Yerel seçimlerin ardından

“Bir yerel seçimi daha geride bıraktık” demek sanırım sadece dile kolay. Türkiye’nin aydınlanmacı, ilerici, sosyal-demokrat birikimi makûs tarihini yendi dersek takipçilerimizden kimse abarttığımızı düşünmez sanırım. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana… 5 en büyük büyükşehrin 4’ü Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçti. Bursa ise kıran kırana bir yarış sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kazanıldı.

Başarının anahtarını da doğru tespit etmek lazım; başarılı belediye başkanları ile gerilimden uzak, kucaklayıcı bir seçim kampanyası yürütmek. Bu uygulanmaya devam edildiği sürece, başarı büyüyerek yakalanmaya devam edecektir. Böyle düşününce belki de 2024 yerel seçimlerinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na bu dönem İzmit Belediye Başkanı seçilen Av. Fatma Kaplan Hürriyet oturur, ne dersiniz?

AKP, seçimin en kaybedeni. Elindeki “büyük” büyükşehirleri kaybettiği gibi elinde ancak küçük ekonomileri ile bir avuç il belediyesi kaldı. Görüntü olarak bir İç Anadolu ve Karadeniz Partisi haline geldi. Seçim kampanyasında kullanılan saldırgan dil mağlubiyette belirleyici öneme sahip olmuşken aday oldukları şehirleri bile tanımayan yanlış adaylar da azımsanmayacak bir etkide bulundu.

Kuşkusuz, CHP seçimin en büyük kazananı oldu. Tek başına bir gösterge olmasa da Muharrem İnce ardından yüzde 30 üzerinde bir oy almak gerçekten bir psikolojik duvarın yıkılması açısından önemli oldu. İzmir’e sıkışıp kalmış bir görüntü yerini siyasi ve ekonomik başkentleri, büyük ekonomili şehirleri kazanan bir Türkiye partisine bıraktı. Adana, Mersin, Antalya gibi şehirlerin kazanılması da başarıyı katladı. Bolu, Kırşehir, Bilecik gibi kırsal ağırlıklı şehirlerin il merkezinde bulunan belediyelerin kazanılması da psikolojik duvarlardan birini daha yıktı. Ayrıca Küçükçekmece ve Esenyurt belediyelerinin alınması da metropollerde yaşayan Kürtler ile bağ kurma açısından önemli gösterge durumunda.

Özellikle AKP ve biraz da CHP açısından önemli bir nokta ise bazı yerlerde tabanlarının verdiği küçük dersler oldu. AKP’nin MHP, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’ne kaybettiği kaleleri oldu. Benzer bir durum ise CHP açısından Kırklareli’nde yaşandı…

MHP, seçimin CHP’den sonraki en büyük kazananı durumunda. Cumhur İttifakı sayesinde Manisa Büyükşehir Belediyesi’ni alan MHP, Anadolu il belediyelerinde de önemli bir ağırlık kazandı. İttifak sayesinde İstanbul, Ankara ve İzmir’de önemli ilçe belediyeleri de kazandılar. Ancak esas ilginç olan nokta Osmaniye dışında kazanılan Erzincan, Kastamonu, Tokat, Bartın gibi il belediyelerinin hepsinde MHP, AKP’yi yenerek ipi göğüsledi. AKP kendi mezar kazıcısını yarattı sanırım…

İYİ Parti… 24 Haziran seçimlerinden sonra 31 Mart seçimlerinde de büyük hayal kırıklığı yarattı. Büyükşehir ve İl Belediyelerinde varlık gösteremeyen İYİ Parti, çoğu küçük ekonomili ilçe belediyesi kazanmış durumda ve bunu da Millet İttifakı sayesinde başardı. Balıkesir, Denizli, Manisa Büyükşehir Belediyelerinin Millet İttifakı kapsamında İYİ Parti’ye bırakılması önemli bir fırsattı ancak olmadı. İşin ilginç yanlarından biri Balıkesir’de Meral Akşener’in milletvekili yaptığı Gültekin Uysal’ın genel başkanlığını yaptığı Demokrat Parti oyları alınsa Balıkesir Büyükşehir Belediyesi alınmış olacaktı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve birçok ilçe yarışında görülen bir durum da CHP seçmeninin İYİ Parti’ye yönelmekten imtina etmesi oldu. İYİ Parti’nin Millet İttifakı’nı temsil ettiği birçok yerde ancak 3.’lük koltuğuna oturdu. Sanırım büyük kampanya yürütecek kapasiteden de uzaklar. Çok daha düşük oy alan Saadet Partisi sokaklarda çok daha görünür oldu.

Halkların Demokratik Partisi ise kampanya sloganı olarak “Ya Me Ye” yani “Bizimdir” demişti. Birçok yerde kendisine ait olanı geri aldılar. Kazandığı belediyeler dışında da şüphesiz HDP seçmeni çoğu yerde kullandıkları “stratejik oy” ile belirleyici oldu.

DSP… Birkaç yeri CHP’ye kaybettirmek dışında bir işe yaramadı. En iddialı adayı olan Mustafa Sarıgül dahil hepsi bu süreci düşünmeli…

Seçimin…

En önemli kazanımı: Ekrem İmamoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi

En projelerini iyi tanıtanı ve somut iş üreteni: Tunç Soyer

En sevimlisi: Kim ne derse desin Binali Yıldırım…

En umut vereni: Ovacık’ta başarılı işler yapıp Tunceli’yi alan TKP adayı Mehmet Fatih Maçoğlu

En “imana getireni”: 31 Mart’ı 1 Nisan’a bağlayan gece Türkiye çapında milyonları duaya oturtan Ekrem İmamoğlu

En “fos” çıkanı: İmamoğlu’nun söylediği bir sözden nem kapıp tehdit edildiğini iddia eden ve sandıkta gerekli dersi alan DSP Avcılar adayı Handan Toprak

En çok çalışan ve ‘bir de o olsaydı tam olacaktı” dedirteni: Alper Taş… Çok umutlanmıştık. Beyoğlu sonucu hepimizi üzdü. Sağlık olsun.

En dik duranı: Her türlü iftiraya rağmen eğilmeyen Mansur Yavaş…

En azim örneği olanı: Avcılar Belediye Başkanlığı’na seçilen Türkiye’nin ilk engelli belediye başkanı Av. Turan Hançerli

En ayıp edeni: Anadolu Ajansı

Önceki ve Sonraki Yazılar