Güneş Gürseler

Güneş Gürseler

BİR TORBA YASA TASARI TEKLİFİ DAHA…

Koronavirüs salgını musibetinin şaşkınlığı ve de zavallılığı içinde gelecek kaygısı yaşarken bir yandan siyasi iktidarın yasa değişikliği çalışmalarını izleyip anlamaya çalışıyoruz.

Bunlardan en yenisi bir kısım AKP’li milletvekilinin iki gün önce 20 Mart’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğu “Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” oldu.

Altmışüç maddelik bu teklif ile; Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra İflas Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Kadastro Kanunu, Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Tüketici Kanunu, Sınai Mülkiyet Kanunu gibi uygulama alanları çok geniş dokuz kanunda, genel olarak hukuk davalarındaki yargılama usulüne ilişkin değişiklikler yapılıyor.

Daha önce de çeşitli yazılarımda belirttiğim gibi yöntem aynı; TBMM’ne sunulan aslında Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı “tasarı” “Türk Usulü Başkanlık Sistemi”nde “bakanlar kurulu” olmadığı için hazırlanan metin hukuki anlamda tasarı olamıyor. Bu nedenle Adalet Bakanlığı hazırlayıp iktidar milletvekillerine imzalatıyor ve adı da “teklif” oluyor. Torba yasa uygulaması bir garabet iken şimdi torba yasa tasarı teklifi gibi bir başka garabet önümüzde.

İmza sahibi milletvekillerinin uzmanlıkları bu metnin hazırlanmasına ne kadar uygundur, ne kadar katkı yapabilmişlerdir bilinmiyor.

Bırakın milletvekillerini bu kanunların öncelikli uygulayıcısı durumundaki hukukçular, avukatlar, barolar, Barolar Birliği bu torba tasarı teklifine ne kadar dahil edilmiştir? Edildiler ise; gizli yargılama, hakimin reddi, belirsiz alacak, ses ve görüntü nakli ile duruşma yapılması, duruşmanın aynı il içinde bir başka yere nakli, keşif, arabuluculuğun tüketici davalarında dava şartı haline getirilmesi gibi pek çok önemli değişikliği desteklemişler midir, bilinmiyor.

2011 yılında yürürlüğe girdikten sonra bir çok kez değiştirilen, değişmiş maddeleri tekrar değiştirilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu, “yap kanun, boz kanun” anlayışı ile şimdi bir kez daha değişecek, uygulayıcılar değişiklikleri anlayıp öğrenene kadar öncekilerde olduğu gibi tekrar değişecek.

Herhalde bu değişiklik zamanlaması nedeni ile “koronavirüs değişikliği” olarak anılacaktır.22.3.2020

Önceki ve Sonraki Yazılar