MEMLEKET GÜNDEMİNDEN -1- DOLAR NEREYE GİDİYOR?

Geçen hafta birkaç günlüğüne memlekete gitme imkanımız oldu, bu vesileyle çimento fabrikası, hazır beton tesisi ve mermer ihracatı yapan dostlarla buluştum. Ayrıca, memur, emekli, sade vatandaşından kendi halinde küçük esnaflık yapan arkadaşlarla sohbet etme fırsatları bulduk. 

Sohbetlerde ana gündem maddeleri; yüksek enflasyon, artan döviz kurları ve önümüzdeki yıl seçim olur mu soruları?  Öyle ki, Burdur ili Bucak ilçesinde özellikle mermer ihracatı önemli bir yer tuttuğu için doların yükselmesinden memnun olan da var, konut inşaatı yapan müteahhitlere “ne diyeceğimi bilemiyorum, eskiden üç ayda bir yaptığımız zamları neredeyse on beş günlük yapmak zorunda kalıyoruz, dengeler alt üst olmuş durumda, müşterilerimize 3-4 aylık çek karşılığı mal veremiyorum, çünkü dolar düşerken dolar artacak, dolar artınca dolar arttı deniyor, hammadde fiyatları durmuyor, doların nerede duracağını bilemiyoruz” diyen beton üreticisi sahipleri de var.  Betonun ana girdisi çimento, çimento da ülkede üretiliyor, hammaddesi klinger madeni dediğimde, çimento üretiminde maliyet artan kömür, elektrik fiyatlarından oluşmakta cevaplarını alıyorum. Son dönemde kömür fiyatları, elektrik piyasasında günlük yaşanan yüksek fiyatların çimento üretiminde dayanılmaz durumlara neden olduğunu öğreniyorum, kendilerine”ikili anlaşmalarla elektrik almıyor musunuz” dediğimde “bu piyasa şartlarında elektrik üretim şirketleri ikili anlaşmaya yanaşmıyorlar” yanıtını alıyorum. Gerçekten dengeler kaybolmuş durumda. Bu durumun nedenleri arasında salgın sonrası arz-talep şartlarının etkileri var ama bir taraftan da ekonomik tercihlerin daha doğrusu yanlış ekonomik kararların etkisi daha fazla.

Bunun yanında neredeyse toplumun tamamı artan gıda fiyatlarından ciddi anlamda rahatsız ve  TUİK’in enflasyon rakamlarına inanmıyor.İlçemizde sanayi ve ihracat iyi durumda olduğu için işsizlik yok, işsiz var, yüksek okul mezunu olunca  masa başı iş isteniyor, ama kaynakçıya, operatöre, çalışmak isteyene iş var, ama çalışan yok.

Sevgili okurlar;

Son günlerin en önemli gündem maddelerinden birisi dolar kurunun nereye kadar yükseleceği.  Bilindiği üzere, ABD Doları 9 TL. eşiğini aştı, ara sıra dinlense de genel kanaat artacağı yönünde. Geçmiş dönemlerde yani 2018-2019 döneminde ABD Dolarının artmasını dış güçlere, ABD’ye, AB ile ilişkilere bağlayanlar vardı, şimdi ise memlekete gittiğimde gördüm ki, artık bu türden söz ve lafların alıcısı olmadığı gibi dövizin artmasının nedenlerini küçük esnafta, sade vatandaşta, sanayici ve ihracatçı da çözmüş durumda; yanlış ekonomik kararlar, tercihler, ehliyetin ve liyakatin kalmaması.

Hatırlayalım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin resmen başladığı  2018 Haziran sonunda ABD Dolar/TL kuru 4,55-4,60 idi, şimdi 9,05, üç yılda yüzde yüz artış var.Diğer bir ifadeyle ortalama yüzde 33’lük bir artış yaşanmış. Yaşanan aslında bir nevi ortalama enflasyonun yüzde 33-35 ler olduğu gerçeği. Bu da TUİK’in enflasyon rakamlarının ne kadar gerçeği yansıtmadığının halk diliyle ifadesi. Sokaktaki vatandaş zaten bunu görüyordu, şimdi ise resmen ve fiilen yaşanıyor. Bu durum nereye kadar devam eder sorusunun maalesef yanıtı yok, çünkü gerçeklerle yüzleşmeyen bir yönetim, hatta gerçeklerle alay eden bir yaklaşım var.

Bu hafta içinde TCMB Başkanı Plan ve Bütçe Komisyonunda bir konuşma yaptı. Bu vesileyle hatırlatalım, TCMB Başkanının altı ayda bir Meclise bilgi vermesi, aylık Enflasyon Raporu vb. uygulamalar hep Sn. Kemal Derviş’in getirdiği düzenlemelerden. Konuşmayı okurken dehşete kapılmamak mümkün değil. Sn. Kavcıoğlu “Faiz indirimi sonrasında kurda hareketlenme oldu ama küresel gelişmeleri değerlendirince bunun direkt bizim faiz indirimi ile ilgisi olmadığını görürüz dedi.

Bu ifadeleri okuyunca rakamları bir daha kontrol ettim. 23 Eylül Perşembe günü ABD Dolar kuru 8,65 TL. idi, bugün 9,03 TL, artış oranı yüzde beşe yakın. TCMB Başkanının “Para politikasında Merkez Bankalarının genel uygulamalarına uygun şekilde çekirdek enflasyonu dikkate almalıyız” şeklindeki 8 Eylül 2021 günü konuşmasına göre ise dövizdeki artış yüzde 10’ları geçmiş durumda. 7 Eylül günü kur, 8,32 TL idi, bir ayda artış oranı yüzde 11.

Bu dönemde küresel gelişmelere baktım, gözümden kaçan bir şey var mı diye, örneğin ABD Merkez Bankası faizi artırdı mı, ya da tahvil alımlarını azaltacağına dair bir takvim verdi mi, AB Merkez Bankası faiz mi artırdı, ülkemiz güneyinde Suriye’de bir operasyon veya Doğu Akdeniz’de Fransa-Yunanistan üçgeninde bir gerilim  mi yaşandı diye, inanın ben bulamadım.

Sevgili okurlar;

İşte böylesi durumlar için, artık gerçeklerle yüzleşme tabiri yetersiz kalmakta, gerçeklerle alay etme, doğruları inkar etme düzeyine geçmiş durumdayız. Öyle ki, her TCMB Başkanı konuşması ve Sn. Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından sonra dolar artmaya geçiyor, döviz kuru yükseliyor. Hatırlar mısınız, 90'lı yılların sonunda CHP eski Başkanı Deniz Baykal konuşunca borsa düşüyor, döviz artıyordu,  benzer bir durum şimdilerde yaşanıyor. 

Bu ve benzeri nedenlerle memlekette görüştüğüm dostlarıma “dolar artmaya devam eder, ancak kimin ne zaman konuşacağını bilemeyeceğimiz için nereye kadar artar  sorusunun cevabı maalesef mümkün değil” diyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar