Diyanet İşleri Başkanlığı

 
Kısa adıyla DİB olarak bilinen bu kurum, 3 Mart 1924 tarihinde[2] Şer'iye ve Evkaf Vekâleti'nin yerine kuruldu….
Bu kurum; İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli kılınmıştı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 429 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak kurulmuştu.
9 Temmuz 2018'de de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlanmıştır.
Anayasanın 136. maddesinde, "Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir." hükmü yer almaktadır.
Bugün ne garip ki; DİB en büyük laiklik düşmanı olarak toplumda yer almıştır.
Diyanet Vakfı ise 13 Mart 1975'te dönemin Diyanet İşleri Başkanı Dr. Lütfi Doğan ve beraberinde Yardımcıları Dr. Tayyar Altıkulaç, Yakup Üstün ile Özlük İşleri Müdürü Ahmet Uzunoğlu tarafından, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışmalarına yardımcı olmak, İslam’ın yayılmasını ve din hizmetlerini üstlenecek bir nesil yetiştirilmesi amacıyla kuruldu.
Vakıf, 13 Ocak 1978 tarihli ve 16168 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 20 Aralık 1977 tarihli ve 7/14433 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile vergi muafiyeti kapsamına alınmış; 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 6’ncı maddesine göre, 5 Ağustos 2005 tarihli ve 25897 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan karar ile izin almadan yardım toplayan kuruluşlardan sayılmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın faaliyetlerine destek olmak amacıyla kurulan ve “Diyanet’in kara kutusu” olarak nitelendirilen Diyanet Vakfı’nın 2020 yılı faaliyet raporu, vakfın yüksek harcamalarını gözler önüne serdi.
Yıllık geliri 1 milyar TL’nin üzerinde olan vakıf, yurtdışında inşa ettirdiği camiler için on milyonlarca euro harcama gerçekleştirdi. Vakıf, Makedonya ve Arnavutluk’ta inşa ettiği iki cami için ise toplam 39 milyon 699 euroyu gözden çıkardı. Birgün’de yer alan habere göre, Kırgizistan’da yapımı devam eden Özgen İmam Serahsi Camii’nin yaklaşık maliyetinin ise 1 milyon 295 bin dolar olduğu öğrenildi.
40 milyon euro’luk iki caminin de yapımı devam ediyor
Vakfın 2020 yılı faaliyetlerini içeren rapora göre, Makedonya’da yapımına devam edilen Üsküp caminin toplam maliyeti 15 milyon 468 euro olarak hesaplandı. Caminin 4 bin 100 metrekare alan üzerine inşa edildiği ve kapasitesinin 2 bin kişi olduğu bildirildi. Arnavutluk’un Tiran kentinde, Meclis binasının hemen yanına inşa edilen Tiran Namazgâh Camii’nin maliyeti de çok yüksek tutarlara ulaştı. Temeli 13 Mayıs 2015’te atılan caminin 2021 yılı sonuna kadar tamamlanacağı belirtilirken yaklaşık maliyeti 24 milyon 230 bin euro olarak açıklandı.
Diyanet Vakfı milyon dolarları böyle heba ederken insanlarımız Pazar artıklarını toplayarak karınlarını doyurmaya çalışıyordu.
Bakın BionTech-Pfızer 1313 çalışanı 7 milyar dolar bütçesi ile dünyayı Corona virüsünden kurtaracak aşıyı üretiyor…
Nasa Diyanet Bütçesine yakın bir bütçe ile Uzaya araç ve insan gönderiyor…
Diyanet ise 101 bin 100 onaltı çalışanı ile tuvalet kâğıdı helal mi haram mı daha ona karar veremedi.
70 yıl önce yardıma gittiğimiz Kore; Samsung, Kia, Huyundai LG gibi dünya markalarını üretti. Bizim diyanet ise “kıçımıza su kaçarsa oruç bozulur mu” konusundaki fetvaları ile ne yapacağına karar veremedi…

Önceki ve Sonraki Yazılar