Türkiye siyasal düzelmede farklı bir noktaya evirilmenin eşiğinde: Solun belki de iktidar olma düzleminde en yakın mesafesi belki de hiç bu kadar olmadı. Türkiye solu bu süreci çok iyi analiz etmelidir…

Kemal Bey’in adaylığı “Müesses nizam “ açsından değişimin kaçınılmazlığını tescil etti onca engellemelere rağmen. Bu saatten sonra program, strateji, cesaret ve kararlılık zaferi getirecektir…

Öte yandan! Solun tarihsel görevi, yüzyıl önce halkla birlikte gerçekleştirilen Cumhuriyet Devrimi’ni emperyalizmin güdümündeki “iş birlikçiler” ile ele verip itibarsızlaştırmak değil, özgür ve bağımsız bir ülke kurmak için atılan ileri adımı daha ileriye taşımaktır.

Ancak bu bilinçle hareket ettiğinde büyüyecek, emekçilerin ekmek kavgasına odaklanacak, işçinin ve yoksulun hakkını emperyalizme ve sermayeye yedirmeme mücadelesinde etkili olacaktır.

Emperyalist haydutluğa karşı bağımsız ve başı dik bir ülke inşaası belki de zorunlu bir ön koşul=görev olarak önümüzde duruyor. Türkiye böylesi bir devrimci durum ve günün görevleri olgunluğuyla bizleri tarihsel bir göreve çağırıyor…

Bu tarihsel bir misyondur.

Gülüşün

Gülüşündeki manayı saklayamazsın.

Tutunacak yerimiz yok,

Resmi tutanaklarda.

Gülüşünde bin yıllık hasret var,

Saklayamazsın.

Bu yazık karşılaşmanın

Alnımıza çakılıyor ana fikri

Aşka cesaretimiz yoksa

Başka zaman görüşürüz!

Yılmaz Erdoğan