BİZDE DE KIŞIN DOĞALGAZ KRİZİ YAŞANIR MI?

Son günlerde Avrupa ile Rusya arasında doğalgaz savaşları yaşanmaya başladı. Rusyanın Kuzey Akım 1 boru hattından gaz sevkiyatının ikinci defa kesmesi Avrupa ülkelerini özellikle de Almanya’yı önümüzdeki kış ayları açıısndan fazlasıyla endişelendiriyor.. Rusya sevkiyatın kesilmesinine gerekçe olarak hattın bakım ve onarım çalışma olduğunu ileri sürmekte ama bu inandırıcı değil, çünkü Temmuz ayında da aynı gerekçeyle Rusya hattı 10 günlüğüne kapatmıştı.

Kuzey Akım 1 boru hattı Rusya’da St.Petersburg kıyısından başlayıp Almanya’ya kadar uzanann 1200 km uzunluğunda bir boru hattı. Almanya’ya yıllık 55 milyar m3 gaz bu hattan verilmekte. AB içinde Rusya’ya en bağımlı ülke Almanya.  

Rusya’nın Avrupa’ya gaz sevkiyatını azaltması iki şekilde başta AB olmak üzere tüm dünyayı etkilemekte. Tüm dünyada gaz fiyatlarını ve dolayısıyla elektrik fiyatlarını artırmakta, fiyat artışlarına ek olarak ve daha da önemlisi AB ülkeleinde arz güvenliği sorunlarını ve doğal olarak resesyona, ekonomik durgunluğa neden olacağı endişelerini desteklemekte. 

AB ülkeleri enerji ve dış işleri bakanları toplantı üzerine toplantı yapıyorlar, bugün de tüm ülkelerin enerji bakanları bir araya gelecekler. Gündemde çeşitli seçenekler var, Rus gazına tavan fiyat uygulaması, yeni LNG imkanlarının artırıması, kış aylarında ısınma amaçlı bazı tasarruf tedbirleri. Bu anllamda, basında odun sobası, güneş panelleri, hatta kış aylarını başka ülkelerde örneğin Türkiye’de tatilde geçirme gibi tasarruf tedbirleri yazılmakta.  

İster istemez tüm dünyanın yaşadığı doğalgaz fiyat artışları veya AB ülkelerinde kış aylarında yaşanacak  arz güvenliği sıkıntıları Türkye’de yaşanır mı soruları gündeme gelmekte. Yaklaşık on beş günlük memleket ziyaretleri ve tatil günlerimde karşılaştığımız sorular üzerine bu konuyu açıklamaya çalışacağım.

Sevgili dostlar;

Bu soruya cevap olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; ülkemiz açıından arz güvenliği anlamında sıkıntı olacak bir durum yok. Çünkü, Türkiye doğalgaz temini açısından hem kaynak ülke hem de ürün türü çeşitliliğine sahip; yani hem tek bir ülkeye bağlı değiliz, beş ayrı ülkeden doğalgaz alıyoruz hem de dogal gazı boru hatları ve LNG olarak alıyoruz. Aşağıda bir tabloda özetlemek istersek;

adsiz.png

Yukarıdaki tabloya göre, BOTAŞ’ın yaklaşık 70 milyar m3 lük doğalgaz anlaşması bulunmakta. Ayrıca, özel sektöründe hem LNG hem de boru hattından doğalgaz ithalat yapma anlaşmları var. Tüm bunlara ek olarak 4 adet BOTAŞ’a ait (Silivri, Tuz Gölü, Marmara LNG ve Dörtyol FSRU)  ve 2 adet (Egegaz, Etki FSRU) depolama tesisi mevcuttur. Tam kapasite depolama yapıldığında Türkiye günlük tüketiminin yüzde 25-30’unu mevcut depolardan veya LNG terminallerinden karşılayabiecek durumda. Hal böyle iken bu yıl başında Ocak ayında yaşanan gaz kesintisinin nedeni sorulabilir. Nedeni, İran’ın günlük 28 milyon m3 gazı verememesine ilave olarak  zamanında ithalat anlaşmalarının yapılmaması ve depolama yetersizlikleridir.

Sevgili dostlar;

Bu noktada bir gerçeğin hakkını vermekte yarar  var, Türkiye doğalgaz kaynaklarına yakın olma avantajını kullanarak hem ülke hem de kaynak türü açısından farklı hükümet dönemlerinde anlaşmalar yapmıştır. Son dönemlerde ise arz güvenliğini garantiye alma anlamında Ukrayna’yı by pas yapma adına Türk Akımı geliştirilmiş ve  Azerbeycan’la TANAP projesi devreye alınmıştır. Ayrıca, LNG terminali sayısı ve kapasitesi artırılmış, FSRU gemileri imkanı da kullanılmaya başlanmıştır. 

Bu vesileyle iki hususu da belirtmeden geçemeyeceğim.  Birisi Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında doğru bir dış politika uygulayarak NATO ve AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara iştirak etmemiştir. Diğeri de zaman zaman gündeme getirilen  tırnak içinde sabah akşam bizi batırmak için uğraştığı söylenen dış güçlerin Türkiye’ye yaptırımlar konusunda zorlama yapmaması. Tıpkı, 1996 yılında Sn. R.Kutan’ın Enerji Bakanı olduğu dönemde İran’la yaptığımız ve yıllardır kullandığımız doğalgaz  anlaşmasına ses çıkarmamaları gibi, 2020 yılında kullanmaya başladığmız Karadeniz’in altından geçen  Türk Akımı gibi.

Artık şunu bilelim; biz ülke olarak doğru politikaları zamanında ve yerinde uygulayıp tüm dünyaya gerekçeleriyle izah edebildiğimiz zaman problem yaşamayız, doğalgaz arz güvenliğinde olduğu gibi.

                                                                                          

Önceki ve Sonraki Yazılar