Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

ORASI ALTAY ALSANCAK STADI

2014 yılında ülkede başka hiçbir benzer örneği olmadan, deprem gerekçesiyle müsabakalara kapatılıp sonradan yıkılan Altay Alsancak Stadının yeniden hizmete açılması için artık sayılı günler kaldı. Tüm tarihini o statla özdeşleşerek yaşayan Altay camiası yıllarca sabırsızlıkla beklediği geri sayımı şimdi coşku ve heyecanla yaşıyor. 

Geçen hafta cumhurbaşkanının da teşrifiyle resmi olarak açılması planlanan stat aynı tarihte Altay futbol takımının Antalya deplasmanında olması ve stada isminin verilmesinin tüm kamuoyunun beklediği Mustafa Denizli’nin, takımının başında olmak zorunda olması sebebiyle,  açılış resmi olarak ifade edilmese de kamuoyunun hassasiyeti sebebiyle ileri zamana alınmıştı. 

Yedi yılı geçkin süredir Altay camiası her gün bu stada yeniden dönme hayali ile yaşadı. Bazı aileler yeni doğan çocuklarıyla bu statta Altay maçı izleyebilmek için doğmuş çocuklarının göbek bağını bu stadın temellerine atarken, bazıları ise babalarını yitirdiklerinde babasıyla büyük heyecanlar yaşadığı stada son defa babalarının cenazelerini götürdüler. Altaylı olmak duygusallık ile ne kadar paralel ise Altay Alsancak Stadı da bu duygusal bağın evi, mabedidir. 

Stadın yıkım kararı alındığında Altaylı taraftarların yanında Karşıyaka, Göztepe, İzmirspor ve Bucasporlu dostlarımız da yıkılan yerde Altay ile özdeşleşecek yeni bir stadın yapılması için destek verdiler, kamuoyunda Altay Alsancak Stadının stat olarak yaşayabilmesi için büyük bilinçlendirme gayreti içerisinde oldular. 

Şimdi yazacaklarımdan çok sevdiğim, saydığım Altınordu kulübüne gönül vermiş büyüklerim lütfen alınmasın. Onlara sevgi ve saygımız ne kadar çoksa gerçekleri doğruları konuşmak da bir o kadar boyun borcumuz. Tüm bu mücadeleler veriliyor, Altay Camiası bu stadın geleceği ile yatıp kalkıyorken, bugün statta 1961 yılından bir hakları olduğunu ifade eden Altınordu Kulübü yediemini ne öneriyordu biliyor musunuz dostlar? Alsancak Stadı yerine fuar alanı içerisinde yer alacak yeni bir stat yapılması. Bugün aynı stada talip olan iki takımın bu stada duygusal bakışı bu kadar zıt yöndedir. 

Altay Sosyal Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olarak katıldığım birçok resmi toplantıda, 1961 yılında yani yaklaşık 60 yıl önce varlığı şüpheli bir protokolden bahsedilse de bugüne kadar bu protokolü görmüş, taraf olmuş bir kişiye bile denk gelmemiş olmak hep merakımı uyandırıyordu. Altay’ın 1966 yılında kazandığı Türkiye Kupasını kutlama resmine bakınız. Altaylı futbolcular Alsancak Stadı önünde kupayı kutlarken arkalarında Altay Gençlik ve Spor Kulübü yazan tabela dikkat çekiyor. Orası Mustafa Denizli’nin sıkça ifade ettiği gibi bizim evimiz. Diğer kulüpler Gürsel Aksel, Karşıyaka Stadında ve diğer semt sahalarında antreman yaparlarken Altay Kulübünün oyuncuları yıllarca Alsancak Stadının meşhur binasının üçüncü katında konaklamışlar, antremanlarını Altay ile et tırnak olmuş Alsancak Stadında yapmışlardır. 

Bu kadar taze bir protokol varsa bu yıllarda nasıl olmuş da stat Altay ile anılmaya devam etmiş ve yaklaşık 60 yıl kimse bu duruma itiraz etmemiş şaşırtıcı. Hatta stat yıkılmadan önce bugün halen Altınordu yediemini olan ve bu protokol üzerinden Alsancak Stadında hak iddia eden Sayın Mehmet Seyit Özkan’ın Altay kulübüne statta maç yapabilmek için kiralama bedeli ödemesi de manidardır. Stat yıkılana kadar elli yıldan uzun süre itiraz etmeyenler, stat yıkıldığında başka bir alana stat önerisinde bulunanların bugün Altay Alsancak Stadında hak iddia etmesi hayalkırıklığıdır, üzücüdür, kardeşinin evine saldırganlıktır. 

Nasıl ki İzmir’de yaşayan Rumlar ya da başka topluluklar bizim dostumuzdur ve birlikte yaşamaktan mutluyuz ama söz konusu İzmir’e sahip çıkmak, şehirde Türk bayrağı yerine Yunan bayrağı dikilmeye kalkıldığında tek yürek olup kavga ederiz, Altay Alsancak Stadı da bizim evimiz, yurdumuz, kutsalımızdır. Kimsenin oraya ortak çıkmasına müsaade edemeyiz. 

Alsancak Stadı bir an önce tarihte olduğu gibi yine Altay Kulübüne tahsis edilmeli ve köy, kasaba statlarında olduğu gibi içi dışı tribünleri kulübün renkleri ile bir yani siyah-beyaz olmalıdır. Türk futbolunun devrimcisi, Altay Kulübünün sembol ismi Mustafa Denizli’nin ismi stada verilmelidir.  Bu koşullar sağlandıktan sonra stadımızda misafir edeceğimiz dostlarımızı elbette alkışlarla karşılayıp, onları başka rakipleriyle oynarken destekleyeceğiz. Çünkü orası Altay Alsancak Stadı. 

Önceki ve Sonraki Yazılar