Elektrik tüketimi ve ekonomik büyüme ilişkisi

Birkaç hafta önce TÜİK, 2023 yılı ikinci çeyrek, Ocak-Haziran 2023 ekonomik büyüme rakamlarını açıkladı. TÜİK’e göre, 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 oranında büyüme gerçekleşmiş. İlk çeyrekte ise yüzde 3,9 büyüme açıklanmıştı. Türkiye ekonomisi 2022 yılında ise yüzde 5,6 oranında büyüme kaydetmişti.

Genel kabul gören görüşe göre gelişmekte olan ülkelerde, elektrik tüketimi ile büyüme arasında 1/1,5 oranında doğrusal ilişki vardır. Son yıllarda bu oran 1/1 oranına gerilemiş durumda. 2010’dan sonra sanayide üretimde verimlilik anlamında ilerlemeler ve teknolojik gelişmeler nedeniyle söz konusu oran bugün neredeyse birbirine eşitlenmiş durumdadır. 

Son iki yıldır açıklanan elektrik üretim-tüketim ve ekonomik büyüme rakamları bazı soruları akla getiriyor.  Ekonomik büyüme rakamlarının diğer istatistiklere de yansıması beklenir. Bu noktada en önemli gösterge elektrik üretimi-tüketimi rakamlarıdır. Öyle ya, şayet ekonomide büyüme varsa elektrik tüketiminin de artması beklenir. 

Elektrik üretimi-tüketiminde büyüme oranlarına benzer bir artış görünmediği gibi son iki yıldır, yani 2022 yılının tümünde ve 2023 yılının ilk altı ayında elektrik tüketimi ve üretimi düşmektedir. Bunu TEİAŞ ve EPDK verilerinde görebiliyoruz. Aşağıdaki tablo 2022 yılının ve 2022-2023 yılının Ocak-Haziran döneminin elektik tüketim ve üretim rakamlarını göstermektedir.

YILLAR

ÜRETİM (Gwh)

ARTIŞ %

TÜKETİM (Gwh)

ARTIŞ%

2021

334.723,1

 

332.871,2

 

2022

326.014,8

-2,2

328.718,9

-1,2

2022 Ocak-Haz.

161.159,9

 

161.535,3

 

2023 Ocak-Haz.

152.632,5

-5,0

154.668,7

-4,4

2022 yılında 326.014,8 GWh elektrik üretimi ve 328.718,9 GWh tüketim gerçekleşmiştir. Bu miktarlar 2021 yılına göre üretimde yüzde 2,2 ve tüketimde yüzde 1,2 düşüşe işaret etmektedir. Aynı şekilde, 2023 yılının Ocak-Haziran döneminde 2022 yılının ilk altı ayına göre elektrik tüketim ve üretim miktarları düşmeye devam etmektedir, hatta düşüş oranı artmaktadır. 2022 Ocak-Haziran dönemi elektrik tüketimi 161.535,6 GWh iken 2023 yılı aynı döneminde tüketim yüzde 4,4’lük düşüşle 154.658,7 GWh olarak gerçekleşmiştir. Benzer şekilde elektrik üretiminde 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde yüzde 5’lik bir düşüş var. Aylık rakamlara bakalım.

 AYLAR

2022 ÜRETİM (GWh)

2023 ÜRETİM(GWh)

ÜRETİM ARTIŞI

OCAK

28.705,0

27.060,7

-5,7

ŞUBAT

25.796,7

24.648,1

-4,5

 

 

 

 

MART

28.694,4

26.466,6

-7,8

NİSAN

26.079,7

23.943,4

-8,2

MAYIS

25.487,3

26.237,6

2,9

HAZİRAN

28.238,8

25.203,0

-7,5

Bu istatistikleri gören biri; son yıllarda güneş enerjisi yatırımlarının artması ve sanayide verimlilik ve konutlarda yalıtım zorunluluğu gelişmelerinin sonuçları olarak düşünebilir. Ancak, tüm bunlar bu kadar yüksek düşüşleri açıklamaya yetmez. Kendi ihtiyacımız için elektriği ister çatıda isterse başka yerde üretelim; üretilen ve tüketilen elektriğin sisteme kaydı yapılmakta, trafolar üzerinden tüketim değerleri alınmakta ve “mahsuplaşma” üzerinden işlem görmektedir, kısaca eksik veya yanlış okuma söz konusu olamaz. Asıl düşüş sanayide ve genel olarak üretimdeki düşüşten kaynaklanmaktadır. 2022 yılının son çeyreğinden itibaren sanayi ve üretimde düşüşler olmaktadır. 2022 yılının son çeyreğinde yüzde 3 küçülen sanayi sektörü 2023 yılının ikinci çeyreğinde de yüzde 2,2 oranında küçülmüş, 2022 yılının ilk üç çeyreğinde ise bir miktar büyüme gözükmekte. Ek olarak, tarım ve inşaat dahil hizmetler sektöründe de büyüme görmekteyiz.

Son iki yıllık ekonomik büyümeyi incelediğimizde hane halkı tüketimi ve kamu harcamalarının arttığını görüyoruz. Tüketim artışının nedeni, enflasyon beklentileri nedeniyle harcamaların erkene alınması “hane halkı stokçuluğu” ve kamu harcamalarının seçim nedeniyle erkene çekilmesi gibi görünüyor. Tüm bunların dışında yıllara sâri elektrik üretim-tüketim ve büyüme ilişkisini bakarak “acaba” farklı bir nedeni var mı diye irdelemek istiyoruz.

 YILLAR

BÜYÜME

 ORANI %

ELEKTRİK TÜKETİM

ARTIŞI %

 

 

YILLAR

 

BÜYÜME

ORANI %

ELEKTRİK

TÜKETİM

ARTIŞI %

2000

6,6

7,3

 

2012

4,8

5,2

2001

-6,5

-1,8

 

2013

4,0

1,6

2002

6,4

5,4

 

2014

5,2

3,6

2003

5,6

8,6

 

2015

6,1

3,9

2004

9,6

7,2

 

2016

3,2

4,8

2005

9,0

7,5

 

2017

7,5

8,3

2006

7,1

8,9

 

2018

2,8

2,5

2007

5,0

8,7

 

2019

0,4

-0,3

2008

0,8

3,6

 

2020

1,8

0,9

2009

-4,7

-1,8

 

2021

11

9,1

2010

8,5

8,4

 

2022

4,0

-1,2

2011

11,1

8,6

 

2023-II

3,9

-4,4

Yukarıdaki rakamları bir grafik yardımıyla incelediğimizde elektrik tüketimi ile büyüme arasındaki ilişkinin özellikle son iki yılda ayrıştığını görmekteyiz. Bu da bizleri açıklanmaya değer bazı noktalara götürmektedir.   

Grafikten görüleceği üzere ülkemizde ekonomik büyüme inişli çıkışlı bir seyir izlemekte, elektrik üretim-tüketiminde de buna paralel bir eğilim gözlenmektedir. 2001 yılı ekonomik krizinden sonra ve yine 2008-2009 yılları küresel ekonomik krizin etkisiyle ülkemizde elektrik üretim-tüketiminde düşüşler yaşanmıştır. Krizleri takip eden yıllarda hızlı bir toparlanma olmuş, belli bir süre elektrik tüketimi ile ekonomik büyüme ilişkisi birbirine yakın devam etmiştir. 2010’dan sonra 2012 ve 2015 yılı seçim dönemlerinde bir miktar büyüme oranları elektrik tüketiminden fazla olsa da genelde birbirine yakın artış oranlarını görmekteyiz. 2015 yılındaki büyüme oranının biraz yüksek olmasının nedeni, 2015 yılında TUİK tarafından GSMH serisi üzerinde kâğıt üzerinde yaklaşık 125 milyar $ güncelleme yapılmasıdır.

2022 yılında başlayan ve 2023 yılının ilk altı ayında devam eden elektrik tüketim ve üretimiyle ekonomik büyüme arasındaki birbiriyle uyumlu olmayan ilişkiyi nasıl açıklamak gerekiyor? 2000’li yıllara göre üç kattan fazla artan elektrik kurulu gücü ve enerji talebi sürekli artan ülkemiz son bir-iki yıldır neden daha az elektrik tüketmektedir? Enerji verimliliği, teknolojik gelişmeler ve fiyat artışlarının son bir buçuk yıldır yüzde 7’lere varan elektrik talep azalışını tek başına açıklaması yeterli değildir.  

Bu noktada akla gelen önemli bir soru şudur; acaba enflasyon rakamlarının doğru olmamasından kaynaklı bir ekonomik büyüme verisiyle mi karşı karşıyayız? Kanaatim o ki,  büyüme hesabında problem var. Çünkü, ekonomik büyüme bir yıldan ötekine üretim miktarındaki değişimi veya artış-azalışı ifade eder. Burada kastedilen reel artıştır, yani fiyat artışlarından arındırılmış, mal ve hizmet üretim miktarındaki artışlardan kaynaklı bir GSMH söz konusu olmalıdır. Sokakta yaşanan, vatandaşın hissettiği fiyat artışları doğru okunmadığı zaman büyüme oranları da doğru olmayacaktır. Aslında fiyat artışlarından arındırılmış doğru bir büyüme hesaplansa, belki de gerçekte büyüme değil yerimizde saydığımız veya ekonomik olarak küçüldüğümüzü anlayacağız

Son yıllarda sıkça konuşulan orta vadeli programlarda öngörülen hedefler neden gerçekleşmez, yıllık ekonomik programlarda neden çok ciddi sapmalar meydana gelir?

Nedenler çok açık değil mi? Yanlışlar mutlaka bir yerlerden açığa çıkıyor. Tıpkı elektrik üretimi tüketimi ile ekonomik büyüme arasında olduğu gibi. Nüfusumuz artıyor, daha az elektrik tüketiyor ve üretiyoruz. Ama olsun masa başında ekonomik olarak büyüyoruz. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar