Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

SİYASET BARONLARI

Baron Avrupa terminolojisinde asaletin şövalyelikten sonra gelen soyluluk unvanıydı. Genellikle krallıkların kirli ve karmaşık işlerini baronlar krallar adına yaparlardı. Batı toplumlarında özellikle bu durum romanlarda çokça işlenmiştir…

Bizim coğrafyamızda baronluk ekonomik, sosyal sebepler ve devlet aygıtlarının asyatik üretim biçimi, mülkiyet olgusundan kaynaklı olmadı. Küçük çaplı bölgesel aileler ve ağalık sistemi bir noktada feodal – aristokrasiye örnek olabilir elbette bizde.

Ancak konumuz “ siyaset baronları” olunca çok farklı bir kavram üretmiş olmuyoruz…

 Siyaset baronları bu ülkede ortalama anlamda 1930’tan beri mevcuttur. Tek parti dönemi dâhil bu baronlar ülkede siyasal entrikalar çevirdiler, politik baskıyı ranta çevirdiler ve cumhuriyetin ilerici, eşitlikçi tarzını tavsiye edede ede geliştirdikleri yapılarla hep köşe başlarında aktif oldular…

Devletin nimetlerinden halka verilen şeyleri lütuf gören bu zatı muhteremler, kendileri emeğin hiçbir noktasında aktif olmamış kimseler olması tesadüf değildi…

İktidarın nimetlerine onlar hep talip oldular…

Muhalefetin dar köşe başlarında hep aynı kişiler oyun kurdular…

Siyaseti bir meslek ve kazanç kapısına çevirdiler…

Bedel ödemeden koltuklara oturdular…

Siyaset baronlarını bu ülkenin tüm alanlarında görmeniz mümkündür. Tüm köşe başlarını kapma sanatı ve halka kapalı nimetlerin korumaları…

Farklı kimlik, tezlerle mevcuttur…

Muhalefeti hep muhalefette bırakma sanatı…

Aynı güç merkezleridir gene…

İktidarı devamlı kılan güç merkezi…

Meselenin özü rotası belirlenmiş güçlerin çarpışarak değil, bu güçlerin ortak çıkarlar için üstendikleri görevleri yerine getirmesidir…

Mesele baronların çıkar birliğidir…

Lakin “çıkarların kavgası” çok şiddetli olacak yakın zamanda.

Önceki ve Sonraki Yazılar