Silivri Defterleri

Bin küsur gündür tutuklu olan gazeteci ve yazar Gökçe Fırat’ın Silivri Cezaevi’nde yazdığı “Silivri Defterleri” 1, 2 ve 3, serisinin üçüncü kitabı olan Anti Emperyalizm ile Aldatmak adlı çalışma AKP iktidarının son 3 yılına odaklanıyor. Fırat, temel fikir olarak “AKP iktidarının antiemperyalist gibi sunulan politikalarının, hiç de sunulduğu gibi olmadığını; iktidarın Batı'nın Truva Atı olduğunu, asıl vazifesinin de BOP çerçevesinde "Büyük Kürdistan"ın yolunun açmak olduğunu” ortaya koyuyor.

Gökçe Fırat, güncel analizin ötesine geçerek, “anti emperyalizm” kavramını da tartışmaya açıyor ve ilk kez bu kitapta kullanılan önemli bir kavram üretiyor: “Diktatörler enternasyonali”. Rusya'dan Çin'e, Venezüella'dan İran'a pek çok ülkenin dahil olduğu bu ittifakın gerçek karakteri de kitabın tartıştığı konular arasında.

AKP iktidarının çöküş dönemine girdiği, “Hepimiz aynı gemizdeyiz” söylemiyle muhalefetin de iktidara destek olmaya zorlandığı böylesi bir dönemde; Gökçe Fırat hem bir bilanço çıkarıyor, hem de güzel bir Türkiye için “tam bağımsız bir dış politika seçeneği” ortaya koyuyor.

Yayınevi; “Bu kitabın Türkiye’de önemli bir tartışma yaratacağını ve yeni kavramlar üretilmesine vesile olacağını düşünüyoruz” diyor.

Sabiha Gökçen Atatürk'ü anlatıyor

Serap Yeşiltuna, “Sabiha Gökçen Atatürk’ü anlatıyor” adlı yeni kitabında hem çocuklara hem de büyüklere sesleniyor. Dünyanın ilk askeri kadın pilotu ve Atatürk’ün manevi kızı olan Sabiha Gökçen Cumhuriyet döneminin en renkli kişiliklerinden ve en başarılı kadınlarından biridir.

Bir baba kız ilişkisinin etrafında hem Atatürk’ü hem de dönemi daha iyi anlayacaksınız.

Atatürk’ün çocuklarla olan ilişkisini, hayvan ve doğa sevgisini, halkına olan bağlılığını, kitap ve şiir sevgisini, çalışkanlığını özetle ona dair her şeyi kızından dinleyeceksiniz: “Evet, ben Sabiha Gökçen. Atatürk'ün kızıyım. Biliyorum O'nun gerçek çocuğu yok. Ama benim gibi manevi evlatları ve O'nu hiç görmemiş, görmeden sevmiş milyonlarca çocuğu var. Atatürk bizim babamız. Zaten soyadı da buradan geliyor. "Atatürk", yani Türk'ün atası, babası demek...”

Din ve Siyaset

Gazeteci ve yazar Rıza Zelyut, Toplumsal Yayınlarından çıkan “Din ve Siyaset” adlı kitabında; geçmişten günümüze İslam’ın kimler tarafından nasıl yozlaştırılıp istismar edildiğini irdeliyor.

Din ve siyaset konularının çok boyutlu ve karmaşık tartışmalarına açıklamalar getiriyor.

Türkiye'ye gerçek İslam diye dayatılan Arap İslam’ının gerçek yüzünü gösterip bunun sorumlularını açıklıyor.

Bu eser, dinin siyasallaştırılması sürecinin derin tarihini ve günümüzdeki yansımalarını gözler önüne seriyor.

Eserin sonunda, ünlü düşünürlere ait siyasi metinler yer alıyor.

İslam dininde ayrışma, siyasallaşma süreci ne zaman başladı?

Gerici hareketin öncüsü Kadızadeliler, Osmarılı'dan Cumhuriyet'e nasıl bir miras bıraktı? İslam dünyasında kardeş kavgasını kim başlattı?

Türkiye'deki siyasetçiler halkı nasıl kandırdılar? BOP, ılımlı İslam ve Yeni Osmanlıcılık gibi projelerde Erdoğan'ın nasıl bir rolü var?”

Bütün bunların cevabını Zelyut’un kaleminde bulacaksınız...

İyi okumalar.