Günlük yaşamın içinde sıradanlaşan bazı bireysel davranışlar, yokluklarında vücutta beklenmedik tepkilere neden olabiliyor.

Özellikle cinsel dürtülerin bastırılması veya doğal yollarla boşalmanın uzun süre gerçekleşmemesi, hem fizyolojik hem psikolojik düzeyde bazı sonuçları beraberinde getirebiliyor.

Dr. Tara Suwinyattichaiporn, kişinin dokunulma, tensel temas ve duygusal bağlanma gibi ihtiyaçlarını uzun süre karşılayamamasının sorunlarına değindi.

Mastürbasyon yapmamak başlıca; anksiyete, depresyon ve yüksek stres seviyeleri gibi durumları tetikleyebilir. Uzun süreli cinsel kısıtlama, kişide hayal kırıklığına bağlı öfke ve saldırgan tutumlara da zemin hazırlayabiliyor.

Uzmana göre uzun süre mastürbasyon yapmamak sadece bunları değil, daha farklı unsurları de etkileyebiliyor. Ayrıca, ayda 21 defadan fazla boşalmanın etkisine de değiniyor.

2021 tarihli bir araştırma, cinsel engellenmişliğin özellikle erkeklerde şiddet, suç eğilimi ve kontrolsüz davranışlara yönelimi artırabileceğini gösterdi. Aynı zamanda prostat sağlığıyla ilgili de bazı veriler dikkat çekiyor.

Öte yandan başka bir çalışmaya göre, ayda 21’den fazla boşalan erkeklerde prostat kanseri riski daha düşük seviyelerde görülüyor. Uzmanlar bu koruyucu etkinin, düzenli boşalmanın toksik maddeleri dışarı atmasından kaynaklandığını belirtiyor.

Kadınlarda ise uzun süreli cinsel durgunluk, vajinal dokularda incelme, kuruluk ve bazı durumlarda kanal kısalmasına yol açabiliyor. Erkekler açısından bakıldığında ise penisteki esneklik kaybı ve form değişikliği söz konusu olabiliyor. Cinsel uyarının eksikliği, bu alanda da yapısal gerilemeye neden olabiliyor.

2002 yılında Çin’de yürütülen bir araştırma, boşalmadan geçirilen yedinci günde erkeklerde testosteron seviyesinde belirgin bir artış yaşandığını ortaya koydu. Bu durum, boşalmanın vücutta hormonel döngüyü etkilediğini ve düzenli cinsel aktivitenin hormonal denge açısından önemli olabileceğini gösteriyor.