Kahramanmaraş merkezli iki yıkıcı deprem 10 kenti de moloz yığınına çevirirken can kaybı da her saniye artmaya devam ediyor.

Yaşanan felaketin ardından ise Erdoğan'ın geçmiş yıllarda Malatya, Hatay ve Kahramanmaraş'ta verdiği 'imar affı' müjdeleri yeniden gündem oluyordu.

Türkiye'yi 6 Şubat sabahında felakete uyandıran Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem 10 ili de moloz yığınına çevirdi.

Son açıklanan verilere göre 24 bini aşkın vatandaşımız hayatını kaybederken binlercesi ise hala enkaz altında kurtarılmayı bekliyor.

Yaşanan felaketin ihmal ve tedbirsizliği akıllara getirmesiyle birlikte moloz yığınına dönen binaların yapımına dair edinilen bilgiler de milyonlarca vatandaşı isyan ettirdi.

'Deprem değil bina öldürür' gerçeği bir kez daha kendini hatırlatırken Recep Tayyip Erdoğan'ın deprem sonrası enkaza dönen Malatya, Hatay ve Kahramanmaraş'ta geçtiğimiz yıllarda verdiği 'imar affı' müjdeleri gündem oldu.

Erdoğan'ın İmar Barışı Yasası'nı anlatırken şu ifadeleri kullandığı görüldü:

Kahramanmaraş;

İmar barışıyla 144 bin 556 Maraşlı vatandaşımızın sorununu çözdük.

Malatya;

İmar barışıyla Malatya'da 88 bin 577 vatandaşımızın sıkıntısını çözdük.

Hatay;

Hatay, imar barışıyla toplam 205 bin Hataylı vatandaşımızın sorununu çözdük.

Tayyip’in çözüm yolu olan İmar barışı, her türlü denetimden uzak şekilde yapılmış, ruhsata ve imara aykırı yapılara Yapı Kayıt Belgesi verilmesi ile devlet ve kaçak yapı sahibi vatandaş arasında uzlaşma anlamına geliyordu.

Yani, Hükümet eliyle,  Kaçak, denetimsiz, çürük ve ruhsatsız binalara binalara yasallık kazandırılıyordu.

Yıl; 2003

Erdoğan Başbakan olmuş, ardından Bingöl depremi meydana gelmişti. O günlerde Erdoğan Bakın neler söylemişti. “ Yer altında fay kırıklarından önce bağışlayın söylemek zorundayım, kırılan ar damarlarıdır. Malzemeden çalmanın arkasında ahlak hırsızlığı, demokrasiden çalmak, hukuk kapkaçlığı, siyaset yankesiciliği ve kamu yönetimi kalpazanlığı yatmaktadır. Bu olay, kamu otoritesinin devlet imkânlarını nasıl kullandıklarını bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Olay kader diye geçiştirileme

17 Ağustos depreminden sonra TBMM’de deprem araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon, 38 öneride bulundu.  Hükümetin neler yapıp neleri yapmadığı işte ortada. Sorun, sadece inşaat malzemesi çalmaya indirgenemez. Depremlerden sonra ortaya çıkan felaketler, aslında geçmişten bu güne miras kalmış bir yönetim sorununun sonucudur. İnşaatlarda zemin etüdü malzeme ve kontrol eksikliği varsa netice bu olur”

2003’de böyle konuşan Erdoğan 2023’e geldiğimizde, bira anda kaderci oluyor ve depremi kader’e bağlıyordu.

Depremzedeleri ziyaret ettiğinde “Kader planı” diyordu.