Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

HASRET BİTİYOR

Dile kolay. Tam 18 yıl. O gün doğan bebekler, bugün üniversite öğrencisi, o gün doğan bebekler ehliyet almış araba sürüyor, seçim olsa ülkenin kaderini belirleyecek. Öyle bir 18 yıl ki. O gün, o sahada bavullar içinde teşvik primlerinin taşınmasına göz yuman teknik direktörler ülkenin en önemli kulüplerinde hocalık yapıp, centilmenlik denilince zeytinyağı gibi üste çıkmayı başardılar.

O sahada değil de bir başka sahada Altay’ın rakibine yenilmek için yedek kadrosunu çıkartan hoca, ülkenin en büyük takımlarını, milli takımı çalıştırdı. Gün geldi komşu kentin küme düşme maçında tarihi tekerrür ettirdi de bazıları uyandı. O gün o sahada teşvik primi aldığını inkar etmeyen futbolcular, milli takıma kadar yükseldiler. Ülkenin futbol adamları onları yıllarca dürüst sporcular olarak lanse ettiler. Sporun ruhuna ihanet edenler yükselirken, ihanete uğrayanlar yıllarca acı çekti.

O gün siyaset yapıp, ülkeyi yönetenler, bugün hala ülkeyi yönetiyorlar. Meclis tutanaklarında şike yapıldığı kanıtlansa da, şimdi çokça aradığımız ama bulamadığımız adaleti belki de ilk defa bağıra çağıra o günlerde aradık. Adaletin olmadığıyla ilk o günlerde yüzleşti çokça insan.

O gün, o stadın tribünlerinde yer alan, Süper Lig’den küme düşen Altay’ın gözü yaşlı taraftarları 18 yıl boyunca Kozan’dan Pazar’a, Kızılcabölük’ten Erzin’e köy kasaba takımlarının peşinden gidip, bir gün bile vazgeçmediler. O gün Altay’ın tekrar Süper Lig’e döneceğine dua edenler, kendi ömürleri yetmezse çocukları o davayı, sevdayı yaşatsın diye çocuklarının ismine Altay koydular. Tribünlerimiz adı Altay kavgası Altay olan evlatlarımızla doldu. O günleri yaşayıp da ömürleri bu mutlu günü göremeyenler için evlatları yıllarca babalarının, ağabeylerinin atkısını alıp yollara düştü. Altay sevdasını vatan bildi, namus bildi.

Altay Alsancak Stadı ve Süper Lig onbinlerin tek derdi tasası oldu. Şimdilerde evimize ortak çıkmaya çalışanlar olsa da stat yıkılırken direnen de Altaylılardı, stat yeniden inşa edilirken stadın temeline çocuklarının göbek bağını atanlar da Altaylılardı. Babalarının cenazelerini son kez Altay Alsancak stadının önünden geçirecek kadar sevmiş, sahiplenmişti sevdalılar. Varsa ki bu stat için buna benzer öyküsü olan başka bir taraftar grubu elini şimdiden öpmeye razıyım ama olamayacağını da biliyorum. Kimse Altaylılar kadar sevmedi, kimse Altaylılar kadar mücadele etmedi armaları için.

Ve hepsi bugün içindi. Süper Lige dönen Altay, çok yakında evine, Altay Alsancak Stadına da kavuşuyor. Bizler için hangi ligde olduğumuz hiçbir zaman önemli olmadı. Fakat cumhuriyetin kuruluşuna yapıtaşı olmuş ve kuruluş ilkelerinden bir gün bile sapmayan bir armanın yeri en üst kategori olmalıydı. Onu oraya taşımak bizlerin borcuydu.

Bugün rakip Kayserispor. 18 yıl boyunca kimlerle mücadele etti, nerelerde pes etmedi bu arma. Büyük hedefler koymuş genç bir başkan, ülke futboluna devrim yaptırmış Altay evinin çocuğu, bir futbol devinin liderliğinde hiçbir engel durduramaz artık. Bu akşam hasret bitiyor. Gün düğün günü. Gün kaybettiklerimizin yerine bu maçı izleyip onlarla armaya sahip çıkma günü. Gün, üzüntüden değil sevinçten gözyaşlarını dökeceğimiz yılların başlangıç günü. Yeter ki 18 yılı hiç unutmayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar