Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

Pazar Sinekleri ve Sinek Kovalama

Yalnızlığın bittiği yerde, pazar yeri başlar; pazar yerinin başladığı yerdeyse,
Büyük oyuncuların gürültüsü ve ağılı sineklerin vızıltısı başlar.
Yalnızlığına-Yükseğe kaç dostum; görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş.
Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç!
Yalnızlığına-Yükseğe kaç! Sen küçük ve acınacak kişilere pek yakın yaşadın.
Onların göze görünmez öçlerinden kaç! Onlar sana karşı öçten başka bir şey değildirler.
Artık el kaldırma onlara! Sayısızdır onlar, hem senin yazgın sinek kovmak değil ki.
Sayısızdır küçük ve acınacak kişiler, nice mağrur yapıların yıkımı olmuştur yağmur damlaları ve yabanıl otlar.
Sen taş değilsin, ama sayısız damlalar seni şimdiden oymuşlar.
Sayısız damlalardan yarılıp parçalanacaksın daha.
Görüyorum ki ağılı sinekler bitirmiş seni; görüyorum ki kan akıyor deşilmiş bin bir yerinden;
ve gururun kızmak dahi istemiyor.
Senden kan isterler tam bir suçsuzluk içinde; kansız canları kana susamıştır,
ve sokarlar bundan ötürü, tam bir suçsuzluk içinde.
Ama sen, ey derin kişi, küçük yaraların acısını dahi pek derin duyarsın;
ve daha iyileşmeden, aynı ağılı kurt elinin üstünde yürümektedir.
Bu pisboğazları öldüremeyecek kadar gururlusun sen.
Onlar senin çevrende övgüleriyle dahi vızıldarlar; yılışıklıktır onların övgüsü.
Onlar senin derine ve kanına yakın olmak isterler.
Sana tanrı ya da şeytanmışsın gibi yaltaklanırlar;
Senin önünde, sanki tanrı ya da şeytan karşısındaymış gibi sızlanırlar.
Neye yarar ki! Yaltaklananlar ve sızlanandırlar onlar, o kadar.
Ve sık sık sevimli görünürler sana. Fakat bu öteden beri korkakların kurnazlığıdır.
Evet, korkaklar kurnaz olurlar. Seni dar gönülleriyle çok düşünürler, hep kuşkulanırlar senden!
Çok düşünülen her şey, kuşkuyla düşünülür. Seni erdemlerin yüzünden cezalandırırlar.
Yürekten bağışladıkları ancak, yanlışlarındır.
Fakat onların dar gönülleri düşünür: "suçludur bütün büyük varlıklar."
Sen onlara yumuşak davranırken dahi, kendilerini hor gördüğünü sanırlar;
ve senin iyiliğini gizli kötülüklerle öderler.
Senin sessiz gururun onların beğenisine hep aykırıdır;
Bir kez olsun hafiflik etmek alçakgönüllülüğünü gösterirsen, sevinirler.
Biz, bir kişide bulduğumuz şeyi, onda alevlendiririz de. Onun için sakın küçüklerden!
Senin önünde kendilerini küçük bulurlar ve alçaklıkları sana karşı bir görünmez öç içinde parıl parıl yanar.
Görmedin mi, sen yanlarına varınca sık sık nasıl sustuklarını, ve güçlerinin, sönen bir ateşin dumanı gibi, onlardan nasıl ayrıldığını? Evet, dostum, komşularının tedirgin vicdanısın sen;
Çünkü onlar senin dengin değildirler. Bunun için senden nefret ederler ve kanını emmeye can atarlar.
Senin komşuların hep ağılı sinekler olacaktır.; sende büyük olan,
-işte bu, onları daha bir ağılı, daha bir sineksi kılacaktır.
Yalnızlığına-Yükseğe kaç dostum -ve oraya, sert ve sağlam bir havanın estiği yere.
Senin yazgın sinek kovalamak değildir…

İnsanlığın derin trajedisine dair en parlak sözleri yaklaşık yüz elli yıl önce kaleme alan büyük düşünürü F. Nietzsche’yi anımsatmak çok anlamlı oldu tekrar Pazar sineklerine. 

Önceki ve Sonraki Yazılar