,bu mahkemelerin değişmez savcısı bir Zekeriya Öz vardı. Daha sonra Ergenekon ve Balyoz gibi davalar düşünce Savcı Öz yurt dışına kaçmış, ardından da gıyabında Fetö örgütü üyesi olmak suçundan hapse mahkum edilmişti. Her türlü hukuksuzluğa imza atmış bir savcı yurt dışında kaçak yaşamak zorunda.


Klişe bir sözdür. Hep söylenir. “Gün gelir hukuk size de lazım olacak,” derler. Ben 14. Ağır Ceza reisi olsam ciddi biçimde aldığım kararlardan kaygı duyardım. Hani derler ya,”Burası Türkiye abicim, keser döner sap döner, gün gelir devran döner.”


Bu arada bir son dakika notu. Konda araştırma şirketinin dson seçim anketine göre bugün itibarıyla AKP’nın oy oranı yüzde 30’un altında seyrediyor. Bu oranda daha da düşme olmasının beklendiği söyleniyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar