Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

GÜLE GÜLE SELÇUK AĞABEY

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesinin güler yüzlü, sevilen ve hünerli Ortopedi ve Travmatoloji doktoru Selçuk Özgen’in emeklilik kararı almasıyla, bir anlamda yüz yılı geçmiş tarihi olan hastanede bir dönem kapanmış oldu. Uzun yıllar Dr. Hilmi Aydınok ve Dr. Tunç Kabaklıoğlu ile birlikte hastanenin, İzmir kentinde en bilindik hastanelerden olmasını sağlayan, binlerce hastanın derdine derman olarak, hayır duasını alan hastanenin simge isimlerinin sonuncusu Selçuk ağabeyin, ayrılık kararı alması hem çalışma arkadaşlarını hem de hastalarını üzdü. Kendisine yeni hayatı ve yolculuğunda her zaman eksik etmeyeceği güler yüzüyle başarı ve şans dilerken hastalarına her ortamda şifa dağıtmaya devam edeceğini de biliyorum. Bu efsaneleşmiş üçlüden bayrağı teslim alan sevgili Bayram ve Özgür kardeşlerimin de çalışkanlıkları ve hünerleriyle Eşrefpaşa Hastanesi Ortopedi geleneğini ve İzmir’de önemli bir tedavi merkezi olmasını devam ettireceğine kefilim.

            Selçuk ağabey iki ayrı neslin de özelliklerine yaşatan, genç meslektaşlarına örnek olan, hastaları tarafından çok sevilen bir hekim. Yolda kendisini gördüğünüzde ‘bu adam kesin doktordur’ dedirtecek kadar kendine özenli, karizmatik ve güvenli durur. Bunca yıl beraber çalıştığımız halde onu bir gün kot pantolonla görmedim sanırım. Ya beyaz takımları içerisinde ‘Tanrının eli’ bir cerrahtır ya da eski Türk filmlerinden çıkmış zarafet ve şıklığı ile karizma bir doktor. Giyimi, kendine özeni ve söylemi ile tamamen bir önceki nesil doktoru temsil eder. Diğer yanı o kadar çocuktur ki onun olduğu ortamda kahkaha eksik olmaz. Teknolojiyi kullanımındaki hevesi onu ortak olarak yer aldığı birçok yazışma grubunda en sevilen üyesi yaparak herkesin Selçuk Ağabeyi olmasını sağlamıştır.

            Peki, bu kadar enerjik mesleğinde zirvede olan bir hekim neden emeklilik kararı alıyor? Sevgili dostlar, televizyonlarda nasıl haberleri takip ediyorsunuz bilmiyorum ama maalesef ülkenin sağlık politikaları yıllar içerisinde tüm hekim ve sağlık çalışanlarını tüketir hale getirdi. Bugün mesleğinin başındaki genç kardeşlerimden tutun, mesleğini sonlandırma aşamasına gelmiş birçok üstadım diye kabul ettiğim büyüğüm mutsuz. Maddi olarak mutsuz, manevi olarak mutsuz. Her gün daha da fazla tükenerek yapılan, ülkenin her alanında hissedilen baskının, en yoğununu hissettirilen bir meslek haline geldi kutsal diye tanımlanan hekimlik mesleği. Zonguldak’ta doktor olmayan hastanenin haberlerini okuyorsunuz son günlerde. Genç meslektaşlar ülke dışına kaçmayı hedef yapmış, diğerleri emeklilik telaşında. Hastalarımız mutsuz, üzgün. Haberlerde hep çirkin olaylar gündemde. Aslında o kadar nahif o kadar hekimlere saygılı ve sevgi dolu hastalarımız var ki. Onlar için üzülüyorum, onlar için çaresiz hissediyorum. Yıllarca takip ettiğimiz hastalar kendi hekimlerinin istifası, emeklilik kararı yada saçma sapan randevu sistemleri ile doktorsuz kalıyorken, üç doktora gidip aynı öneri ve reçeteyi almış adam, torpille bulduğu randevuda ‘bir de sizi deneyeyim’ küstahlığı içerisinde.

            Hasta hekim aslında aynı gemideyiz. Bugünün doktoru olan ben, yarın ailemden birinin rahatsızlığında hasta yakını ve elbet bir gün kendim hasta olacağım. Doktor olarak tükeniyorum, hasta yakını olarak ne yapacağını bilmez haldeyim, hasta olarak çaresizim. Sezen Aksu’nun deyimiyle sağlık alanında aslında ben herkesim ve en az onun kadar acı çekiyorum. Artık sağlığı yönetenler de tıp ki onun şiirinde olduğu gibi bizi daha fazla üzemezler.

            Ülkenin sağlık politikaları ve sağlıkçıya bakış açısı bu yönde devam ettiği sürece bugün bir kartopu büyüklüğünde olan sıkıntı birkaç zaman içerisinde bir çığa dönüşmüş olacak ve hepimizi yutacak. O yüzden bu feryadımız ve giderek yükselen hekim öfkemiz.

            Hekimliğin güler yüzü Selçuk ağabeye ithaf olarak yazdığım bir yazının son satırlarını onun da vedasında olduğu gibi burukluk ve kırgınlıklarla doldurmak istemem. Onun gibi bir meslek ustasını tanıdığım için, onun şifalı ellerinden yardım almış yakınlarımın hasta yakını olarak minnettarım. Umarım birbirimize hasta olarak başvurmayacağımız uzun sağlıklı bir hayatımız olur diyerek gülümseyerek veda ediyorum ağabeyime.  

Önceki ve Sonraki Yazılar