Geveze hayat

Kendimi bildim bileli bir şeyler yazarım…

Genlerimde var bu yetenek!
Yazan bir dedenin torunu ve yazar bir babanın kızı olunca yazmak, acıktığında yemek yemek gibidir.
Kendini ifade etmenin en kolay yoludur!
Dile dökemediğin her şey önündeki kâğıda akar ve kalem en büyük sırdaşındır.
Belki de bu yüzdendir ki babamla iletişim yolumuz hep mektupla, mesajla ya da mail yoluyla
olmuştur.
Ne demişler:
"Söz uçar, yazı kalır."
Yazmak, en zor ve bir o kadar da en kolay eylem aslında.
Bir açıldı mı ruhunun dili susmak bilmez.
Bir kapandı mı konuşmak bilmez!
Ta ki seni sessizliğinde yok edinceye kadar.


...


Sürekli bir şeyler yazan birisi olarak;
Bana ayrılmış bu köşede (Hafta da bir gün bile olsa )bir şeyler yazmak bana zor geliyor doğrusu!
"Neden?" derseniz;
Çünkü bu çok büyük sorumluluk!
Büyük büyük laflar etmem gerekiyor!
"Mesaj vermem ve insanlara düşünecek kapılar açmam gerekiyor!" diye düşünüyorum.
Ama benim öyle büyük mesajlarım yok sizlere verecek!
Ben sadece -beni- ve -benim yaşadıklarımı- biliyorum!
Bu güne kadar anladığım tek şey;
Hayat çok geveze!
Hiç susmuyor!
Senin ne düşündüğün ya da ne nereye gitmek istediğin onun için önemli değil!
Sürekli konuşuyor ve bir şeyler anlatıyor!
Anlayıp, aynı ritmi yakalamak ya da anlamayıp cebelleşmek sana kalmış!
Eğer anlamıyorsan; bodoslama dalıyorsun olaylar silsilesine ve ancak konu kapandığında
fark ediyorsun sana ne demek istediğini!
Ben öğrendim ki;
Kendi seçimlerimin sorumluluğunu üstlenmeli ve sonuca boyun eğmeliyim!
Siz de kendi seçimlerinizin sorumluluğunu üstlenmelisiniz ki sonuçlar daha dayanılır olsun!
Mesela, doğduğum evi ya da yaşadığım ülkeyi ben seçmedim!
Ama bundan sonra nasıl bir toplumda yaşamak istediğimi ben seçebilirim!
En azından şimdilik bu özgürlüğüm var!
Seçemiyorsam ve bunu değiştirmek için çabalamıyorsam, bu yine benim seçimimdir!
Ve sonucuna katlanma sorumluluğunu almak zorundayım!
Suçlayacak kimse yok!

Önceki ve Sonraki Yazılar