Geçen haftanın en önemli kararı 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında tam kapanma kararı oldu. Bir yılı aşkın süredir korona virüsü ile mücadele yürütüyoruz, bazı sıkıntılar olsa da aşılama başladı, ancak son dönemde vaka sayılarında beklenen düşüş yerine beklenmeyen artışlar yaşanınca tam kapanma kararı alındı.
Geçen yılda zaman zaman kısmi tam kapanma dönemleri olmuştu, bazı sektörlere yönelik kısıtlamalar yapılmıştı, ancak bu sefer kapanma daha kapsamlı. 
Tam kapanma kararı öncesi özellikle turizm sektöründe yaşananlar söz konusu kararın alınmasının en büyük gerekçesi gibi duruyor. Rusya seyahat yasağı koydu, ABD vatandaşlarına Türkiye’ye seyahat etmeme tavsiyesi getirdi, AB ise Çin aşısı konusunda pasaport uygulamasını devreye aldı, Sinovac aşısına vize vermiyor, yani AB içinde turizmi ön plana çıkardı, İngiltere’de ise ihtiyatlı bir yaklaşım söz konusu. TOBB Başkanı Sn. Hisarcıklıoğlu, Pazartesi günkü kabine öncesi Sn. Cumhurbaşkanı ile görüşmesinde turizm sezonu öncesi tedirginlikleri ilettiğini söyledi. Arkasından tam kapanma kararı geldi. Kısacası turizmden yıllık 35 milyar dolar döviz geliyor, sezon öncesi gelen istatistikler maalesef çok kötü, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 azalma var, öte yandan Türkiye’nin döviz ihtiyacı var, kısa vadeli ödenecek borçlar var. 
Sevgili okurlar,  
İşte son bir aydır kamuoyunda tartışılan “128 milyar Dolar nerede” sloganı ile afişe edilen döviz rezervleri ve Merkez Bankası yedek akçeleri tam da bugünler içindi, 2019’da yerel seçimleri hele hele İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerini kazanmak için değildi. Önce inkâr sonrasında itiraf edilen dolar kurunu 2019 başında 5.70-5.80 TL. bandında ve 2020 Haziran-Eylül döneminde 6,85 TL. ye sabitlemek için değildi. Dahası da var, faiz sebep enflasyon sonuç söylemini kanıtlayabilmek için döviz kurunu baskılamak için hiç değildi. Bu vesileyle belirtmek isterim ki, TCMB Başkanının Cuma günü açıkladığı Enflasyon Raporunu bir sonraki yazımda anlatmak isterim, faiz sebep enflasyon sonuç konusunda çok ilginç tespitler var. 
Kısacası sizin ve bizim anlayacağımız; hiçbir bilimsel gerçekliği olmayan söylemleri ve hayalleri ispatlayabilmek için 4N 1 K formülüyle ifade edersek ne, nerede, nasıl, ne kadar ve kime satıldığı belirsiz, birbiriyle çelişen açıklamalarla anlaşıldığı üzere ve sonucunda “AĞA,.MARABA, biz bu ------ niye yedik, yaptık” fıkrasını haklı çıkaracak şekilde faizin yüzde 8,5’dan yüzde 19’a, dolar kurunun da 6,85’den 8,30’lara çıktığı bir büyük hezimetle sonuçlanan ekonomi politikası için hiç ama hiç değil… 
2001 krizinden sonra Sn. Kemal Derviş’in TCMB Kanunu ile sağladığı ve Sn. A. Babacan’ın titizlikle sürdürdüğü döviz rezervi oluşturma ve TCMB karının yedek akçe olarak tutulması bu kadar kolay harcanmasıydı, bugün tam kapanma döneminde esnaf, sanatçı, müzisyen, berber, lokanta, kafe, okulda servisçi hasılı tam kapanmadan en çok etkilenen kesimlere nefes alma imkânı olurdu. 
Hatırlayalım, 2019 seçimleri öncesinde Şubat-Mart 2019 da TCMB yedek akçesi ve karı toplam 60 milyar TL. harcandı.  
Özetle, bugünkü tam kapanmanın temel nedeni, sağlık endişelerinden daha ziyade döviz rezervini eksiye düşüren ve yedek akçeleri bitiren yanlış ekonomik varsayımlar ve ekonomi yönetimi vardır.