Ülke hazinesi karayolu müteahhitlerine çalışıyor

Malumunuz Türkiye yine Avrupa’yı kıskandıracak yeni bir alt yapı projesinin açılışını pazar günü yaptı. Şaaşalı bir törenle açılan ve hangi sıfatla protokolde yer aldığı muamma olan eski AB Bakanı ‘bakara makara’ lakaplı Egemen Bağış’ın butona basma çabasının damga vurduğu törenle İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indireceği iddia edilen İstanbul-İzmir Otobanı hizmete girdi. Önce kafaları İstanbul’dan yola çıkıp 256 TL ödeyerek 3.5 saatte İzmir’e varma iddiası karıştırdı. Bazı ekşi sözlük yazarları, ‘Evet 3.5 saatte gittim ama hiç durmadan ve 160 km hızın altına düşmeden” yorumunu yaptı. Bir gazeteci de yolu test ettikten sonra “hız sınırlarına uyarak bu sürede gitmeniz mümkün değil, üstelik hiç mola vermemeniz gerekiyor” sözleriyle deneyimini paylaştı. Bu arada 256 TL’lik rakama Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmara Otoyolu ücreti ve Avrasya Tünüle geçiş ücretleri dahil değil.

Seyahat süresinin yanı sıra tartışmalı olan bir konu da bu otobanın maliyeti… Ekonomist Uğur Gürses, birkaç gün önce kaleme aldığı yazısında projenin başladığı dönemle bugünkü dolar kurunu karşılaştırarak ortaya çıkan rakamın ‘abartılı’ olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

Ancak ulaştırma uzmanları, mühendisler, yatırım uzmanları ne derse desin, 5 liraya mal olacak bir işi 15 liraya yapma gibi bir lüks içinde harcanıyor kamunun gelirleri…

Devletin açıkladığı rakamlar bunu söylüyor, yoksa bu dev projeleri kıskananlar değil. Örneğin Karayolları’nın yatırım bütçesi 2018 yılında 20 milyar TL’yi geçmiş. Devletin, 2018 yılında müteahhitlere ödemesi gereken tutar 11 milyar TL’ye ulaşmış. Bu rakamın 8.5 milyar TL’si Mart 2019 tarihinde ödenmiş.

Aslan payı Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne gitti
Kalan borçlar içinse Merkez Bankası’nın olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere kenara ayırdığı ve halk arasında ‘kefen parası’ olarak adlandırılan ‘ihtiyat akçesi’ kullanıldı. Çünkü devletimiz Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesini, çıkardığı bir kararla Hazine’ye aktardı. Hazine de temmuz ayı sonunda bu paranın 2.5 milyar TL’sini müteahhitlere ödedi. Bu paranın önemli bir kısmı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Marmara Otoyolu’nu işleten IC-İçtaş-Astaldi konsorsiyumuna ödenmiş. CHP’li Özgür Özel’in açıkladığı rakamlara göre , Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve Avrasya Tüneli gibi ulaştırma projeleri için bugüne kadar yapılan ödeme, 4 milyar 530 milyon liraya ulaşmış. Ancak kefen paramız bize müteahhitlerin borcunu ödemeye yetmemiş olacak ki Karayolları, Hazine’den 1 milyar TL’lik ek ödenek istemiş. Kulislerde bu teklife sıcak bakıldığı ve yakında ödeneğin transferinin yapılacağı konuşuluyor.

'Cebimizden para çıkmıyor' mu gerçekten?
Önümüzdeki yıllarda ödeyeceğimiz paralar da dudak uçuklatan cinsten. Çünkü Karayolları Genel Müdürlüğü’nün hane halkına transferler kalemine 2020 yılı için 6 milyar 210 milyon, 2021 bütçesine ise 6 milyar 496 milyon lira konulmuş. Bu yıl ve önümüzdeki üç yıl için ulaştırma projelerine ödenecek tutar, 21 milyar TL’yi geçecek. Buradaki ‘hane halkına transfer’ ifadesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Hane halkına transfer şu anlama geliyor: Ben devlet olarak müteahhitlere direkt para ödemiyorum, bu parayı sizin adınıza Karayolları’na aktarıyorum onlar da müteahhitlere veriyor.

“Cebimizden tek kuruş para çıkmıyor” sözünün anlamı bu aslında… Ülke olarak müteahhitlere çalışıyoruz!

Önceki ve Sonraki Yazılar