Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

DERİNE KAZMALIYIZ!

Kıtlığın ve gıda güvensizliğinin, doğa ve hava koşullarının değişkenliğinden ziyade insan yapımı olduğunu kanıtlayan bir şey varsa, dünya çapında milyonlarca insanı açlığın kıyısına getiren mevcut gıda krizidir. Aslında kapitalist sitem ve onun yansıması küçük üretim biçimleri ölüyor, tekeler artık insanlığın celladı düzeyinde…

Yoksulluk ve gelir adaletsizliği güncel bir gerçek artık…

Dünya Gıda Programı’na göre milyonlarca insan açlığa sürükleniyor. “Yetersiz beslenmiş” olarak kabul edilenler, birkaç yıl boyunca büyük ölçüde değişmeden kaldıktan sonra 2022'de 118 milyon kişi arttı. Mevcut tahminler şimdi bu sayıyı yaklaşık 100 milyon daha yukarıya taşıyor.

Açlık seviyesinde olan, yani kısa vadeli gıda tüketim ihtiyaçlarını karşılayamayan insan sayısı, geçen yıl, bir önceki yıla göre yaklaşık 40 milyon arttı. Savaşın her zaman aşırı açlığın ana itici gücü olduğu bilinmektedir ve şimdi Rusya-Ukrayna savaşı milyonlarca insan için daha fazla açlık ve açlık riskini artırmaktadır.

Aslında uzatmadan kapitalizm insanlığı felakete sürüklüyor. Basit çıkar ilişkileri ve savaş ölümler güncel meta ekonomisinin somut biçimi. Ancak Türki’ye kapitalizmi en berbat şekli şüphesiz…

1840'larda, kapitalizm küresel olarak egemen üretim tarzı haline geldiğinde, Marx, Tahıl Kanunlarının yürürlükten kaldırılması ve 1846'dan sonra serbest ticaretin zaferiyle bağlantılı olarak endüstriyel-kapitalist gıda üretiminin “yeni rejiminden” bahsetmişti. Bu “yeni rejimi”, gıda üretiminin hayvancılık ve yönetimindeki gelişmeler etrafında “yeniden düzenlenmesi” ve hayvan tezeği bazlı gübre kimyasındaki gelişmelerle birlikte ürün rotasyonu tarafından yönlendirilen “İngiltere'deki geniş ekilebilir arazilerin” dönüştürülmesiyle ilişkilendirmişti.

 

Kapitalist gıda üretimi, gıda verimliliğini çarpıcı biçimde artırdı ve gıda üretimini küresel bir girişime dönüştürdü. 1850'lerin ortalarında, bu eğilimler zaten belirgindi: İngiltere'de tüketilen buğdayın yaklaşık yüzde 25'i ithal edildi, yüzde 60'ı Almanya, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nden ithal edildi.

Ama aynı zamanda, yeni bir gıda güvensizliği biçimi yaratan düzenli ve tekrarlayan üretim ve yatırım krizlerini de beraberinde getirdi. Artık kıtlık ve açlığın suçu doğaya ve havaya. Şimdi açıkça kapitalist üretimin eşitsizliklerinin ve küresel ölçekte toplumsal örgütlenmenin sonucuydu. Ve acı çeken en fakir olanlar oldu. Karl Marx bir keresinde kıtlığın "sadece zavallı şeytanları öldürdüğünü" yazmıştı.

Dipnot!

Açıkçası basit işler ve konulara artık zaman –kafa yormanın anlamsızlığına iman etim. Hırsın her türüne şahit olmanın sorumluluğu, önerisi, uyarısıyla araya mesafe koyma vakti! Anlamsız işlerle... Artık daha somut mesellere kafa ve zaman ayırma vakti. Tam da bu noktada yazının temeli buraya ve bu amaca ilk adım olarak okunmalı.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar