DÖVİZDE EKİM SONRASI NELER OLABİLİR?

Geçen hafta son dönemde döviz kurlarında yaşanan artışlardan bahsetmiş, yaz aylarında döviz kurlarında gevşeme yaşandığı tarihsel bir gerçek ve beklenti iken  az az olsa da belli bir ivmeyle yükselişin nedenlerini yazmıştık. Son bir hafta da içeride ve dışarıda birkaç tane önemli gelişme oldu. Önce Avrupa Merkez Bankası ve bir gün sonra ABD FED beklentiler doğrultusunda politika faizlerini artırdılar. İçerde de Temmuz ayı enflasyon rakamları ve daha da önemlisi dış ticaret açık verisi açıklandı.

Avrupa Merkez Bankasının ve ABD FED politika faizinin beklentiler doğrultusunda yani 0,75 oranında artması piyasalar açısından olumlu karşılandı. Borsalarda ciddi artışlar, ABD tahvil faizlerinde düşüşler yaşandı. İçeride birkaç gün öncesinde önce Turizm Bakanının sonra da Sayın Cumhurbaşkanın 2022 yıl sonu itibariyle 37 milyar dolar turizm geliri elde edileceği açıklamasına rağmen dolar kurunda düşüş yaşanmadığı gibi kısa bir süre olsa da 18 TL. düzeyi görüldü.

Temmuz-Ağustos döneminde dövizde bunlar yaşanıyorsa önümüzdeki Ekim-Kasım aylarında dolar kurunda neler olabilir sorusu üzerinde düşünülmesi gereken bir  konu. Çünkü Ekim-Kasım aylarıyla birlikte hem kamu ve bankaların hem de özel sektörün çok ciddi dış borç ödemeleri var. Rakamları geçen hafta yazdık. Son birkaç aydır dış borç ödeyicisi durumdayız, yani yeni borçlanmayla borcu çevirme yerine eldekilerle borç ödüyoruz.  Diğer bir ifadeyle döviz bulmak durumundayız.  İkinci önemli bir veri dün Ticaret Bakanlığı tarafından açıklandı.

ekran-goruntusu-2022-08-05-201533.jpg

2022 Ocak-Temmuz arası dış ticaret açığı 2021 Ocak-Temmuz dönemine göre yüzde 143, evet yüzde 143 artışla 62 milyar dolar olmuş. (TB, Basın Açıklamasından). Cari açık ise Ocak-Mayıs döneminde 28 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. (TCMB açıklaması) Cari açık 2021 aynı dönemde 12,5 milyar dolarmış. Önümüzdeki günlerde Ocak-Haziran verisi yayınlanacak.

Ekim Kasım aylarında neler olabileceği konusunda bakmamız gereken diğer bir rakam TCMB rezerv pozisyonu. 29 Temmuz haftasında brüt rezerv 3 milyar dolar artışla 101,3 milyar dolara yükseldi. Ancak aynı açıklamaya göre TCMB net rezervi aynı hafta itibariyle 9,1 milyar dolar, yani TCMB kullanabileceği net rakam sadece 9 milyar dolar. Diğer bir rakam, swap hariç net rezerv eksi 54,8 milyar dolar.

Velhasıl Ekim Kasım ayında yeni döviz kaynakları bulamazsak işimiz gerçekten çok zor. Hem dış ticaret açığını gidermek, cari açığı finanse etmek  hem de borçlarımızı ödemek zorundayız. Ekim-Kasım aylarında kamunun dış borç ve dövize dayalı iç borç ödemeleri var. Ülkeye döviz gelmediği gibi her hafta yurtdışına sıcak para çıkışı devam ediyor. 2022 ilk altı ayda yabancılar tam 13 milyar doları yurt dışına çıkarmışlar. Son üç yılda 153 milyar dolarlık sıcak para miktarı 16 milyar dolara düşmüş durumda. Borsada her yükseliş sonrasında yabancılar ellerindeki hisseleri satıp gidiyorlar, dolar basacak halimizde olmadığına göre.

Neler olabilir, korkarım ki, döviz bulmak için önce dolar kurunun yükselmesine akabinde de politika faizini yükseltmek durumunda kalacağız. 2001 şartlarına hem benziyor hem de ayrışıyor. Nasıl mı, 2001 Şubat’ına giderken o dönemde uygulanan yanlış politika nedeniyle TCMB net iç varlıklarını ancak döviz karşılığı artırabiliyordu, 21 Şubat’ta TL yani kendi paramızı bulabilmek için döviz kurlarını serbest bıraktık, şimdi de dolar bulabilmek için önce kuru yükseltip sonra faizi artıracağız.

 Aralık 2022 ‘yi bulmaz, Rusya, Azerbaycan vb. bir yerlerden döviz bulamazsak Ekim sonu Kasım ortasına kadar döviz kurunda her şeye hazırlıklı olmak lazım derim.

Önceki ve Sonraki Yazılar