Huaxi köyünün hikayesi, 1960’lı yılların başında Wu Renbao’nun köy komünist parti komitesi sekreterliğine atanmasıyla başlıyor. Renbao, köyün ekonomik potansiyelinin farkına varan ileri görüşlü bir lider. 1969’da politik olarak riskli ama ekonomik açıdan karlı bir karar alarak köyde tekstil fabrikası kurdu. Bu girişim, köylünün tarımdan uzaklaşarak, sanayi üretimine yönelmesini sağladı. Renbao’nun cesur kararları ve ekonomik reformlarının sayesinde Huaxi, kısa süre içinde ekonomik olarak büyüme sağladı. Huaxi’de yaşayan herkes, Huaxi Village Corporation isimli şirketten hissedar.

Köyde bulunan bütün şirketlerin geliri, yıl sonunda tüm sakinlere eşit olarak dağıtılıyor. Böylece köyde yaşayanlar, milyonlarca dolarlık servetin sahibi oluyor. Geri kalan kar ise sosyal ve ekonomik büyümeyi desteklemek için kullanılıyor. Burada yaşayanlar, ücretsiz sağlık hizmetleri, eğitim, konut, yaşam sigortası ve gıda sübvansiyonları gibi birçok sosyal güvenceden faydalanıyor. Köydeki tüm evler, lüks villalar olup herkesin bankada yüklü miktarda parası bulunuyor.

Yıl sonu geldiğinde yüksek miktarda para ile 350 kilogram pirinç tüm köye dağıtılıyor. Huaxi köyü, lüks villaların dışında 328 metre yüksekliğinde bir gökdelen olan Longxi Uluslararası Oteli’ne de ev sahipliği yapıyor. Köyde aynı zamanda; Beyaz Saray,  Zafer Takı, Sydney Opera Binası ve Çin Seddi gibi dünyaca ünlü yapıların kopyaları da var. Burada yaşayan milyonerlerin evleri ile yaşam tarzları, dışarıdan gelenler için oldukça ilgi çekici görünse de köyde sıkı kontrol ve güvenlik sistemi mevcut. Köydeki her şey mükemmel bir düzen içinde ve köy sakinleri, dış dünya ile çok fazla etkileşim kurmuyor.